Açlık grevi yapan Gülmen ve Özakça'nın 'silahlı terör örgütüne üye olmak', 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet' ve 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlarından yargılanmalarına devam edildi.
Olağanüstü hal kapsamında çıkartılan kanun hükmünde kararname (KHK) ile kamu görevinden ihraç edilen, işlerine dönmek amacıyla açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça'nın 'silahlı terör örgütüne üye olmak', 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet' ve 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlarından yargılanmalarına devam edildi.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Gülmen ile tedavi gördüğü hastaneden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlantı yapıldı. Tutuksuz sanıklar Acun Karadağ ve Semih Özakça ise salonda hazır bulundu. Duruşmaya bazı CHP ve HDP milletvekilleri de katıldı.
Ömer Lütfi Zeren'in tanık olarak beyanlarının alınmasıyla devam edilen duruşmada, sanıkları tanıdığını ifade eden Zeren, sanıkların örgüt üyeliğine dair bir bilgisi olmadığını öne sürdü. Zeren, önceki celse dinlenen tanıkların beyanlarında yer alan, 'Gülmen'in Eskişehir'deki Berkin Elvan gösterilerinden önce patlayıcı yapılmasında yer aldığına' dair ifadelerinin doğru olmadığını savundu.
Tanık Yaprak Yılmaz, sanıklardan Gülmen ve Özakça ile Eskişehir'deki Gezi eylemlerinde tanıştıklarını, her iki sanığın da terör örgütü üyeliğine dair bir bilgisi olmadığını söyledi.
'Kamuoyunun ilgisini çekmek için açlık grevi'
Tanık Veli Saçılık, 22 Kasım 2016'da görevinden ihraç edildiğini, bundan sonra Yüksel Caddesi'nde eylem yapan Gülmen ve Özakça'ya katıldığını aktardı. Sanıklara, açlık grevine başlamalarını kendisinin teklif ettiğini söyleyen Saçılık, sanıkların bunu ilk başta kabul etmediğini, daha sonra açlık grevine başladıklarını anlattı.
Saçılık, grevi dönüşümlü olarak sürdürme teklifi yaptığı sanıklarla bu konuda anlaşamadıkları için kendisinin greve daha sonraki bir tarihte başladığını söyledi.
Tanık Mahmut Konuk, 3 sanığı da tanıdığını, kendisinin de kamu görevinden ihraç edildiğini hatırlatarak, açlık grevini ilk dile getirenin Saçılık olduğunu savundu.
Bu tekliften bir süre sonra Gülmen'in kendisine 'Kamuoyunun ilgisini çekmek için açlık grevine başlayacağım' dediğini aktaran Konuk, kendisinin açlık grevini olumlu karşılamadığını, bu konuşmadan bir ay sonra da Gülmen ve Özakça?nın açlık grevine başladıklarını ifade etti.
Savcı Gülmen'in tahliyesini istedi
Tanık beyanlarının ardından görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, sanıkların önceki celselerde verilen esas hakkındaki mütalaaya göre cezalandırılması talebini yineleyerek sanık Gülmen'in, 'dosya kapsamındaki delillerin toplanmış olması' ve 'delileri karartma, kaçma şüphesi olmadığını' ifade ederek adli kontrol şartıyla tahliyesini istedi.
Mütalaaya karşı söz verilen sanık Karadağ, Gülmen'in tahliye edilmesi gerektiğini savundu.
Özakça ise örgüt üyesi olmadığı ve açlık grevine örgüt talimatıyla başlamadığı yönündeki savunmalarını tekrar ettiğini bildirdi.
Duruşmaya öğle arası verildi.
Mütalaadan
Duruşma savcısı davanın 5. celsesinde açıkladığı esas hakkındaki mütalaasında, Gülmen'in 'silahlı terör örgütüne üye olmak', Özakça'nın ise 'bilerek ve isteyerek terör örgütüne yardım etmek' suçlarından cezalandırılmasını talep etmişti.
Savcı, sanık Karadağ'ın ise mevcut deliller gereğini atılı suçlamalardan ayrı ayrı beraatına karar verilmesi gerektiğini kaydetmişti.