Ötücü özelliği ile kıymetli türler arasında gösterilen Türkiye'deki 4 ötücü güvercin türü arasında yer alan Bayburt güvercini, adını aldığı kentte yüzyıllardır 'kültürel bir miras' olarak gönüllü kişiler tarafından besleniyor.
Başının üzerindeki tüylerin yapısı nedeniyle yörede 'çift kukul' olarak da anılan Bayburt güvercini, ötüşündeki düzgünlük nedeniyle dünya kuş literatüründe ise 'Türk fısıldayıcısı' olarak tanımlanıyor.
İşçi emeklisi olan ve çocukluk yıllarından itibaren kuş besleyen Mustafa Kayalı, Bayburt güvercini besleme merakının 7 yaşındayken mahallede kuşçuluk yapan bir komşusundan etkilenmesiyle başladığını ve 46 yıldır kesintisiz devam ettiğini söyledi.
Bayburt güvercininin yüzyıllardır yöre halkı tarafından ötücü bir ırk olması dolayısıyla beslendiğini ifade eden Kayalı, 'Bayburt güvercini bunların hepsinden farklı. Bayburt güvercininin ötüş sesi onlardan uzun olur.' dedi.
Mustafa Kayalı, yörede 'kuşçu' olarak bilinen Bayburt güvercini besleyicilerinin bu güvercinleri ötüş şekillerine göre çeşitli sanatçılar ya da onların çaldığı müzik enstrümanlarıyla özdeşleştirdiklerini anlattı.
'Güvercinleri beslemek tarifi olmayan bir duygu'
Bayburtlular için Bayburt güvercininin tarifi olmayan bir tutku olduğuna dikkati çeken Kayalı, Bayburt güvercininin yılın her mevsimi ötmediğini, ötüş süresinin mart ayında sonlandığını, bu ayda yavruya bırakılan güvercinlerin yavru sürecinin de eylül ayına kadar devam ettiğini belirtti.
Kentteki biyoçeşitlilik üzerine çalışma yapan Bayburt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Abdurrahman Sefalı da dünya genelinde insanların güvercinleri rengi, görüntüsü, ötüşü, uçuş kabiliyeti, eti gibi çeşitli nedene dayandırarak beslendiğini vurguladı.
Türkiye'de ötüş amaçlı beslenen güvercinlerin özel bir yeri olduğuna dikkati çeken Sefalı, 'Çünkü ülkemize özgü bir güvercin, ismi de o yüzden Bayburt güvercini. Fiziki özelliği ise biri başının ön kısmında bir de arka kısmında 2 perçemi var. Ayaklarında paçaları yok.' diye konuştu.
Abdurrahman Sefalı, Bayburt güvercininin Türkiye'deki diğer ötücü türler olan kumru, demkeş ve anguttan ses tonu bakımından farklı olarak insanı etkileyen bir kabiliyeti olduğuna işaret ederek, 'O yüzden kıymeti bilinmesi gereken bir ırktır. Daha fazla tanıtılması gerekiyor.' ifadelerini kullandı.