'Elleri toprak kokan Hayme Analar, Manisa'da da Diyarbakır'da da aynıdır.'

Yazarımız Muzaffer Yurttaş, bir eli toprakta bir eli hamurda olan fedâkâr Anadolu kadınlarını yazdı.

Güncel 26.12.2017 15:36:01 0

 

Yazarımız Muzaffer Yurttaş, bir eli toprakta bir eli hamurda olan fedâkâr Anadolu kadınlarını yazdı.

 

Hafta sonu Salihli ve Kula ilçelerimizde köylerimizi ziyaret ettim. Tarlada, çiftliklerde çalışan insanlarımızla görüştüm. Sohbet ortamında onların taleplerini, sıkıntılarını, devlete bakışlarını dinledim. Sizlere bu hafta ?Anadolu?nun Yufka Yürekli Anaları?ndan bahsedeceğim.

Her yıl, yılın anası, yılın kadını seçilir, ödüller verilir. Bir gün hatırlanırlar 364 gün unutulur kadınlarımız. Benim gözümde Anadolu kadınları yılın değil asırların anası olmayı çoktan hak ediyorlar.

Onların ellerindeki nasır lüks takılardan daha güzel bir süstür. Toprak kokan eller onların ellerinin kremi ve pudrasıdır. Anadolu kadınları kadar cefakar, fedakar, çilekeş ve ezilen kadın dünyada çok az bulunur.

 

 

Manisa?nın dağlarında köylerinde de olsa, Diyarbakır?ın mezralarında da olsa hep çalışan, didinen, vefalı ve buram buram Anadolu kokan analar aynıdır. Ülkemin bir ucundan diğer ucuna kadınlarımız birbirine ne kadar benziyorlar. Yürekleri temiz, alınları ak, sevgi dolu, misafirperver analarımız hiç değişmezler.

Ben genellikle nikah şahitliğini yaptığım çiftlere evlilik cüzdanlarını teslim ederken, cüzdanı ?Yuvayı yapan dişi kuştur? diyerek geline veririm. Evi ev yapan nasıl kadınlarımız ise toprağı vatan yapan da kadınlarımızdır.

Evladına helal süt emzirmeyi en büyük vazife bilen analar evladını en güzel şekilde yetiştirip askere, Peygamber Ocağı gözüyle baktığı kuruma gönderirken ellerine kına yakıp vatana kurban olsun diye dualarla gönderir. ?Yiğidim, aslanım haydi yolun açık olsun, vatan sana emanet, hakkım helal olsun? diye arkasından türküler söyleyen kadınlarımız devleti mukaddes, toprağı aziz vatan biliyor. Evladını bu bilinçle yetiştiriyor.

Toprağa tohum serperken bereket olsun diye atan analarımız, evladını yetiştirirken devlete, millete hizmet etsin diye dua ederek yetiştiriyor. Ezan susmasın, bayrak inmesin, vatan sağ olsun diye didinip duran kadınlarımız var bizim.

Onlar bu toprakları vatan bildi, kaderlerinin bu toprakta, rızıklarının toprağın verdiklerinde olduğu bilinci ile gece gündüz demeden çalıştılar, çabaladılar. Garip yaşadılar fakat kimseye şikayet etmediler. Topraktan aldıklarına hep şükür ettiler, devletten hiç istemediler. Onlara göre devletten istenmez, devlete can, mal, evlat verilirdi.

İşte bu fedakar insanlar, bu istemekten utanan analara ne yapsak haklarını ödeyemeyiz. Keşke bir proje yapılsa da Anadolu?da köylerde çalışan, didinen, evlat yetiştiren bu anaların sigortaları devlet tarafından ödense ve ileride emeklilikleri olsa ne güzel olur. Buna kim hayır diyebilir. Köyden kente göçü önlemeye çalışıyorsak bu tür projeleri hayata geçirmeliyiz. Köyde yaşayan kadınlarımıza değer vermeli, işlerini kolaylaştırmalıyız. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımıza buradan çağrıda bulunuyorum; Bu analara, Anadolu?nun Yufka Yürekli Kadınları?na sahip çıkalım ve onlara hak ettiklerini verelim. Devletimiz güçlü, devletimiz zengin, devletimizin gücü buna yetecektir.

Yanına yaklaşıp yaşlı teyzeye sordum ?Teyze devletten ne istersin?? diye. Cevabı bir ders niteliğindeydi. ?Minarelerimizden günde beş vakit ezan okununca benin tüm acılarım ve ağrılarım geçiyor. Vatan sağ olsun. Yiyecek ekmeğimiz, içecek suyumuz var kuzum daha ne isteyeyim? diyen Anadolu insanının bu masumluğu, utangaçlığı, alçakgönüllülüğü, aza kanaati her şeye değer.

Eli Anadolu?nun hamuruna, ayağı ülkemin çamuruna değen, bu toprağın tüm Hayme Ana?larının önünde saygı ve hürmetle eğiliyorum.


Cumartesi 16.1 ° / 9.6 °
Pazar 13.7 ° / 2.7 °
Pazartesi 5.3 ° / 0.9 °