Ortadoğu?ya sözde Arap Baharı geldiğinde ortada ne Libya?nın Kaddafi?si ne de Mısır?ın Mübarek?i kalmıştı.
Kaddafi saklandığı lağım deliğinde bir yılan gibi kendi halkı tarafından linç edilerek öldürülmüş, Mübarek ise Tahrir Meydanındaki kalabalığın baskısıyla makamını terk edip kaçmak zorunda kalmıştı.
Arap diktatörlerin 2011?de uğradığı hazin kadere uğramak istemeyen Yemen eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih ?canını zor kurtarmış? ve cumhurbaşkanlığından çekildiği ilan etmişti.
Görüntüde çekilmiş gibi görünse de yenilgiyi hazmedemeyen hırslı ve kurnaz Salih, çok daha tehlikeli bir yol seçmişti. Roma?yı değil ama ülkesini yakacak kadar gözü dönmüştü Salih?in. Arap Baharı; Yemeni fena vurmuş, makam hırsının sardığı lideri sayesinde ülke hem iç savaşla hem de tarihte görülmemiş bir insani kriz ile karşı karşıya kalmıştı. Ülke gittikçe daha da kötüye gidiyordu.
Yemen'i yönetmeyi 'yılan başlarının üzerinde dans etmek' şeklinde nitelendiren Salih, kendi çapında mükemmel bir uzlaşmaycıydı ve tüm beklentilerin ötesine geçmişti.
Salih, Cumhurbaşkanı döneminde iki kez iç savaş yaşayan Kuzey ve Güney Yemen'i birleştirmiş ve bu süreçte, aşiretler dahil pek çok gruplarla hatta neredeyse on yıl ezmeye uğraştığı Şii Husilerle işine geldiği noktada ittifaklar yapmış ve ittifaklar bozmuştur.
Salih, Temmuz 1978'de Kuzey Yemen'in cumhurbaşkanı olduğunda, ülkedeki CIA istasyon şefi, altı ay içinde öleceğini söylemiş ve iktidar mücadelesinde ölen bir dizi Yemenli liderin sonuncusu olacacağını söylemişti.
Ancak CIA şefi bu kez yanılmış ve Salih 33 yıl boyunca ülkeyi yönetmişti. Bu 33 yıllık yönetim esnasında pek çok suikast girişiminden de kurtulmuştu.
Hatta; 2011'de iktidarı kaybettikten sonra ?yenilen pehlivan güreşe doymaz? misali yeniden iş başına gelmeye o kadar yaklaşmıştı ki; yapılan bombalı saldırıda canını zor kurtarmıştı. Ama yine kendi tabiriyle yılanlarla dans etmekten vazgeçmemişti.
Salih ölüme götüren açıklamayı geçtiğimiz geçen hafta Cuma günü yapmış, Eylül 2014'te başkent Sanaa'yı ele geçirmelerine yardım ettiği Husiler'den ayrıldığını duyurmuştu.
Salih ne olmuştu da İran?ın desteklediği iddia edilen Husiler?e dirseğini çevirmişti? Salih bu kez kimle dans edecekti?
SUUDİ ARABİSTAN?IN SON OYUNU: YEMEN
Salih?in hayali kendisi ya da oğlunu yeniden iktidara gelmesiydi. İşte bunun için Husiler'in iktidara gelişine yardımcı olmuştu. Savaş başladığında Salih, Husiler'e destek verdi ancak Suudiler?e de yeşil ışık yakıyordu.
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, defalarca kez Yemen?i bombaladı. Ajanslara bu haber Husilere karşı savaş açtığı şeklinde düşüyordu. Genç veliaht prens, bu savaşı Salih?in yardımı olmadan da kazanabileceğine emindi ve Salih?in uzlaşma sinyallerine gözlerini kapadı.
Hatta anlatılır ki; Veliaht prens ile Salih, 2015'teki bir buluşma sırasında neredeyse yumruk yumruğa girme derecesine yaklaşmış, Prens de o günden sonra Salih'e karşı ayrı bir kin gütmeye başlamış.
2016 sonlarına doğru Husi-Salih ittifakı çatırdamaya başlamıştı. İddiaya göre Salih'in ölümünden önce Suudi Arabistan'la bir uzlaşmaya vardı.
Sanaa'da geçen Ağustos'ta yaşanan çatışmalarda Salih'in önemli bir müttefiki ölmüştü ve denklem sanki değişiyordu.
?Husi-Salih ittifakı hep bir mantık evliliğiydi.? diyen Chatham House'ın Ortadoğu ve Kuzey Afrika programındaki Yemen uzmanı Peter Salisbury?e göre;
?Salih'in Husiler'den ayrıldığını duyulması koşululuyla, bir anlaşmaya varılmış gibi görünüyor. Husiler giderek güçlenirken bu anlaşma hep büyük bir risk olacaktı ancak başta işe yarıyormuş gibiydi. Salih'in müttefikleri Sanaa'nın kuzeyini görece çabuk bir şekilde ele geçirirken, Suudiler Husiler'e karşı bir 'devrim' diye tanımladıkları olaylara destek verdiklerini açıkladılar. Riyad yanlısı medya Salih'den 'devrik diktatör' yerine, Yemen'in 'eski cumhurbaşkanı' diye bahsetmeye başladı. Ancak bu hamle ters tepti.?
SALİH'İN EVİNİN ÇEVRESİNDE ŞİDDETLİ ÇATIŞMALAR YAŞANDI
Pazar günü itibariyle Husiler, Sanaa'nın büyük bölümünde ele geçirmiş , ertesi gün de Salih'in başkent Sanaa?daki evini ele geçirmişti.
Suudi destekli yemen güçlerinin başkent yakınlarındaki cephe hattını aşıp, Salih'in yardımına gelecekleri söylentileri dolaşşa da hiç de öyle olmamıştı. Suud Yönetimi Husilerin kucağına Salih?i atmaya dünden razıydı. İyice zor durumda kalan Salih, başkentten kaçtı ancak Husiler onu gördükleri yerde onu durdurdu. Çatışmada öldürülda dense de bazı taraftarlarının söylediğine göre oracıkta infaz edildi. Tıpkı Kaddafi gibi linç edilmişti.
Salih'in ölümü Husiler?in elini daha da güçlendirmiş ve Yemen'deki savaşın geleceği daha da umutsuz bir hale gelmişti. Husiler şimdi 'vatana ihanet? eden Salih?i yok ederek başkentin denetimini yeniden ele geçirdiler.
Husi militanlar Salih'in cansız bedeni kırmızı battaniyenin üzerinde bir kamyonete taşınırken tekbir getiriyor ve 'Hüseyin'in intikamı alınacak' diye bağırıyordu.
Hareketin kurucusu Hüseyin Bedr el Din el Nusi, kuzeydeki Saada bölgesinde bulunan bir mağarada, iddiaya göre Salih'in emriyle öldürülmüştü.
Eski Cumhurbaşkanı, Husiler?den ayrıldığında kârlı çıkan taraf olacağını düşünüyordu ancak bu kez hesapları tutmamış ve bedelini hayatıyla ödemişti.
Yeniden iktidar hesapları yaparken ve iktidara çok yaklaşmıştı. Ya kendi ya da oğlu oğlu Ahmed Ali yeniden iktidar olacaktı. Salih, Husilere karşı gelip Suudi Arabistan'la yakınlaşmaya çalışmaya çalışırken öldürüldü.
SALİH'İN OĞLU İNTİKAM ÇAĞRISI YAPTI
Salih'in oğlu Ahmed Ali Salih babasının Husiler tarafından öldürülmesinden sonra Suudi Arabistan merkezli El Ekberiye televizyonuna açıklama yaparak 'intikam çağrısında' bulundu.
'Son Husi Yemen'den atılana kadar savaşı ben yöneteceğim. Babamın kanı İran'ın kulaklarınında cehennem gibi yankılanacak' diyen oğlu; babasının destekçilerine 'Yemen'i Husiler'den geri alma' çağrısı da yaptı.
Salih ülkesinin güneyinde pek sevinmese de kuzey Yemen'de halen sıkı taraftarları olduğu biliniyor.
GİZLİCE DEFNEDİLDİ
Eski Cumhurbaşkanı Ali Salih'in cenazesi başkent Sana'nın Sanhan köyünde aile üyelerinden 5 kişinin katıldığı cenaze merasimi ile tören yapılmadan gizlice defnedildi.
Yemen medyası, Husilerin Salih'in cenazesini ailesine cenazesinde sadece kendilerinin bulunması şartıyla verdiğini iddia etti.
İÇ SAVAŞ, HASTALIK, AÇLIK
İç savaşın yanısıra Yemen tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşen insani bir felaketle karşı karşıya... Uluslararası toplumun yardım sağlama konusunda yetersiz kalıyor.
Ülkedeki kolera salgınından etkilenenlerin sayısı 200 bini geçti. BM İnsanı Yardım Direktörü Stephen O'Brien son altı ayda 150 bin kişinin koleraya yakalandığı ayrıca 55 bin kişinin de kolera şüphesi altında olduğunu açıkladı. Şimdiye kadar koleradan ölenlerin sayısı 500.
BM ayrıca ülkede bulunan sağlık kurumlarının yarısından fazlasının sürmekte olan iç savaş nedeniyle hizmet veremez durumda olduğunu tahmin ediyor.
Açıklanan verilere göre ülke genelinde 14 milyon kişi yeteri kadar beslenemiyor ve yaklaşık 10 milyon kişinin acil gıda yardımına ihtiyacı var.
HABER: YASEMİN ALTUN