BASAM BAŞKANI SAİT: 'LOZAN TARTIŞMAYA AÇILMALI VE GEREKİRSE DEĞİŞTİRİLMELİ?

BASAM BAŞKANI SAİT:

Cumhurbaşkanı'nın Yunanistan ziyaretine eşlik eden 24.Dönem AK Parti İzmir milletvekili ve Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı Rifat Sait, Lozan anlaşması ile ilgili ilginç bir tartışmanın kapısını açtı.

 

Rifat Sait, Lozan anlaşmasının Türkiye?deki çok sayıdaki Balkan göçmenini ve Batı Trakya?daki 120 Bin soydaşımız ile anlaşma kapsamına girmeyen Rodos adasındaki ve İstanköy (Kos) adasındaki 6 Bin kadar Türk?ü yakından ilgilendirdiğini ve artık değişmesi gerektiğini belirtti. Sait, önce Lozan tartışmaya açılmalı ve daha sonra Türkiye ve Yunanistan arasında başka bir ülkenin kesinlikle karışmayacağı ortak bir zeminde revize edilmelidir, dedi.

65 yıl sonra ilk kez

BASAM Başkanı Rifat Sait, Cumhurbaşkanı Erdoğan?ın 65 yıl sonra ilk kez gerçekleştirilen Batı Trakya ziyaretine eşlik ettiğini hatırlatarak, bu tarihi gezi bölge için çok önemli bir dönüm noktası olacaktır, dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan?ın Yunanlı mevkidaşına canlı yayında adeta diplomatik bir ders verdiğini hatırlatarak, Sayın Cumhurbaşkanımız ilklerin adamı, tam bir stratejist ve lider, bölgede önemli bir değişikliğin ilk adımların attı ve tabiri caizse fitili ateşledi. Bana göre Batı Trakya bölgesinde bazı şeyler değişebilir, dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ?Biz onlara her türlü desteği verirken karşılık bulamıyoruz?

Sait, Cumhurbaşkanı Erdoğan?ın basın toplantısına da katılarak, basın mensuplarıyla yaptığı sohbeti de değerlendirdi. Tayyip Bey, Lozan?ın değiştirebileceğine inanıyor diyen Sait, akıllı bir diplomasiyle önce tartılmasını istiyor, dedi. Sait, Sayın Cumhurbaşkanımızın  değindiği konuları hatırlatarak : ?Biz İstanbul?daki Rumlara her türlü hakkı verdik. Hatta Rum Ortodoks Patrikhanesi'nin konsül üyeleri Türk vatandaşı olmak zorundalar, 17 kişilik konsül bitince, bozulmasın ve devam etsinler diye patrikhanenin önerdiği din adamlarını Türk vatandaşlığına alıp destek verdik, Trabzon?daki Sümela manastırını ibadete açtık, Heybeli adadaki yetimhane için izin ve destekleri verdik ama mesela Avrupa Birliği burası için verdiği maddi destek sözünü tutmadı, anlaşmaya göre İstanbul?daki Rum Ortodoks kilisesi Eyüp kaymakamlığından izin almadan yurt dışına bile çıkamaz ama bu kuralları hiç uygulamıyoruz diğer yandan Avrupa?nın birçok başşehrinde cami varken Atina?da hala yok,  Atina?da bir cami inşaatı var, yıllardır sürüyor, sözler veriliyor ama hiçbir gelişme yok, Batı Trakya Türklerinin kendi müftülerini seçmelerine izin de verilmiyor ? dedi.

Pomaklar ile Rodos ve İstanköy?deki Türklerin durumu

Sait, Sayın Cumhurbaşkanımız daha önce faklı nedenlerle pek kullanılmayan ve bölgede var olan Pomakları da sık sık zikrederek, bölgedeki Pomak gerçeğini de gündeme getirdiler, dedi.  Evet, Lozan mutlaka değişmeli, artık zamanı geldi diyen Sait,  bu değişiklik içine mutlaka Rodos ve İstanköy?deki Türkler de ilave edilmelidir zira, Rodos adasında yaşayan 4000 kadar ve İstanköy?deki  (Kos adası) 1800 kadar Türk Lozan anlaşmasının dışında tutulmuş ve hayli sıkıntı çekmişlerdir, dedi. Lozan?daki en büyük değişiklik ise bölgede anlaşmaya göre Müslüman azınlık olarak gösterilen 120 Bin Türk soydaşımızın Türkoğlu Türk olduklarını Yunanistan?ın bunu artık kabullenmesi gerektiğini belirtti. Sait, Yunanlılar bizim onlardan toprak talebi yapabileceğimizden korkuyorlar, yok öyle bir şey, Türkiye Cumhuriyetinin bu bölgede kesinlikle toprak talebi yoktur, Yunanlılar artık bu paranoyadan bir an önce kurtulmak zorundalar dedi. Sait, artık Yunanistan, Türkiye?yi kendisine yakın bir komşu, ticaret ortağı, turizm partneri, NATO müttefiki, dostu ve güvenlik işbirliği için iki yakın devlet olarak görmelidir. Gelin şu eski Lozanları, düşmanlıkları, paranoyaları çöpe atalım. Dost ve komşu olalım. Bu her iki ülkeye de fayda sağlar, dedi.

 

 

Balkan paradoksu

BASAM Başkanı Sait, Sayın Cumhurbaşkanımızın Batı Trakya ziyaretinde ilginç bir tespitte bulunduk, diyerek önemli bir siyasi çelişkiyi tartışmaya açtı. Batı Trakya'da Evladı Fatihan?ın Recep Tayyip Erdoğan?a gösterdiği ilgi ve sevginin muhteşem olduğunu söyleyen Sait, bu sevgi görülmeye değerdi. An be an yanındaydık, şahit olduk, gurur duyduk. Bu muhteşem tablonun aynısını Makedonya Gostivar, Kosova-Prizren ve Bulgaristan Kırcaali'de de bizzat görmüştüm. Bunlar güzel şeyler ancak  aynı Balkanların Türkiye'deki yakınlarının oturduğu ve çoğunlukta oldukları İzmir, Manisa, Aydın, Çanakkale, Lüleburgaz, Edirne, Çorlu, Tekirdağ gibi illerde durum farklı olabiliyor. Bu bana göre bir Balkan paradoksu veya çelişkisi.  Bu durumun siyasi ve sosyolojik açıdan mutlaka analiz edilmesi ve çözümü konusunda istişareler yapılmasında faydalar vardır, dedi.