Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 'Dünyadaki tüm alçaklar ve reziller, bir araya gelse, tüm Türkiye düşmanları bir araya gelse tıpkı Kurtuluş Savaşı yıllarında Atatürk'ü ve arkadaşlarını yenemedikleri gibi Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarını da yenemeyeceklerdir, yine kaybedeceklerdir. Yine arkalarına baka baka gideceklerdir.' dedi.
Bozdağ, Türkiye Petrolleri Adıyaman Ofisinde iş adamlarıyla buluştu.
Bekir Bozdağ, buradaki konuşmasında, Türkiye'nin ilim, kültür ve medeniyet kentlerinden birisi olan Adıyaman'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Adıyaman programıyla ilgili bilgi veren Bozdağ, iş adamlarıyla fikir alışverişi yapacakları toplantıda, kent ve ülke meseleleri konusunda hasbihal yapacaklarını aktardı. Bozdağ, gazetecilerin de sorularını yanıtladı.
Bozdağ, gazetecilerin tütün düzenlemesine ilişkin sorusu üzerine, bu konuda kafaların karışık olmadığını net olduğunu belirterek, hep birlikte konuyu takip ettiklerini söyledi. Yapılan işin esasında tütün ekim ve üretiminin yasal dayanağa kavuşturulması olduğunu vurgulayan Bozdağ, şöyle dedi:
'Adıyaman'ın tütün üretimi konusundaki potansiyelini ve bunun kent ekonomisine kazandırdığını biliyoruz. O nedenle tasarıda bir takım değişiklikler oldu. Önümüzdeki hafta görüşülmeyen maddeler var. Onlar da görüşülecek. Benim bildiğim kadarıyla tütün üretimine yasal bir dayanak kazandırılıyor. Esasında bugüne kadar yapılan üretim, meşru ve yasal bir üretime dönüştürüldü. Bu açıdan baktığımızda bu düzenleme Adıyamanlı üreticilerimizin de lehine olan bir düzenlemedir. Ben öyle değerlendiriyorum. Ancak tabii bazı siyasi çevreler konuyu istismar edebilirler ve ediyorlar. Burada üreticinin bir zararı ortaya çıkmayacak. Üreticiden çıktıktan sonra bunu piyasaya süren oradan çok büyük gelirler elde eden esasında bu işin tüccarı, çok güçlü tüccarı olan ve bunu sigaraya dönüştüren ve vatandaşa ulaştıranların elde ettiği kazançlardan vatandaşın hazinesine bir gelir artma imkanı olacaktır ama Adıyamanlıların üretiminde bir daralma olacağın ben düşünmüyorum. Bugünkünden daha rahat, daha yasal ve iyi bir üretimi yeni dönemde de olacaktır.'
'Bu büyük bir rezillik ve kepazeliktir'
Bozdağ, NATO tatbikatındaki 'Atatürk ve Erdoğan düşmanlığı' skandalıyla ilgili bir başka soruya şu yanıtı verdi:
'Türkiye, NATO'nun saygın ve güçlü bir üyesi. NATO içerisinde en fazla askeri gücü olan ülkelerin başında geliyoruz. Türk askeri hem bölgede hem de NATO'da dünya barışına büyük katkılar sunmaktadır. Şu an Somali'de, Afganistan?da, Kosava'da ve pek çok yerde askerimiz görev başındadır. Uluslararası güvenlik ve barışın sağlanmasında katkıda bulunmaktadır. Son yapılan NATO tatbikatı sırasında bazı askerlerin düşman hedeflemesi yaparken kurucu ilk cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile cumhuriyetimizin şu anki Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın resminin düşman olarak belirlenmesi ve hedefe konulması izah edilebilir, kabul edilebilir bir durum değildir. Bu büyük bir rezillik ve kepazeliktir. Alçakça bir tutumdur. Esasında Türkiye düşmanlığı konusunda dünyada oluşturulmak istenen algıya NATO içerisindeki bazı askerlerin de kendini nasıl kaptırdığını da açıkça ortaya koymaktadır. Biz hep şunu söylüyoruz, Türkiye'ye terör örgütlerinin, Türkiye düşmanlarının ve teröristlerin gözüyle bakarsanız, onların gördüğü gibi bir Türkiye görürsünüz. Maalesef bazı ülkeler, bazı ülke siyasetçileri Türkiye'ye bu gözle baktıkları için Türkiye hakkında hep haksız, yanlış değerlendirmelerde bulunuyorlar. Bu değerlendirmeler, o ülkelerdeki kurumlara da yansıyor. Orada çalışanlar da bakıyorsunuz o kirli ve yanlış algılar orada yer alıyor.'
'Türkiye'nin notlarını olumsuza çevirdiler'
Uluslararası bazı güçlerin güçlenen, kalkınan, gelişen Türkiye'den, her türlü olumsuzluğa rağmen yatırım yapan Türkiye'den fevkalade rahatsız olduklarına işaret eden Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Biliyorsunuz kredi derecelendirme kuruluşları talimatlarla Türkiye'nin notlarını olumsuza çevirdiler. Türkiye'nin ekonomisini bozamadılar. Aksine IMF dahil Türkiye'nin büyüme rakamlarını Türkiye'nin lehine revize etmek durumda kaldılar. Kurtuluş Savaşı yıllarında 7 düvel Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve onunla beraber bu milletin ve devletin barışı, istikrarı ve istikbali için mücadele etmek isteyenleri yok etmek için mücadele ettiler, yok edebildiler mi? Edemediler. Aradan geçen yaklaşık 100 yıl sonra şimdi de Türkiye'yi bugün daha ileri noktalara taşımak için mücadele eden milletin, devletin ve ümmetin hukukunu en üst düzeyde koruyan, geliştiren ve ileri götüren cumhurbaşkanımız ve liderimiz sayın Recep Tayyip Erdoğan'a karşı adeta bir dünya birleşti. Ben buradan şunu söylüyorum, dünyadaki tüm alçaklar ve reziller, bir araya gelse, tüm Türkiye düşmanları bir araya gelse tıpkı Kurtuluş Savaşı yıllarında Atatürk'ü ve arkadaşlarını yenemedikleri gibi Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarını da yenemeyeceklerdir, yine kaybedeceklerdir. Yine arkalarına baka baka gideceklerdir.'
'2019'a giderken Türk halkının, devletimize, hükümetimize karşı bakışlarını olumsuza çevirmek için pek çok iftiraya, pek çok Türkiye karşıtı karara da maruz kalacağız.' diyen Bozdağ, şunları kaydetti:
'Ama ben şunu çok net söylüyorum, tüm bu karalama, iftiraları, kumpasları Allah'ın izniyle milletimiz bozacaktır. Onlara 2019'daki her iki sandıkta da hak ettikleri cevabı verecektir. Türkiye'nin kimin cumhurbaşkanı olacağına batının gazeteleri, hükümetleri veya uluslararası güçler değil, Adıyaman'ın aziz insanları, halkı karar verecek. O nedenle bu tür alçaklıklar Türkiye'nin yükselişini durduramayacaktır. Bu tür kepazelikler cumhurbaşkanımızın milletimiz tarafından sevilmesine sayılmasına mani olamayacaktır. Ancak bu tür alçaklık ve kepazelikleri yapanları kepaze ve rezil edecektir.'
Adıyaman'ın Samsat ilçesinde bir süre önce meydana gelen depremle ilgili soru üzerine de Bozdağ, Samsat'ın inşası için yasal engeli gelecek haftalarda çıkarılacak Kanun Hükmünde Kararnamede kaldıracaklarını bildirdi.
Programa, TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın, Vali Nurullah Naci Kalkancı, Belediye Başkanı Husrev Kutlu, AK Parti Adıyaman milletvekilleri Salih Fırat, Adnan Boynukara ve Halil Fırat da katıldı. Toplantı, daha sonra basına kapalı devam etti.