Tarih: 05.12.2017 11:44

'Ağlama Alfred! Yirmi yaşında ölmek için cesaret gerekli'

Facebook Twitter Linked-in

 

Genç ve Zeki matematikçi: Évariste Galois

(25 Ekim 1811?31 Mayıs 1832)

 

Tarihteki muhtemelen en dramatik yaşam öyküsüne sahip insan Galois, 1811'de doğan inatçı kişiliği nedeniyle daha çocuk yaşta ölen buna rağmen arkasında cebirsel denklemler alanında olağanüstü bir matematik hazinesi bırakan fransız matematikçidir.

Yirmi bir yaşında, ertesi gün düelloya katılmak zorunda olduğunu ve bu konuda hiç becerisinin olmaması nedeniyle hayatını kaybedeceğini bilmesine karşın, kısa yaşamının son gecesini ?ömrüm devam etse neler yapabilirdim?? diye masa başında geçirerek çalışmalarıyla ilgili son fikirlerini kağıda dökmeyi başarabilmiş ve değeri çok sonra anlaşılabilmiş bir matematikçi?

25 Ekim 1811 tarihinde, Fransa?nın Bourg-la-Reine ilçesinde dünyaya geldi. Ebeveynleri felsefe ve edebiyat konularında iyi eğitim almış, entelektüel kişilerdi. Aynı zamanda çevrelerinde yaşanan olaylara oldukça duyarlı ve tepki vermekten geri durmayan karakterdelerdi. Babası, Liberal Parti?nin o bölgedeki başkanıydı ve Galois?nın doğumundan 4 yıl sonra kasabanın belediye başkanı oldu. Hukukçu bir aileden gelen annesi ise Latince ve Yunanca edebiyat ile ilgileniyordu. Galois?nın ilk eğitimi, evde annesi tarafından verilmeye başlandı, 10 yaşına geldiğinde Reims Koleji?nden davet aldı; ancak annesi izin vermedi ve eğitimine evde devam etti. Böylelikle Galois?nın ilk on iki yıllık eğitimini, annesi bizzat kendi vermiş oldu.

 

 

On iki yaşına geldiğinde, Paris?te Louis le Grand Lisesi?ne kabul edildi. O dönem Fransa toplumu huzursuzluk içindeydi ve sürekli olarak gösteriler yapılıyordu. Galois?nın lisesi de bu havadan etkileniyordu. Hatta 6 Ekim 1823'te, kraliyet karşıtı gösterilere katıldıkları gerekçesiyle 40 arkadaşıyla birlikte okuldan uzaklaştırma cezası aldılar.

Çocukluk yaşlarından itibaren matematiksel dehasının parıltılarını gösteren Galois, Abel ve Lagrange gibi döneminin önemli matematikçilerinin eserlerini okuyarak birçok konuda bilgisini artırıyor ve dahası bunların üzerine kendi çalışmalarını inşa etmeye çalışıyordu. Buna rağmen, okulda istemediği derslere ilgi göstermediğinden ve yaptığı çalışmaların öğretmenleri tarafından anlaşılamamasından dolayı sorunlu bir öğrenci profili çiziyordu. Ancak 16 yaşında matematik derslerine düzenli olarak devam etti. Bu durum, öğretmeni M. Vernier?in onun yeteneklerinin farkına varmasına ve onu yönlendirmesine sebep oldu. Öğretmeni onun için, ?Onu yönlendiren matematik tutkusudur. Bence en iyisi, anne ve babasının sadece matematik çalışması için ona izin vermesi olacaktır. Burada vakit kaybediyor. Öğretmenlerine acı çektiriyor ve kendisinin cezalandırılarak bastırılmasına yol açıyor.? diyordu.

Daha sonra Galois, girmeyi çok istediği École Polytechnique?e başvurdu; ancak jüri onu eledi. Bu, Galois için çok büyük bir yıkımdı. Bunun üzerine eğitimine Louis le Grand?da devam etti.

 

 

Kendini kanıtlamak için on sekiz yaşında Fransız Bilimler Akademisi?ne bir makale sundu ve bu makale değerlendirilmek üzere dönemin en ünlü matematikçilerinden Cauchy?ye teslim edildi. Cauchy, makaleyi aldı; ancak Akademi?ye makaleyle ilgili değerlendirmesini sunacağı gün hastalandı. Daha sonrasında ise makaleyi Akademi?ye asla sunmadı ve hatta kopyası bulunmayan çalışmasını almaya gelen Galois?ya, makalesinin çıkan yangında yandığını söyledi. Böylece bu makale, hiç değerlendirilemeden ortadan kaybolmuş oldu. Koyu ve tutucu bir katolik olduğu söylenen Cauchy?nin, dinî ve siyasî görüşlerinden ötürü Galois?nın makalesini yok ettiği, hemen hemen herkes tarafından inanılan; ancak hiçbir zaman kesin olarak bilemeyeceğimiz bir konu olarak gizliliğini koruyor.

Galois on sekiz yaşındayken babası, belediye başkanı olduğu kasabanın papazının kendine kurduğu komploya daha fazla dayanamayarak intihar etti. Babasının intiharından birkaç hafta sonra Polytechnique?e girmek için bir kez daha başvurdu. Mülakat esnasında, her zamanki gibi kendini yeterince iyi ifade edemedi. Babasının ölümünün yarattığı psikolojik buhran, sınavı yapan kişilerin yetersizliğine olan kızgınlığı ile birleşince; sonunda kendini anlamayan jüri üyesine elindeki silgiyi fırlattı. Sonuç olarak yine ve sonsuza kadar Polytechnique?e kabul edilmedi.

 

 

Polytechnique?e yaptığı başvuruların reddedilmesinin ardından Galois, École Normale?e kabul edilebilmek için Baccalureate sınavlarına girdi ve başarılı oldu. Matematik dersindeki sınav gözetmeni Galois hakkında, ?Bu öğrencinin, fikir ve söylemek istediklerini açıkça ifade etmekte sıkıntıları vardır. Fakat zekidir. Dikkate değer araştırıcı bir zekâsı vardır.? diyordu.

Daha sonra bir yarışmaya sokmak için yolladığı bir diğer makalesi, yarışmanın hakemi Fransız Bilimler Akademisi sekreteri Fourier ölünce kayboldu.

Zorla girebildiği öğretmen okulundan, okul yönetimini eleştirdiği için kovuldu. Bir dergiye sunduğu bir başka makalesi, hakem ispatların içinden çıkamadığı için reddedildi.

bir süre matematiği bırakıp orduya gittiyse de, sonrasında tanınmak için son bir çaba olarak denklemlerin genel çözümü konusunda bilimler akademisine günümüzde 'galois kuramı'

denen bir bildiri gönderdi. olasılık, elektrik ve mıknatıs alanlarında ünlü olan simenon poisson hakem oldu, ancak baştan savma ve galois'ın yazdıklarını anlaşılmaz bulduğunu belirten, ancak bir gerekçesi olmayan bir rapor yazdı. bu galois iyiden iyiye delirtti ve kendisini tamamen devrime atadı.

 

 

1831 başlarında siyasî nedenlerle ardı ardına iki kez tutuklandı ve ikincisinde 6 ay hapse mahkum oldu. çıktıktan sonra ilk ve tek aşk deneyimini yaşadı. başka her şeyde olduğu gibi bu konuda da talihsizdi. Hapisteyken intihar girişiminde bulundu. İntihar girişimi arkadaşları tarafından engellendi. İçindeki acıyı paylaştığı bir mektubunda şöyle diyordu: ?Neyim eksik biliyor musun dostum? Bu sırrı, ancak sana söyleyebilirim: Sevebileceğim, bütün ruhumla sevebileceğim bir insan. Babamı kaybettim ve hiç kimse onun yerini doldurmadı, beni duyuyor musun???

 

 

28 Mayıs 1832?de, kendisiyle aynı derneğin üyesi bir subayla derin bir tartışmaya girdi ve düello önerisini kabul etmek zorunda kaldı.

Bu genç matematikçinin düelloya girme nedeni çeşitli kaynaklarda farklı olarak anlatılmaktadır. Kimine göre yaşadığı bir aşk ilişkisi; kimine göre ise polisin ve kralcı kesimin karşıt görüşlüleri ortadan kaldırmak için kurguladıkları bir komplodur. Sebebi tam olarak bilinmemektedir.

O Mayıs gecesi gelip çattığında, 21 yaşındaki Evariste Galois öldürüleceğinin farkındaydı. Daha yapmak istediği çok şey vardı.

 Ölüm yaklaşırken son bir hamle yaptı ve arkadaşı Chavelier?e bir mektup yazdı. Mektubunda düelloya isteği dışında katılmak zorunda kaldığını anlatıyor; yarım kalan çalışmaları ile ilgili son aldığı notları ve düşüncelerini, adeta son çırpınışları şeklinde kâğıda aktarıyordu. ?Keşke biraz daha zamanım olsaydı? diye not düştüğü mektubunu, şu cümlelerle bitirdi: ?Bu mektupta anlattıklarımın, doğruluğundan çok önemi konusunda Jacobi ve Gauss?un görüş belirtmelerini iste. İlerde, bu karmaşayı çözmekte kendilerini yarar görecek birilerinin çıkacağını umut ediyorum. 29 Mayıs 1832?

 

 

30 Mayıs günü, ikili, düello için karşı karşıya geldi. Galois miyoptu ve rakibi, silahları ustalıkla kullanabilen bir subaydı. Tek el silah sesi duyuldu. Galois, karnından yaralandı. Ortamda doktor yoktu ve düştüğü yerde öylece bırakıldı. Oradan geçen bir köylü tarafından hastaneye taşındı. Hastanede bir gün can çekiştikten sonra ertesi sabah ise erken saatlerde öldü. 

Ortak bir çukura gömüldü, bu sebeple onun mezarına ilişkin bugün hiçbir iz yok. Ondan kalan ebedi anıt ise bir araya getirilen yapıtlarıdır ki o da 60 sayfa kadar tutmaktadır.  Arkadaşı, mektubu üç ay sonra yayımladı; ancak mektup ilgi görmedi. Ölümünden yirmi dört yıl sonra, bu genç yaşta ölen adama ilgi duyan bazı matematikçiler, onun son mektubunun içindeki karmaşayı çözmekte kendilerine yarar gördüler. Nihayet Galois ve kısa ömründe yarattığı çalışmaları, gerçek değerini görmeye başladı.

 

Galois ölmeden önce özel olarak da kardeşi Alfred yazdığı çok kısa bir not vardır;

 

Ne pleure pas, Alfred ! J?ai besoin de tout mon courage pour mourir à vingt ans!

(Ağlama Alfred! Yirmi yaşında ölmek için tüm cesaretime ihtiyacım var.)

 

 Bir oyun sonucu hayatını genç yaşta kaybeden bu dahinin bizlere öğreteceği çok şey vardı. Ölmeden önce matematik çalışan da o idi.

 

Kendisi ?École Polytechnique? girmek için girdiği tüm sınav kağıtları ölümünden 50 yıl sonra arşivlerden çıkarılıp tekrar incelenmiş ve şu sonuca varılmıştır. ? Sıradan insanların üstün bir zekanın ortaya koyduğu matematiği anlamaları beklenmezdi.?

 

 

 

 

Haber: Derya BUDAK

 

Kaynak: (Ortabahçe Dergisi 46. Sayı s. 12,13,14,15)

Hikayelerin derlendiği kaynaklar:

-Matematiğin Aydınlık Dünyası, 1996, Sinan Sertöz

-Bilim ve Teknik Dergisi, Mart 2010, Doç. Dr. Abdurrahman Coşkun




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —