'Zeytinyağlı yiyelim aman, basmada fistan giyelim aman'

Akhisar'da Dünya Zeytin Günü'ne katılan Hürriyet yazarı Sahrap Soysal, bir de teklif de bulundu.

  Akhisar'da Dünya Zeytin Günü'ne katılan Hürriyet yazarı Sahrap Soysal, bir de teklif de bulundu. Zeytinyağına düşkünlüğüyle tanınan Soysal, 'Zeytinyağlı yiyemem aman' türküsünün sözlerinin, 'Zeytinyağlı yiyelim aman' olarak değiştirilmesini istedi. Sahrap Soysal'ın zeytinyağlı tadındaki yazısı şöyle:   'Manisa?nın Akhisar ilçesinde bu yıl ikinci kez 25 Kasım Dünya Zeytin Günü kutlamaları yapıldı. Türkiye?nin en çok zeytin ağacına sahip ilçesi Akhisar?daki şenliklere zeytinyağı düşkünü bir yemek yazarı olarak ben de katıldım...   anisa?nın Akhisar ilçesinde bu yıl ikinci kez 25 Kasım Dünya Zeytin Günü kutlamaları yapıldı. Türkiye?nin en çok zeytin ağacına sahip ilçesi Akhisar?daki şenliklere zeytinyağı düşkünü bir yemek yazarı olarak ben de katıldım...

25 Kasım Dünya Zeytin Günü?nü Akhisar?da kutladık. 14 milyon zeytin ağacıyla, zeytin ve zeytinyağı kalitesiyle son yıllarda ön plana çıkan Akhisarlılar piyasadaki fiyatların yüksek oluşundan pek bir şikayetçi. 
Çok değerli markalarımızın, tüketicinin alabileceği fiyatlarda zeytinyağını raflarda sergilemesini istiyoruz. 
Bu konu sadece Akhisar?ın değil, Ayvalık?ın, Aydın?ın, yani tüm zeytin kentlerinin sorumluluğudur. İşte bu yüzden de hepimiz birlik beraberlik içinde olmalıyız.
Sağ olsun Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat da bize destek verdi ve ?Zeytinyağının kilosu raflarda 20 TL?yi geçmemeli? diyerek ortak bir söylem oluşturduk. Sağlıklı yaşamın anahtarı ve her derde deva olarak gördüğüm zeytinyağının herkes tarafından tüketilir olmasını isterim. 
Aslında itiraf etmem gerekir ki yarı Karadenizli olarak mucizevi zeytinyağını ben de geç keşfettim. Ama son 20 yıldır yemeklerimizin temel direği, sofralarımızın baş tacı oldu zeytinyağı.



ZEYTİN AĞACI İHTİYARLAMAZ

Kuran-ı Kerim ve tüm kutsal kitaplarda adı geçen zeytin, yüzlerce yıldır Anadolu topraklarında yetiştiriliyor. 
Üstelik sahibine sadece zeytin veya zeytinyağı olarak kazandırmıyor. Yaprakları, çekirdekleri, kozmetik sanayinde, çay ve sabun üretiminde, ilaç endüstrisinde kullanılıyor. 
Herhalde dünyada bu kadar faydalı, verimli ağaç zor bulunur. 
Akhisar-Soma yolu üzerindeki 1650 yaşındaki zeytin ağacının hâlâ çok lezzetli zeytin veriyor olmasına şaşırdık. Ağaca sarılıp dokunmak, ondan hayat enerjisi alabilmek için hepimiz sıraya girdik. 
Boşuna zeytin için ?ölmez ağaç? dememişler. Tüm yıpranmışlığına rağmen dimdik ayakta kalmış bu zarif zeytin ağacına hepimiz hayran olduk.
Atadan, dededen zeytinci sevgili Kaan Ansal?ın dediği gibi zeytin ağacı yaşını göstermez, budandıkça kendini yeniler ve hiç ihtiyarlamaz.
Dalından henüz topladığımız yeşilli, morlu, siyahlı zeytinleri sepetimize doldurduk ve zeytinyağı sıkma fabrikasına doğru yola çıktık. 
Fabrikanın içindeki meyveli parfüm kokusu hepimizi mest etmişti. Bir kenarda oturmuş bizi izleyen yaşlı dede, ?Astım hastaları buraya gelip bu havayı solumalı? dedi. ?Garanti ederim ki bir ayda hiçbir şeyi kalmaz, iyileşir? dedi. Taze sıkılmış meyve suyu gibi bardaklarımıza doldurduğumuz deniz yeşilimsi, altın sarımsı taptaze zeytinyağını içerken sanki detoks olmuş, vücudumuzdaki tüm zararlı ajanları dışarı atmış gibi rahatlamıştır.




ZEYTİNE MİNNET YÜRÜYÜŞÜ

Şimdi de sırada zeytine minnet yürüyüşü vardı. 
Ne de olsa bu sene zeytin bol, herkes çok mutluydu. 
Zeytinyağıyla beslenen güler yüzlü insanlarla beraber müzikli, marşlı, danslı çok neşeli bir yürüyüşün ardından zeytinyağı paneline katıldık. 
Zeytinyağı teşvik primleri, iyi tarım uygulamaları, kontrolsüz karışık yağ satışları gibi ciddi konular konuşulurken, benim yaptığım bir öneri herkesin ilgisini çekti. 
?Zeytinyağlı yiyemem aman? türküsünün sözlerinin değiştirilmesini istedim. 1954?te Muzaffer Sarısözen tarafından, İhsan Kaplayan?dan kaynak gösterilerek derlenen bu güzel türküyü çok severim.
Türkünün sözlerinin ?Zeytinyağlı yiyelim aman, basma da fistan giyelim aman? diye düzenlenmesinin, zeytinyağı tüketiminin artırılmasına yönelik çok hoş bir hamle olacağını belirttim.
Bütün katılımcıları güldüren bu önerimi özellikler Akhisarlı kadınlar pek bir destekledi. 
Bana ne olmuştu bilmiyorum ama bardak bardak erken hasat zeytinyağını içtikten sonra pek bir neşelenmiş, etrafa sürekli gülücükler dağıtır olmuştum. 
Ancak kararımı da vermiştim.
Benim yaşadığım alanda zeytin ağacı mutlaka olmalı ve ben de sırtımı ara sıra bu ölümsüz ağaca yaslamalıydım. 
Sizin de yüzünüzden tebessüm, sofranızdan zeytin eksik olmasın efendim.'