'İİT'nin Filistin kararı zalimlere okkalı bir tokattır'

MHP Genel Başkanı Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın 6 Aralık 2017'de Kudüs'ü, haksız, hukuksuz ve hadsiz şekilde İsrail'in başkenti ilan etmesinin bölgeyi iyice ısındırdığını ve gerginlikleri kontr

 

Ortadoğu'nun karanlık bir sürecin tam ortasına savrulduğunu ifade eden Bahçeli, 918 yıl evvel Haçlıların işgaline uğrayan Kudüs'ün, yeni ve acımasız bir kuşatmayla sarsıldığını kaydetti. Filistinli masumların haklı davalarının, tarihi haklarının, Kudüs'ün zamanlar üstü statü ve manevi kazanımlarının ağır bir saldırıya uğradığını vurgulayan Bahçeli, 'İlk kıblemizin onurunu taşıyan, inancımızın üç büyük mescidinden birine ev sahipliği yapan Kudüs, ABD-İsrail ortak yapımı vahşi ve vandal bir komploya maruz kalmıştır.' değerlendirmesinde bulundu.

ABD'nin, hukuki ve meşru hiçbir temeli olmayan Kudüs kararını reddetmenin, yok saymanın, açıktan tavır alıp doğrunun tarafında yer almanın uluslararası toplumun, özellikle İslam ülkelerinin yegane sorumluluklarından birisi halinde ortaya çıktığına işaret eden Bahçeli, bu kapsamda, 13 Aralık 2017 Çarşamba günü İstanbul'da gerçekleştirilen İİT Olağanüstü Zirvesi'nde çok önemli kararlar alındığını, arzulanan ve beklenen bir iradenin tezahür ettiğini kaydetti.

Bahçeli, zirve sonunda 'İstanbul Deklarasyonu' adıyla bir bildiri yayımlandığını anımsatarak, İİT'nin kurulma gayesinin temelinde, esasen Kudüs'ü kurtarma ve kurtuluşunu sağlama hedefinin bulunduğunun tartışma götürmez bir gerçek olduğunu belirtti.

'Oldukça umut ve memnuniyet vericidir'
Bu itibarla teşkilatın 48 yıllık misyonuna bağlı ve sadık bir şekilde duruşunu ve tutumunu net olarak gözler önüne serdiğinin altını çizen Bahçeli, şöyle devam etti:

'Türkiye'nin öncülüğünde ve Sayın Cumhurbaşkanının çağrısıyla toplanan zirvede, ABD-İsrail kumpasının tüm yönleri deşifre edilmiş, Kudüs'ü tasallut altına almak için devreye giren siyonist emellere tesir düzeyi yüksek tepki gösterilmiştir. Bu gelişme oldukça umut ve memnuniyet vericidir.

ABD yönetiminin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyan skandal kararının reddiyle birlikte kınanması birlik ve dayanışma ruhunun temerküz ve tecellisidir. Birleşmiş Milletler kararlarına, uluslararası antlaşmalara açıkça aykırı olan ABD zorbalığının tarih, vicdan ve hukuk karşısında hükümsüz olduğunun vurgulanması değerli, dengeli ve isabetli bir değerlendirmedir. Ayrıca, başkenti Doğu Kudüs olan egemen ve bağımsız Filistin devletinin teyidiyle birlikte dünyaya tanınması yönünde çağrıda bulunulması zalimlere okkalı bir şamar, muazzam bir cevaptır.'

MHP'nin ısrarla savunduğu, İstanbul Zirvesi'nde ilanının yapılmasını gerekli gördüğü teklif ve düşüncesinin de bu yönde olduğuna işaret eden Bahçeli, bununla birlikte TBMM'de grubu bulunan üç partinin dün itibariyle ortaklaşa hazırladıkları bir metinle teşkilatın kararını desteklemelerini 'yerinde, anlamlı ve ümit verici bir gelişme' olarak niteledi.

Bahçeli, '14 yaşındaki bir çocuğu onlarca askeriyle gözaltına alan, down sendromlu bir mazluma şiddeti reva gören İsrail acımasızlığı, İslam ülkelerinin diriliş ve kenetlenmesiyle bertaraf edilecektir. ABD'nin şer oyunu mutlaka püskürtülecektir. Başka yol ve çaresi de kalmamıştır.' değerlendirmesinde bulundu.

Bazı ülke ve çevrelerin sinsiliklerinin de gözlerden kaçmadığını vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:

'Kudüs davasının tavsaması, ağırdan alınması, hatta zamana yayılarak, İsrail'in denetim ve kontrolüne girmesi konusunda perde gerisinde siyonizmle iş birliği yapan, küresel planlara kuryelikten nemalanan haramzadelere Türk-İslam dünyası haddini bildirecek muktedirliğe ziyadesiyle sahiptir. Her şey meydandadır. İsrail'e gizli gizli el sallayan, avuç açan, çıkar uman, ABD'ye uysal görünüp uyduluğuna talip olan bir kısım ülkelerin meşruiyet ve inandırıcılığı da elbette kalmamıştır. Önümüzdeki zorlu süreçte, Kudüs komplosu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden ziyade, Genel Kurula taşınmalı ve tüm ülkeler için bağlayıcı olacak adil bir kararın alınması temin edilmelidir. ABD'nin foyası ortaya çıkarılmalıdır. Görev alanı Doğu Kudüs ile Filistin Ulusal Yönetimi'ne bağlı bulunan Batı Şeria ve Gazze'den oluşan Türkiye'nin Kudüs Başkonsolosluğu resmen Büyükelçilik seviyesine çıkarılmalıdır. Bu çerçevede İİT'nin kararına binaen diplomatik misyonumuz, Doğu Kudüs'te Büyükelçilik olarak belirlenmeli, şekillenmeli ve temellendirilmelidir. Buna 57 İslam ülkesi aynısıyla iştirak etmelidir.'

'Bu kutlu emanet kıblesizlere bırakılmayacaktır'
Bahçeli, 2019'da Gambiya'da yapılacak 14. İİT Zirve Toplantısı'na kadar, İslam ülkelerinin diplomatik temsilciliklerini Doğu Kudüs'e taşımaları konusunda samimi, tavizsiz ve kararlı adımlarının kesinlikle atılması gerektiğini ifade eden Bahçeli, şu değerlendirmede bulundu:

'Kudüs, tarihimizin hisarı, maneviyatımızın haysiyeti demektir. Bir emlak patronun pervasızlıklarına, Evanjelizmin dayatmalarına, İslam düşmanlarının eline ve emeline teslim edilmeyecektir. Filistin, egemen, bağımsız, bağlantısız, başkenti Doğu Kudüs olan bir devlet olarak varlığını tescil ettirecektir. Buna hiçbir sefil, hiçbir zelil, hiçbir şeytani plan ve proje engel olamayacaktır.

MHP, Filistinli mazlumların yanında, Türk devletinin irade ve kararının ön şartsız destekçisidir. Bilinmelidir ki Kudüs düşerse tarih düşecek, Kudüs kaybederse Ankara kaybedecek, Kudüs mahcup ve mahkum olursa İslam alemi telafisi imkansız sonuçlarla karşılaşacaktır.'

Bahçeli, Kudüs'ün, ecdadın mirası, imanın mihrabı, anıların Zeytin Dağı'yla simgeleşmiş, Harem-i Şerif'le mühürlenmiş ilk kıblesi olduğunu anımsatarak, bu kutlu emanetin kıblesizlere bırakılmayacağını, bırakılamayacağını bildirdi.