MONTGOMERY OTOBÜS BOYKOTU 62 YAŞINDA

  MONTGOMERY OTOBÜS BOYKOTU 62 YAŞINDA

1 Aralık 1955'de, ırk ayrımının yapıldığı Montgomery'de bir otobüste, zenci bir kadın bir beyaza yer vermeyi reddetti ve tutuklandı. Bu hâdiseden sonra Montgomery'de, hiçbir şey eskisi gibi olmadı.

 

1 Aralık 1955'de, ırk ayrımının yapıldığı Montgomery'de bir otobüste, zenci bir kadın bir beyaza yer vermeyi reddetti ve tutuklandı. Bu hâdiseden sonra Montgomery'de, hiçbir şey eskisi gibi olmadı.

 

Rosa Parks, 4 Şubat 1913?de Alabama Tuskegee? de doğdu. Babası, James McCauley Marangoz; annesi, Leona ise öğretmendi. Anne ve babasının ayrılmasından sonra annesiyle Montgomery yakınlarındaki Pine Level bölgesine taşındı. Annesi, büyükbabası, büyük annesi ve ağabeyi Sylvester?la beraber bir çiftlikte büyüdü. Ölümüne kadar devam eden Afrika Metodist Episkopal Klisesi üyeliğine de böylece başladı.

Annesi Leona, 11 yaşına kadar Rosa? ya evde eğitim verdi; daha sonra teyzesinin yaşadığı Montgomery?deki Endüstri Kız Okulu?na kaydoldu. Burada akademik ve bazı mesleki dersleri aldı. İkinci öğretimine Alabama Eyalet Zenci Öğretmen Okulu?nda başladı; ancak büyükannesi ve daha sonra hastalanan annesine bakmak için okulu bırakmak zorunda kaldı. Rosa, eğitim hayatını ve çektiği zorlukları şöyle anlatmıştı:

?Kölelikten 50 yıl sonra 1913?te doğdum. Okumama izin veriliyordu, öğretmen olan annem çok küçük yaşta bana okumayı öğretti. İlk okulum küçük bir binaydı ve tüm çocuklar için tek bir öğretmenimiz vardı. Çoğu zaman ailelerin maddi gücü yetmediği takdirde kitap, kalem gibi ihtiyaçlarınız karşılanmazdı ama çocuklar paylaşmayı bilirlerdi.?

1932?de Rosa ve Raymond Parks, Montgomery?de evlendiler. Rosa, hastane hizmetlisi ve hizmetçilik gibi çeşitli birçok işte çalıştı. 1933? de, Afro- Amerikalıların % 7?sinden daha azının lise diplomasına sahip olduğu bir dönemde, kocasının desteğiyle eğitimini tamamladı. Siyahların politikaya katılımını zorlaştıran yasalara rağmen otuz yaşında oy verme hakkını kazandı. 1940? lı yıllarda Raymond ve Rosa, oy verenler platformuna da üyeydiler. Aralık 1943? de insan hakları hareketinin aktif bir üyesi oldu ve NAACP Montgomery şubesine katıldı. Daha sonra şube başkanı Edgar Nixon? un gönüllü sekreterliğine seçildi. Ayrıca ırk ayrımcılığının yasak olduğu devlete ait Maxwell Hava Kuvvetleri üssünde çalıştı.

Jim Crow yasaları uyarınca güneyde siyah ve beyazlar arasında halk otobüsleri de dahil olmak üzere hayatın her alanında ırk ayrımcılığı yapılmaktaydı. Otobüs ve tren şirketleri farklı ırklar için ayrı araçlar tahsis etmiyorlardı; ancak siyahların uyması gereken oturma planları uyguluyorlardı. Montgomery?de otobüslerin ilk sıraları beyazlara aitti. Yolcuların % 75?ini oluşturan siyahlar için otobüsün arka tarafında renklerle belirlenmiş koltuklar bulunuyordu.

Siyahların orta koltuklarda oturması yasaktı. Beyaz yolcular için belirlenen yerler dolduğunda ise zenciler yer vermek, gerekirse otobüsten inmek zorundaydılar. Şoförün isteğine göre siyahların oturma izleri olan arka koltukları kimi zaman kaldırılıyordu. Siyahlar ön kapıdan otobüs ücretlerini ödedikten sonra inip otobüse arka kapıdan biniyorlardı, çoğu zaman şoförlerin gazabına uğrayıp daha arka kapıdan otobüse binemeden otobüs hareket ediyordu.

Yıllar boyunca siyah halk kendilerine yapılan haksızlıktan yakındı. 1 Aralık 1955?de Rosa Parks? ın yaşadığı, binlerce zencinin her gün yaşadığı sıradan bir olaydı, ortada istisnai bir durum yoktu ta ki Rosa?nın direnişine kadar.

Rosa Parks için herhangi bir gündü o gün, işinden çıkıp sürekli kullandığı hat otobüsüne bindi; ücretini ön kapıdan ödedi ve arka kapıdan otobüse girdi. Otobüsün ortalarına doğru olan kendisinin oturabileceğine dair renklendirilmiş koltuğa oturdu ancak üç durak sonra şoför yeni binen beyazlara yer vermeleri için Rosa?nın da içlerinde olduğu dört zenciyi işaret etti ve koltukları bir an önce boşaltmalarını istedi. Zenciler isteksizce şoförün dediğini yaptılar ancak Rosa sadece cam kenarına çekilmekle yetindi.

 

?İnsanlar sürekli o gün yerimi yorgun olduğum için vermediğimi söylüyorlar, ama bu doğru değil. Fiziksel olarak yorgun değildim ya da genelde bir iş günü sonunda olduğumdan daha yorgun değildim; yaşlı da değildim. Bazıları o zamanlar yaşlıymışım gibi bir figür yaratıyorlar. Kırk iki yaşımdaydım. Hayır, tek bir yorgunluğum vardı; pes etmekten yorulmuştum.?

Şoför, bu tutumu üzerine Rosa?nın yanına geldi ve kalkmadığı takdirde polis çağıracağını ve kendisini tutuklatacağını söyledi. Rosa?nın tavrı kesindi: ?İstediğinizi yapabilirsiniz?. Böylelikle Rosa Parks, Mongomery yasaları gereğince tutuklandı ancak bu tutuklama bir ırkın süregelen sessizliğinin sonu oldu ve Rosa Parks? ın direnişi yüzlerce insanı, günler aylar sonra binlerce insanı ayaklandırdı.

?Rosa Parks? ın tutuklanması haberi kentin zencileri arasında derhâl yayıldı. Birtakım görüşmelerden sonra topluluğun ileri gelenlerinden birkaç kadın otobüs boykotu yapılabileceğini düşünerek bu düşüncelerini Nixon?a açtılar?

Siyah örgüt liderleri boykot hazırlıklarını başlattı ve Rosa Parks?ın başlattığı eşitlik kavgası yakın tarihin en önemli kahramanlarından birinin doğuşana vesile oldu: Martin Luther King Montgomery otobüs boykotunun başkanlığına seçildi. King?e göre Rosa Parks davası, yapılan haksızlığın gösterilmesi için çok uygun bir davaydı. Rosa, sadece siyahi topluluğun değil, Montgomery?nin de saygın bir üyesiydi. Son yıllarda Montgomery?de ırk ayırmına karşı sesini yükselten sayılı kişilerden biriydi  

Umulduğu gibi Rosa?nın uğradığı haksızlık tüm siyahların tepkilerini göstermelerine bir araç oldu. Montgomery otobüs boykotu umulmadık bir başarı getirdi, siyahlar sabahları işlerine yürüyerek bisikletlerle kimi zaman topluca taksi kullanarak gidiyorlardı. Otobüsler, sadece beyaz yolcu taşıyordu. Önceleri boykota aldırış etmeyen otobüs şirketleri sonraları zarar etmeye başladıklarında şiddet olayları da baş göstermişti. Boykot, terörist eylem olarak nitelendiriliyordu; ancak yolcularının % 75?ini kaybetmiş olan şirketler daha fazla direnemedi ve 382 gün sonra otobüslerin ırkçı uygulamaları kaldırıldı.

King, Özgürlüğe Uzun Adımlar adlı eserinde Parks?ın davasıyla ilgili şöyle söylemiştir:

?Sebep benzer adaletsizliklerin kayıtlarında yatmaktadır. Aslında Rosa Parks? ın tavrı şu fark edilmediği sürece anlaşılamaz: sonunda insanların dayanma gücünün kalmaz ve insanın kişiliği haykırır, ?Daha fazla dayanamıyacağım??. Montgomery otobüs boykotuyla başlayan siyahi eylem ve boykotlar, yıllar içinde daha da hızlandı ve etkisini arttırdı. Rosa Parks, başlattığı ve vesile olduğu bu eşitlik haraketlerinin en önemli sembolü ve ?sivil haklarının annesi? olarak tarihteki yerini aldı.

Tutuklanmasından sonra Rosa Parks birçok zorluk yaşadı. Sebepsiz yere işinden çıkarıldı ayrıca kocası da işinden ayrılmak zorunda kaldı. Parks çifti Rosa?nın Montgomery?de iş bulamaması üzerine Hampston?a taşındılar. Daha sonra Detroit, Michigan?a yerleştiler. 1988? e kadar Amerikan Temsilcisi Meclisi üyesi John Conyers? in sekreterliğini yaptı. Rosa ve Elaine Eason Steele 1987? de Rosa ve Raymond Parks Kişisel Gelişim Enstitüsü?nü kurdular. Enstitü gençleri, sivil haklar hakkında bilgilendirmek için otobüs turları düzenleyerek Amerika?yı dolaştı. 1992?de Rosa Parks, ?Rosa Parks : Benim Hikayem? adlı otobiyografisini daha sonra da Sessiz Güç adlı anı kitabını yayınladı. 1997 yılında yapılan bir röpörtajda Rosa Parks, bugün sivil haklar için yapılması gerekenler hakkındaki fikirlerini şöyle anlatıyor:

?İnsanların kafalarındaki ırkçı önyargılardan kurtulması ve ırk gözetimi olmaksızın herkes için eşitliğin gerekliliğine inanması gerek. Daha çok eğitime ihtiyacımız var özellikle de dar görüşlü insanların eğitilmesine. Bence tüm insanlara eşit ve adil bir şekilde davranılması: ırk, din veya insanları diğerlerinden farklı yapan hiçbir şey yüzünden ayrımcılık yapılmaması çok güzel olur.?

Rosa Parks tutuklandığı gün 42 yaşında, zenci, ikinci sınıf vatandaş olarak görülen bir kadındı. Irkının yıllardır yaşadığı aşağılamaya daha fazla dayanamadı ve o tarihten sonra ne Montgomery?de hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Rosa Parks öldüğü gün doksan iki yaşında, Afro-Amerikalı, artık birinci sınıf bir vatandaş olan bir kadındı.

Kaynak: Sinem DEMİRCİ