Yazarımız Kerime Yıldız, 25 aralık 2013 gecesi İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki restleşmeyi kaleme aldı.
Çakıl taşları arasındaki pırlantalar
Daha evvel 25 Aralık darbe girişiminin İstanbul Emniyeti?ndeki 20-25 kadar ülkücü/milliyetçi polis sâyesinde atlatıldığını; hattâ bunun 15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu?nda teyid edildiğini yazmıştım. Mesele, Ak Parti Vekili Selçuk Özdağ tarafından İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan?a sorulmuş; çalışkan da o gece olanları doğrulamış ama ?devletine bağlı polis? demeyi tercih etmişti.
Bizim kastımız da zâten devlet telakkisi olan polisler.. Ülkücü olanın devlet, bayrak derdi olur.
Hâdise şöyle cereyan etmiş: Gözü dönen hâinler, ?Bu gece bu işi bitiriyoruz.? deyince mezkûr polisler, ?Yettiniz ulan!? diyerek silahları çekip kapıları tutmuşlar. ?Bu iş? dedikleri, Başbakan Erdoğan?ı kelepçelemek.
Şimdi bana ırkçı diyenler çıkacak. Ben de şöyle diyeyim: İslâmcı bildiğiniz Sultan Abdülhamid Han benden daha ırkçıydı. Özel koruması olan ?hassa bölüğü?nü, Söğüt?deki Karakeçililerden seçti. Yâni ?öz hemşehrilerim? dediği Ertuğrul evlâdından. Bölüğün adı da Ertuğrul Alayı idi. Dönemin şâhitleri, Ertuğrul Alayı için, ?Yıldız Sarayı?nın çakıl taşları içindeki pırlantalar? diye bahsederler. O kadar yiğit, o kadar ahlâklıydılar.
Ali Suâvi?nin 21 Mayıs 1876?daki saray darbesini, Beşiktaş Karakol Muhâfızı Hasan Ağa bastırdı. Hevesi kursağında kalan darbeciler, okumuş bir adam olan Hasan Paşa?yı tahfif etmek için 7 ve 8 harflerine benzeyen imzâsıyla alay ettiler ve ?Yedi Sekiz Hasan Paşa? diye tanıttılar. Yakın zamana kadar ders kitaplarında bile imzâ atmayı bilmeyen câhil bir köylü gibi anlatıldı. İngiliz işbirlikçisi Ali Suâvi ise hürriyet kahramanıydı.
Saltanatının daha başında meydana gelen bu hâinlik, Sultan?ı çok etkiledi. Memleketi satmaya her an hazır olan bu tip aydınları ve azınlıkları fark edince gözlerini, Müslüman Türk kimliğini muhâfaza eden Söğüt?ün has evlâdına, Kayı Boyu?na çevirdi.
25 Aralık vesilesiyle Sultan Abdülhamid Han?ın ?Türk? kimliğine gösterdiği teveccühü, duyduğu güveni hatırlatmak istedim.
25 Aralık?dan sonra üst düzey korumaların, ?devletine bağlı? polislerden seçildiğini duydum.
Dilerim öyledir.
