Soylu, Gölbaşı Vali Galip Demirel Vilayetler Evi'nde düzenlenen 'Kamu-STK İş Birliği Projesi' açılış konferansına katıldı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'de 111 bin 801'i dernek olmak üzere 118 bin 59 sivil toplum kuruluşu bulunduğunu belirterek, 'Dernek sayısında 2004'ten bugüne kadar yüzde 56, dernek üye sayısında ise yüzde 107 artış söz konusu.' dedi.
Soylu, Gölbaşı Vali Galip Demirel Vilayetler Evi'nde düzenlenen 'Kamu-STK İş Birliği Projesi' açılış konferansına katıldı.
Törende konuşan Soylu, 21'inci yüzyılın kendisine ait birçok tanımın yanı sıra yeni ifade ve iletişim şekillerinin ortaya konulduğu bir yüzyıl olarak tanımlandığını belirtti.
Demokrasiyi güzelleştirerek anlatmaya çalışanların aslında demokrasinin kendi güçlerinin meşruiyet alanı olduğunu dayatmaya çalıştıklarını söyleyen Soylu, dünyanın sivil toplumu yeni keşfetmediğini ancak tanımlamasının yeniden yapıldığına dikkati çekti.
'İstiklal mücadelemizi sivil toplum yapısıyla kazandık'
Dünya genelinde çok ciddi özgürlük ortamının oluştuğunu ancak bu ortamın Suriye, Irak, Mısır, Yemen, Fas, Tunus ve Srebrenitsa'da görülemediğini ifade eden Soylu, Türkiye'nin istiklal mücadelesini sivil toplum yapısıyla kazandığını, 21'inci yüzyılın en önemli sivil toplum hadiselerinden birisinin, silahsız milletin 15 Temmuz darbe girişimini çıplak elleriyle engellemeye çalışması olduğunu söyledi.
Bakan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
'İnsanların bir araya gelmesini devlet için tehlike olarak gören darbe mantığı, yaşanan acıları bahane ederek sivil toplum faaliyetleri üzerinde doğrudan ve ciddi şekilde engel oluşturmuştur. Bu zihniyetin temsilcilerinde siyasi parti kapatmak, sadece bir idari işlem olarak algılanmıştır. Bunun en acıklı ve güncel örneğini, 2009'daki AK Parti'yi kapatma davasıyla hep birlikte gördük.
'Ben güçlüyüm, kendim değerlendiririm, kararı da kendim oluştururum' diyen bir mantığı hep beraber yaşadık. Bu, dünyanın neresinde olursa olsun insanın hür yaşama arzusuna bir tehdittir, bir sınırlandırmadır. Bir iktidar partisine, milyonlarca üyesi olan, seçmeni olan bir partiye karşı bir savcı taarruza geçmiş ve bir iddianameyle neredeyse kapatma noktasına gelmiştir. Bunun toplumsal sonuçlarını, oluşabilecek kaosu hiç umursamamıştır.'
'Türkiye'de 10 milyon 920 bin 231 kişi dernek üyesi'
Türkiye'nin sivil toplumun sesini kısma üzerine değil sesini açma üzerine inşa edilmiş yeni bir bakış açısıyla bu olguya baktığının altını çizen Süleyman Soylu, 'Türkiye'de 111 bin 801'i dernek olmak üzere 118 bin 59 sivil toplum kuruluşu bulunmaktadır. Dernek sayısında 2004'ten bugüne kadar yüzde 56, dernek üye sayısında ise yüzde 107 artış söz konusudur. Bugün Türkiye'de 10 milyon 920 bin 231 kişi dernek üyesidir. Toplam nüfusumuzun sekizde biri, ama 18 yaş dediğiniz zamanda neredeyse beşte birine tekabül eden bir yapıyı oluşturmaktadır. Derneklerimiz gelir toplamında 2010'dan bugüne kadar yüzde 167 artış yaşanmış, 2016 itibarıyla 13 milyar 226 milyon 913 bin liralık bir büyüklüğe ulaşılmıştır.' diye konuştu.
Soylu, 2004'te 2908 sayılı Dernekler Kanunu'nun yürürlükten kaldırıldığını anımsatarak, bunun yerine dernek kurma, üyelik, dernek faaliyetlerinde serbestlik, derneklere uygulanan yaptırımların ve bürokrasinin azaltılması gibi konularda ihtiyaçları karşılayan ve daha özgürlükçü olan 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun yürürlüğe girdiğini belirtti.
'Bebeklerin denizlerde ölüme terk edildiğini gördük'
Süleyman Soylu, 21'inci yüzyılda, DEAŞ'ın Irak'ı nasıl çok kısa bir süre içerisinde tamamen terk ettiğini, Suriye Rakka'da bir başka terör örgütü PYD ile nasıl el sıkıştığını ve bunların 'okyanus ötesi'nden talimatlarla nasıl harekete geçtiğini şaşkınlıkla izlediklerini anlattı.
Televizyondan savaşları izlediklerini, nasıl bir takım mazeretlerle ülkelerin işgal edildiğini ve sonra da 'pardon' denmediğini gördüklerini aktaran İçişleri Bakanı Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:
'Darbeler, ekonomik krizler ve değerlerimiz üzerinden istismar gördük. En yakın değerlerimize sığınılarak, milletin ve dünyanın nasıl kandırabileceğini gördük. Bizim nesil her şeyi gördü ve görmeye de devam ediyor. Bebeklerin nasıl denizlerde tüm vicdanlarımızı kanatarak ölüme terk edildiğini gördük. Sınırlara yığılan insanların çaresizlik içerisinde namuslarını, çocuğunu kurtarabilmek adına sığınabilme gayretini gördük. Onun için toplumsal katmanları kuvvetlendirmek bir milletin en önemli hedefi olmalıdır.'
Projede ulusal katkı 263 bin avro
Törene, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok, Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Cangir, AB Türkiye Delegasyon Başkanı Christian Berger, Hazine Müsteşarlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Mehmet Selim Uslu ile Bakanlık birim amirleri katıldı.
Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği tarafından ortak finanse edilen 'Kamu-STK İş Birliği Projesi' İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığınca yürütülüyor. Ulusal katkının 263 bin, toplam bütçenin 2 milyon 633 bin 500 avro olduğu projeyle sivil toplum kuruluşları ile kamu çalışanları arasındaki iletişimin kuvvetlendirilmesi hedefleniyor.