Hamas'tan yapılan yazılı açıklamaya göre, Heniyye, Taravine ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, ABD başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü 'İsrail'in başkenti' olarak tanımasının yansımalarını ele aldı.
Hamas'ın, Ürdün'ün Kudüs ve İslami kutsallar üzerindeki rolüne dokunulmasını reddettiğini vurgulayan Heniyye, 'Bu aşamada, bu kararın durdurulması için geçmişte olmadığı kadar ortak çaba ve koordinasyonun güçlendirilmesine ihtiyaç var.' ifadesini kullandı.
Abdullah'ın çabaları ve Ürdün meclisinin net tutumundan övgüyle söz etti
ABD'nin kararının Filistin ve Ürdün'e olduğu gibi aynı zamanda tüm İslam alemine de saldırıyı temsil ettiğini dile getiren Heniyye, ABD'nin kararına karşı Ürdün Kralı Abdullah'ın çabaları ve Ürdün meclisinin net tutumundan övgüyle söz etti.
Ürdün Meclis Başkanı Taravine de Filistin davasının Ürdün için ulusal bir dava olduğunu, Kudüs davasının da Kral Abdullah'ın yanında ilk sırada yer aldığını belirtti.
ABD'nin kararının durdurulması için dünyadaki tüm parlamenterlerle çabaların devam ettiğini aktaran Taravine, gelecek aşamada iş birliği, koordinasyon ve sürekli iletişimin devam etmesinin önemine işaret etti.
İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te Arabe Vadisi'nde imzalanan Ürdün-İsrail barış antlaşmasına göre, Mescid-i Aksa ve Kudüs'teki vakıflar, Ürdün Vakıflar, Kutsallar ve İslami İşler Bakanlığına bağlı Kudüs Vakıflar Dairesi himayesine bırakılmıştı.