Adalet Bakanlığı eski bakan danışmanı, emekli hakim Nusret Çiçek, yeniden aramızda... Kalemini bir müddet dinlendiren yazarımız sitemizde okuyucularıyla yeniden buluşmaya devam edecek.
Çiçek, kendine has uslubu ile özlenen ve beklenen yazılarından ilkini yayınlıyoruz.
Ve yazarımıza yeniden 'Hoşgeldin diyoruz.
İşte Nusret Çiçek'in 'Dinlendirmek Dinlenmek' yazısı ...
Dinlenirsin, yorgunluğun alameti.
Dinlendirirler...
Bıkarsın, tiksinirsin 'aman uymayım' dersin, çekilirsin köşene...
...
İşin içinde saydırmak da var...
Rakib indirdiğinde sayarlar.
Kalkamadın mı mağlup sayılırsın...
...
Geçelim ziraat odasına.
Devlet et fiyatlarını ucuzlatılmasının çaresini dışarıdan ithal et getirmekte bulmuşsa bu demektir ki; artık köylerde, meralarda kuzu melemeleriyle dana böğürtüleri olmayacak.
Sesleri kesilleceği gibi nesilleri de tükenecek.
....
Katır ve eşeklerimizin de nesilleri kesilmek üzere.
Yerine domuz çiftlikleri...
Avrupalılaşma bir bakıma da domuzlaşma demektir...
...
Taşıma su ile değirmen ne kadar dönerse bu işte o kadar dönecek. Su gelmediğinde değirmen öğütür mü? Hep dışardan...
Giderek doğalgaz bağımlısı olduk.
...
Günün adamları dönmeler, dönekler.
'İktidar kadrolarına gaz verenlerin çoğu dönektir!' dersem kimseler üzerine alınmasın.
Herkes kendini biliyor...
Ne var ki egzosu sağlam olanlar gazın yeteri kadarını alır fazlasını almaz, alırsa boğulur.
...
Yokuşta kalanlara bakın...
Cümlesi gaz sıkıntısı, boğulmuş ki yokuşu çıkmaya yemiyor.
Öylelerine 'fabrika ayarları bozuğu' denir.
E sen şimdi fabrıkanın verdiği tarifeye uymaz da kendi kafandan ayar vermeye kalkışırsan, elbette ki yarı yolda kalacaksın. Pilin de bitecek dilin de tükenecek...
...
Her işin başı kadro meselesi.
Kalın odunları keskin balta yarar.
Herhalde çürümüşlerin, kokuşmuşlardan harman olmaz.
İlle de kale gibi olanı, sağlamı...
...
Siyaset şüphesiz cambaz ipine benziyor, karşıya geçeyim dersen yine de sağlamların sağlamı olan Allah'ın(cc) ipine sarılacaksın. O ip kopmaz, diğerleri sıcağı görünce tere yağı gibi dağılır.
...
İki kesimden mutlaka uzak durmak lazım.
Şeytansa, iki yüzlü münafıksa...
Hem ondan hem senden, günün adamı, yavşak, uyanık...
...
'Eskiler yol arkadaşını iyi seç, yiğit olsun' derlerdi. Değilse, iflas etmiş tüccarlar gibi haciz memurları her an kapında... Dilin de dönmez, ufkun da giderek daralır...
...
Küçük adam olursun...