Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üsküdar Meydanı'nda Üsküdar-Ümraniye Metro Hattı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, açılışını yaptıkları metro hattının, ülkeye ve hat üzerindeki yerleşim yerlerinde yaşayan vatandaşlara hayırlı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içip de bu ülkenin düşmanlarına, onların değirmenlerine su taşıyanlara milletimiz sandıkta, 2019 Mart'ında ve 2019 Kasım'ında gereken cevabı verecektir.' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üsküdar Meydanı'nda Üsküdar-Ümraniye Metro Hattı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, açılışını yaptıkları metro hattının, ülkeye ve hat üzerindeki yerleşim yerlerinde yaşayan vatandaşlara hayırlı olmasını diledi.
Bu açılışla Anadolu yakasındaki ikinci metro hattını da faaliyete geçirmiş olduklarını vurgulayan Erdoğan, bu hattın 9 durak ve 10,5 kilometreden oluşan ilk bölümü olan Üsküdar-Ümraniye hattını, en kısa sürede Çekmeköy-Sancaktepe'ye kadar olan kısmının da izleyeceğini söyledi.
Açılışı yapılan metro hattının, Türkiye'nin ilk sürücüsüz metrosu olduğuna dikkati çeken Erdoğan, trenlerin tüm hareketlerinin, kumanda merkezi tarafından yönetileceğini, günde 700 bin yolcuya hizmet verecek metroya Üsküdar'dan binen bir kişinin, 17 dakikada Yamanevler durağına ulaşacağını bildirdi.
Sancaktepe'ye kadar olan kısım da hizmete girdiğinde bu yolculuğun 27,5 dakika süreceğini açıklayan Erdoğan, ileride bu hattı Sabiha Gökçen Havalimanı'na kadar uzatmayı planladıklarını aktardı. Bu açılışla İstanbul'daki metro hatlarının uzunluğunu 160 kilometreye çıkarmış olduklarına değinen Erdoğan, bu rakamın devam eden projelerle 2019 yılında 355 kilometreye, yeni projelerle de nihai olarak bin kilometrenin üzerine kadar çıkacağını dile getirdi.
Diğer ulaşım hatlarıyla entegre şekilde planlanan metro projeleriyle İstanbul'u araç trafiğinden bağımsız bir toplu taşım ağına kavuşturma hedefine adım adım yaklaştıklarını belirten Erdoğan, metro hattının şehre kazandırılmasında ve inşasında emeği geçenlere teşekkür etti.
'Milletimiz de aradaki farkı çok iyi biliyor'
İstanbul'un 1994 yılında belediye başkanı seçildikleri haliyle bugünkü halini karşılaştıran herkesin, aradaki bariz farkı göreceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Tabii kalbi ve gözü, kulağı mühürlü olanlar hariç... Onlara ne yapsak, ne desek, neyi göstersek faydasız. Ümraniye çöplüğünü biliyorsunuz değil mi? Ümraniye Hekimbaşı çöplüğü patladığında ne olduğunu biliyoruz değil mi? Biz geldik böyle bir şey kaldı mı? O günden bugüne kaldı mı? Hamdolsun milletimiz de aradaki farkı çok iyi biliyor. Gençler o günleri bizzat yaşamadıkları için, onlara aradaki farkı anlatmak tabii ki daha zor. Düşünün sene 94, sene 2017. Şimdi o günden bugüne çok ciddi bir süreç geçti. 23 yıl... Şimdi ilk defa 18 yaşa seçme ve seçilmeyi getirdik mi? Getirdik. Burada tabi sıkıntı var. Öyleyse büyüklerin gençlere bunu anlatması lazım.'
Erdoğan, açılışta kendisini izleyen bir vatandaşın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu kastederek, 'Onu makinist yap, makinist.' sözlerine de şu yanıtı verdi:
'Yok yok, az önce Sayın Başbakan söyledi, bırak ona sen makinistliği filan falan, böyle bir şey onlara teslim edilir mi? Sakın ha. Onlara beş koyunu ver, kaybeder gelirler. Biz onlara 700 bin kişiye hizmet verecek böyle bir metro hattını nasıl teslim ederiz, olacak iş mi bu? Görevi devraldığımızda biz CHP belediyesinden İstanbul'u almadık mı? Sular akıyor muydu? Çöpler dağ gibi miydi? Hava soluyabiliyor muydunuz? Evelallah İstanbul halkı bunları derdest etti, bunların işini bitirdi ve geldik, su işini hallettik, çöp dağlarından İstanbulumuzu kurtardık ve o pis havayı da elhamdülillah temiz havaya çevirdik. Haliç ne haldeydi? Haliç tamamen kara haline gelmişti. Haliç'i şu anda balıkların yüzdüğü bir hale getirdik. Bakın Asya'yı Avrupa'ya bağladık ama siz onu bile belki bilmiyorsunuz. Niye? Çünkü görünmüyor. Denizin altından tüneller ve oradan Haliç'e bağlantıları kurduk, dolayısıyla artık su sirkülasyonuyla Haliç'in suyu da artık tertemiz oldu. Bütün o Haliç'in çamurunu ta Alibeyköy'deki taş ocaklarına taşıdık. Orayı da temizledik. Biz adeta Ferhat ve Şirin gibi... Şirin nerede? İşte millet. Biz de Ferhat olduk, dağları deldik, oralara gittik.'
'İstanbul'u aşkla seviyoruz'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün görülen metrolar, metrobüsler, tüneller ve birkaç ana arter dışındaki geniş yolların, ulaşım imkanlarının neredeyse hiçbirinin olmadığı bir şehir düşünülmesini isteyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bırakınız çevresindeki yerleşim yerlerini, merkezinde dahi çamurdan çıkılmayan, tozdan geçilmeyen bir şehir düşünün. Gecekondular tarafından kuşatılmış, her köşesinden çirkinlik abidesi yapıların, yıkıntıların çıktığı bir şehir düşünün. Ecdadın emaneti tarihi eserlerin hoyratça muamele gördüğü, geçmişine sahip çıkılmayan bir şehir düşünün. Garip gurebaya, engellilere, kadınlara, gençlere, sporculara, sanatçılara yönelik hemen hiçbir faaliyeti olmayan bir şehir yönetimi düşünün. İşte İstanbul böyle bir yerdi, biz İstanbul'u böyle bir durumdan aldık bugünlere getirdik. Eksiklerimiz yok mu? Tabii ki var. Hatta bazı yanlışlar yapılmadı mı? Elbette yapıldı. Fakat İstanbul'a yapılan hizmetler yanında bunları konuşmak bile abesle iştigaldir. Biz hepsinin farkındayız, inşallah hepsini de telafi edeceğiz, çünkü biz İstanbul'u seviyoruz, çünkü biz İstanbul'u aşkla seviyoruz. Hem de öyle bir aşkla seviyoruz ki bin yıl ömrümüz olsa, her gününü, her anını bu şehre hizmetle geçirmek isteyecek kadar çok seviyoruz.'
Şair Necip Fazıl Kısakürek'in 'Canım İstanbul' adlı şiirini de okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülkeye ve bu şehre hizmet imkanı verdiği için her gün Allah'a hamdettiğini dile getirdi.
'Allah'ın yardımı ve sizlerin desteği yanımızda olduğu sürece, varsın yedi düvel üzerimize gelsin. Hepsi de vız gelir.' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
'Yaşadığımız her gelişme, millet olarak, Müslümanlar olarak birliğimize, beraberliğimize daha fazla sahip çıkmamız gerektiğini gösteriyor. Türkiye'nin sadece geçtiğimiz şu 4-5 yılda yaşadıkları dahi, herkes için başlı başına bir ibret vesikasıdır? Ülke olarak bu süreçte maruz kaldığımız saldırılar karşısında dimdik durarak, tehditlere, şantajlara boyun eğmeyerek, kendimizle birlikte bölgemizin de geleceğinde ufuk açtığımıza inanıyorum. Meydanı, sokakları kaosa sürüklemek isteyenlere bırakmadık. Meydanı bugün Amerika'ya taşınmış olan sahte dosyalarla ülke yönetimini ele geçirmeye çalışanlara bırakmadık. Meydanı çukurlar kazarak, vatanımızı bölmeye çalışanlara bırakmadık. Meydanı, güney sınırlarımızın ötesindeki oyunu topraklarımıza taşımaya kalkanlara bırakmadık. Hiçbirinde başarılı olamayınca darbe ile istiklalimize ve istikbalimize kastedenlere de bu meydanı bırakmadık.'
'Milletimiz gereken cevabı verecektir'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şimdi silah ve kumpasla başaramadıklarını ekonomiyle gerçekleştirmeye çalışanlara da meydanı bırakmadıklarını vurgulayarak, yapılan bu açılışın bile ülkeyi ekonomi silahıyla köşeye sıkıştırmak isteyenlere verilmiş en güzel cevap olduğunun altını çizdi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
'Avrupa Parlamentosu güya bizi cezalandırmak için mali yardımlarda 100 milyon avroluk kesintiye gitmiş. Ya senin bu kesintinden ne olur ya? Biz göreve geldiğimizde IMF'ye borç neydi? 23,5 milyar dolar, 2013'te sıfırlandı. IMF ne yaptı, bize dedi ki '5 milyar avro borç verin.' Biz de dedik ki 'Veririz.' Ya biz buradan buraya geldik. Aynı şekilde Hazine... 27,5 milyar dolar vardı geldiğimizde, ama hamdolsun şimdi Hazine'de 120 milyar dolar para var. Buradan buraya geldik. Sadece şu anda ilk etabını açtığımız metro hattının yatırım bedeli ne biliyor musunuz? 800 milyon avro. Yıllık ihracatımız 155 milyar doları buldu. Bu yılın 3. çeyreğinde yüzde 11,1 büyüme ile evet, bir numara olduk dünyada. Bir numara... İnşallah ilk üç çeyreğin ortalaması 7,4. Buna rağmen hala Türkiye'nin ekonomik gidişatını olumsuz göstermeye çalışanlar var. Üstelik bunlara ana hıyanet partisi de katılmış. Bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içip de bu ülkenin düşmanlarına, onların değirmenlerine su taşıyanlara, milletimiz sandıkta 2019 Mart'ında ve 2019 Kasım'ında gereken cevabı verecektir.'