Eski Donanma Komutanı Kösele, tanık olarak dinlendiği İzmir'deki FETÖ davasında, 'Yetki talep ettiler. Gemilerin seyre kalkmasına müsaade etmedik. Gemilerin 21.08'de seyre kalkmasının diğer bölgelerle irtibatlı ve maksatlı olduğu kanaatind
İzmir'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu, 279 kişinin yargılandığı davada eski Donanma Komutanı emekli Oramiral Veysel Kösele tanık olarak dinlenildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, bazı tutuklu sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada, tutuklu sanık eski Foça Batı Görev Grup Komutanı Tuğamiral Yaşar Çamur'un talebi doğrultusunda tanık olarak ifade veren eski Donanma Komutanı Veysel Kösele, darbe girişimi akşamı Fenerbahçe Orduevinde olduğunu darbe hareketliliğinin başlaması ile güvenli olmadığı gerekçesiyle orduevinden ayrılarak güvenli yer olarak gördüğü gemiye geçtiğini söyledi.
'Emir verildikten sonra dönülmüyorsa şüpheyle bakarım'
Gemiye intikali sırasında telefon trafiğiyle olayları kontrol etmeye çalıştığını ifade eden Kösele, kendisine ulaşan gemilerin seyre kalktığı bilgisi üzerine gemilerin limana güvenli dönmeleri yönünde emir verdiğini kaydetti.
Gemilerin seyre çıkacağı durumlar üzerine bilgiler veren Kösele, şunları kaydetti:
'Gemilerin hareketi ile ilgili olarak, gemilerin liman içerisinde yangın olması, acil durumdur. Güvenliği sağlamak için görevli komutan gemisini kaldırabilir. Bir sabotaj tehdidi varsa, bir doğal felaket PETKİM'in infilak etmesi gibi durumlarla karşılaşıldığında gemiler kaldırılır. Darbe girişimi akşamı saat 21.08'de Türkiye'nin hiçbir yerinde hiçbir hareketlilik yokken bir bilgi yokken gemilerin kaldırılmasından sorumlu makamdan habersiz hareket ettirilmesini maksatlı bir hareket olarak değerlendiriyorum. Verilecek herhangi bir göreve hazırlık gibi değerlendiriyorum. Şahsi kanaatim, gemilerin kaldırılmasını gerektiren bir istihbarat alındığı taktirde bu ihbarın birinci amirle paylaşılması gerekir. 21.08'de ben gemilere yönelik bir tehdit algılayamıyorum. Emir verildikten sonra dönülmüyorsa şüpheyle bakarım. Cep telefonlarının toplatılması, uydu sistemlerinin kapatılması gemi personelinin dış dünyayla irtibatını kesmek, personeli karantinaya almaktır. Bu, bence yanlış. Emrin 22.30'da birlik komutanlarına iletildiğine eminim.'
'Gemilerin seyre kalkması diğer bölgelerle irtibatlı ve maksatlı'
Savcının '7 tane geminin seyre çıkması olayı daha önce cereyan etmiş miydi?' sorusuna Kösele, 'Benzer olaylar oldu. Yetki talep ettiler. Akaryakıt gemisinde yangın çıkmıştı. Ancak gemileri seyre kaldırmadık. Bomba yüklü yatın limana gireceği ihbarı aldık. Gerekli tedbirleri aldık. Gemilerin seyre kalkmasına müsaade etmedik. Gemilerin 21.08'de seyre kalkmasının diğer bölgelerle irtibatlı ve maksatlı olduğu kanaatindeyim.' şeklinde yanıt verdi.
Başkan, Kösele'ye 'Tutuklu sanık Yaşar Çamur darbe girişimi akşamı tutuklu sanıklar Ömer Faruk Harmancık ve İrfan Arabacı ile görüşmüş. Çamur, 'gemilerin açıkta olması daha güvenli o nedenle gemileri seyre çıkardım.' şeklinde savunma yaptı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusunu yöneltti.
Kösele,'Tehlikelere en az maruz olan üs Foça Deniz Üssü bence. Aksaz Deniz Üssüyle beraber düşünülecek güvenli bir üstür. Belirtilen saatlerde kalınabilecek en uygun üslerdir. Bu şartlar altında seyre çıkma konusunda emir vermek maksatlı olabilir.' yanıtını verdi.
Karakol kurmak
Başkan, 'Seyre çıkan gemilere İzmir Körfezinde belirli koordinatlarda tek motorda ve düşük hızda seyir etmeleri söylenmiş. Deniz Kuvvetleri Komutanlığından gelen gemi izleri ile ilgili raporda buna 'karakol kurma' deniliyor. Sanıklar 'karakol kurma değil' dediler. Karakol kurmak nedir?' sorusunu yöneltti.
Kösele, 'Karakol kurmak mutlak amaca istinaden yapılır. Bölgenin hakimiyetini sağlamak, bölgeden geliş geçişleri takip etmek için olabilir. Karakol yapmanın hedefi vardır. İzmir Körfezi önünde sudan ya da havadan tehlike olması lazım. Seyre çıkmış olan gemilerin maksatsız olarak dağınık şekilde seyretmesini birlik komutanı kabul edemez. Nizam halinde intikal edersiniz. Buradaki faaliyetin karakol olduğunu değerlendirmiyorum.' yanıtını verdi.
'Meslek hayatımda daha önce hiç karşılaşmadım'
Savcının 'Seyre kalktıktan sonra telefonların toplatılması, uydunun kesilmesi gibi emirler önceden verilir miydi?' sorusuna Kösele, 'Gemi komutanlarının komodor tarafından 'sadece benden emir alacaksınız' demesi personeli dış dünyadan koparmak amacıyla verilmiştir. Meslek hayatımda daha önce hiç karşılaşmadım.' şeklinde cevapladı.
Tutuklu sanık Yaşar Çamur, 'Hiçbir gemi yayını kapatmadı. Sabaha kadar açıktı. Veysel Kösele bunu bilmiyor. Gemilerin emniyetini sağlamak için kalktım. Kimin neci olduğunu bilmiyordum. O gece emir komuta kalmamış. Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koymuş. Genelkurmaydan çatışma sesleri geliyor. Harp ve sulhta emir komuta olur. Ne harp ne sulh durumu var. Darbe kalkışması var. Harp ve sulhteki usuller burada uygulanmaz.' şeklinde beyanda bulundu.
Mahkeme heyeti diğer tanıkların dinlenilmesi için duruşmayı erteledi.