Tarih: 13.01.2018 14:05

PANİK ATAK MISINIZ? YOKSA ANKSİYETE Mİ?

Facebook Twitter Linked-in

 

Cambridge Üniversitesi'ndeki bilim insanlarının yaptıkları araştırmalara göre, her 100 kişiden dördü anksiyete ile karşı karşıya. Anksiyeteden en çok etkilenenler ise 35 yaşın altındakiler, ruhsal sağlık problemleri yaşayanlar ve özellikle kadınlar... 

 

Peki anksiyete nedir?

Anksiyete; kaygılı, sıkıntılı, gergin, tuhaf hissetme ya da rahatsız bir duruma sokulma hissine kapılma hali.

Kaygıyı idare etmek mümkünse bir problem teşkil etmiyor, ancak kaygıyla başa çıkılamadığı, kontrolden çıktığı durumlar anksiyetenin bir habercisi oluyor. 

Anksiyetenin en zor taraflarından biri gözden kaçması, ciddiye alınmaması. Bu da kısmen, kendinizde ya da bir başkasında endişe bozukluğunu tespit etmenin zorluğundan kaynaklanıyor.

 

 

Anksiyete ile panik atağın farkı ne?

Aslında anksiyete ile panik atak iki farklı sorun ama belirtilerini birbirinden ayırmak hiç de kolay değil. Panik atakta, vücudun sinir sistemi kendisini tehlikede hisseder, saldırıya uğradığını sanır.

Bayılacağınızı sanarsınız, kalbiniz hızla atar ya da nefesiniz kesilir. Ataklar birkaç dakika ya da birkaç saat sürebilir.

Anksiyete ise süreklilik arzeden bir durum; kendisini geri planda bir yerlerde, bilinçaltınızda sürekli hissettirir.

Anksiyete dönemlerinde genel olarak tedirgin olur ya da belli bir olay karşısında tuhaf hissebilirsiniz.

 

 

İşte anksiyetenin 10 belirtisi:

 

Kaygılı, sıkıntılı, gergin, tuhaf hissedersiniz. Kendi değerinizden şüphe duyarsınız, özgüveniniz sarsılır. Başınız döner, gözleriniz hafif kararır, çevrenizden kopmuş hissedersiniz. Çabuk gerilirsiniz, nefes alıp verişiniz sıklaşır, kaslarınız ağrır. Titremeye, sallanmaya başlayabilirsiniz, avuçlarınız terler. Sürekli ağlamak ister, umutsuz hissedersiniz. Konsantre olmak, hatırlamak zorlaşır. Hayatınızdaki üzücü olaylara yoğunlaşırsınız. İnsanların sözleri kafanızda dolaşıp durur. İçinde bulunduğunuz çevreden, durumdan kaçmak istersiniz.

 

 

Anksiyeteyle nasıl başa çıkmalı?

Üniversite yıllarından beri anksiyete bozukluğu yaşayan Courtney Lee Deakin, BBC'ye öyküsünü ve bu sorunla nasıl başa çıktığını anlattı.

İşte bu konudaki 10 önerisi:

 

1. Nefes alın! Bunun bazen işe yaramadığını biliyorum ama olsun: Nefesinizi kontrol etmeye başlamak, zihninizi ve bedeninizi sakinleştirir.

2. Sizi endişelendiren her şeyi alt alta yazın ve paniğe kapılmamak için hayatınızı düzenli yaşamaya çalışın.

3. Arkadaşlarınıza, ailenize endişe nöbetleri geçirdiğinizi söylemekten çekinmeyin.

4. Sizi tedirgin eden durumdan uzaklaşın.

5. Kendinize değer verin; bu konuda olumlu düşünün.

6. Olumsuz yorumlarla kendinize eziyet etmeyin. Bu, özgüveninizi sarsar, anksiyete ataklarını sıklaştırır.

7. İyi uyuyun, stresinizi kontrol altına alın.

8. Neşeli şarkılar dinleyin, mutlu filmler seyredin.

9. Duygularınızı yatıştırmak için içinizden 10'a kadar sayın.

10. Eğer durum daha da ciddileşir, kontrolden çıkarsa doktora danışın.

 

 

HABER: YASEMİN ALTUN

 

 

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —