Rıza Sarraf davasında kabul edilen son iddianamede Sarraf?ın Miami?de tutuklanmasından önce 2015 yılında yapılan dinlemelerin de tapeleri yer alıyor.
Rıza Sarraf ile eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla?nın yargılandığı New York?taki davanın 27 Kasım?da başlayacak olan jürili duruşma öncesindeki son hazırlık oturumu yeni soru işaretleri yarattı.
Sarraf ve avukatları duruşmaya katılmayınca sadece Atilla?nın itirazları tartışıldı. Hakim Richard Berman, Atilla?nın son iddianameye yönelik itirazlarını reddetti. Berman, Atilla?nın Sarraf dahil diğer sanıklarla ilgili iddianameden ayrılması yönündeki talebini de geri çevirdi.
Oturumun ikinci bölümünde jüri üyeleriyle paylaşılacak olan delillere ve şahitlere itirazlar değerlendirildi.
SARRAF 2015'DE DE DİNLENMİŞ
Atilla?nın avukatlarının 2013 tarihli ses kayıtlarının duruşmaya sunulmasına itirazı kabul edilmedi. Savcılık makamı dinlemelerin büyük bölümünü yazılı metin olarak sunmayı planladıklarını belirtti. 6 Eylül?de kabul edilen son iddianamede 17 Aralık 2013?ten önceki tapelerin yanı sıra Sarraf?ın Miami?de tutuklanmasından önce 2015 yılında yapılan dinlemelerin de tapeleri yer alıyor.
ABD TÜRKİYE'Yİ DİNLEDİ Mİ?
Saraf'ın 2015'te kim tarafından dinlendiği sorusu akıllarda soru işaretine neden oldu. Sarraf'ın 2015'te ABD gizli servisi tarafından dinlendiği iddia edildi. ABD'nin Türkiye'de dinleme yapmış olma ihtimali büyük bir skandal olarak değerlendiriliyor.
TAPELERİ KAYDEDEN ŞAHISLAR DA DİNLENECEK
Söz konusu tapelerin ve bu tapeleri kaydeden kişilerin mahkemede dinleneceği, bu şahısların Türk mü ABD'li mi olduğu da bilinmiyor.
MAHKEME FETÖ'YÜ ANLATMASI İÇİN BİLİRKİŞİ İSTEDİ
Mahkeme Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile Türkiye arasında nelerin olduğunu anlamak için bilirkişi belirlenmesini istedi. Hakim Berman konuya ilişkin 'Bu konunun aydınlanması için iyi olur' dedi. Duruşma sonrası savcılık ve Atilla'nın avukatları bir araya geldi ve bilirkişi için görüştüler. Ancak bu bilirkişi ya da kişiler kim ya da kimler olacak halen belli değil.
'BU TÜRKİYE'NİN MİLLİ GÜVENLİK DAVASIDIR'
Gazeteci Nevzat Çiçek, katıldığı bir TV programında ABD'nin Rıza Sarraf davası üzerinden Türkiye'ye uluslararası alanda baskı yapmaya çalıştığını söyleyip, 'Bu Türkiye'nin bir milli güvenlik davasıdır. Artık Rıza Sarraf'ın kişisel davası olmaktan çıkmıştır. Çünkü bir tarafıyla 15 Temmuz darbesinin mimarlarının içerisinde olduğu bir dava sürecine gidiyoruz.' dedi.
İşte Çiçek'in açıklamaları:
Türkiye'de çok söylenen iç hukuk yolları yapılsaydı bu dava olmazdı kısmı aslında bugün çöktü. Adamlar minareyi çalmış kılıfını hazırlamışlar. Dinlemelerle ilgili ABD'nin Rıza Sarraf'a yönelttiği 4 suçlamaya bakıldığında uzun vade içerisinde bu davanın gideceği yer, birincisi 'ekonomi' kısmı olacak , ikincisi de bu işin 'terörün finansmanı' kısmına doğru gidebilecek bir evresinin kılıfını şuan hazırlıyorlar. Şuan ortaya çıkan tablo çok net biçimde bu davanın hukuki olmadığını, bu davanın siyasi olduğunu, bu davanın siyasi bir şeyle Türkiye içerisinde bir baskı aracı kurmak istediklerini ortaya koyuyor.
Şu davanın geldiği yer şu: Bu Türkiye'nin bir milli güvenlik davasıdır. Artık Rıza Sarraf'ın kişisel davası olmaktan çıkmıştır. Çünkü bir tarafıyla 15 Temmuz darbesinin mimarlarının içerisinde olduğu bir dava sürecine gidiyoruz.
'BİR İMPARATORLUĞUN ÇÖKÜŞÜNÜ GÖRECEKSİNİZ'
Davada yaşanan son gelişmeler akıllara ABD'nin eski Türkiye Büyükelçisi Ricciardone'nin, 17 Aralık 2013 sabahı buluştuğu Avrupa Birliği (AB) büyükelçilerine 'Halkbank konusunu dile getirmiştik. Sonuç alamadık. Şimdi imparatorluğun çöküşünü izleyeceksiniz' sözlerini getirdi.