Arif Ergin, çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Erzurum'da Atatürk Üniversitesinde düzenlenen toplantıda konuştu.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Arif Ergin, 'Sosyal ve beşeri bilimleri ayağa kaldırmadan ne yol ve yordamımız olur ne de 'nereden geldim nereye gidiyorum' cevabına vakıf olarak işimizi yapabiliriz.' dedi.
Arif Ergin, çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Erzurum'da Atatürk Üniversitesinde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, TÜBİTAK başkanı olarak çok az üniversiteye ziyaretlerinin olduğunu belirterek, bunun biraz kasıtlı, biraz bilinçli ve biraz da şartların ihtiyaçlarından kaynaklandığını söyledi.
TÜBİTAK bünyesindeki destek birimi ve daire başkanlıkları hakkında bilgi veren Ergin, şöyle devam etti:
'TÜBİTAK gerçekten devasa bir yapıya kavuşmuş durumda. Dokunduğumuz sektör ve kitle miktarı gerçekten çok büyük. Üniversitelerimizde daha çok destek mekanizmaları üzerinden çalışıyoruz. İki ana kanadımızdan bir tanesi kuruluş maksadımız olan enstitülerimizle yaptığımız işler. 20 enstitümüz var ve bu enstitülerin 13 tanesi özel merkezler altında birleşmiş durumda. Özel sektörle ilgili yapılamayacak veya illaki devlet eliyle yapılması gereken işlerle iştigal eden bir kanadımız var. TÜBİTAK'ın 5 bin personelinden yaklaşık 4 bin tanesi bu 20 enstitümüzde çalışmakta. Daha çok akademik dünya ile temaslarımız diğer 700-800 personelimizin çalıştığı destek mekanizmalarımız ve özellikle Araştırma Destek Programları Birimi (ARDEB) üzerinden sizlerle irtibat halindeyiz.'
Ergin, 2,5 yıllık başkanlığı süresince TÜBİTAK'ta önemli çalışmalar yaptıklarını, bundan sonraki süreçte bunun süreceğini anlattı.
TÜBİTAK'ın bilişim altyapısının yenilenmesi konusunda çalışmalar yaptıklarını aktaran Ergin, 'Bilişim altyapımız gerçekten TÜBİTAK'a hiç yakışmıyor. Bu iş için geçtiğimiz senelerde 22 milyon lira bütçeyle bilişim altyapısını yenileme projesi başlattım. 2015'in Aralık ayında başlattık. İki yıllık bir proje olarak başladı. Yani 2017'nin Aralık ayında bitecekti. 6 aylık gecikmeyle 2018'in içinde tamamlamayı hedefledik. Ciddi bir arayüz değişikliğini göreceksiniz. İç tarafta çalışan arkadaşlar birçok şeyi excel tabloyla manuel yapıyorlardı. O da artık değişiyor.' diye konuştu.
Ergin, ülkenin gelişmesi noktasında temel bilimlere ağırlık verilmesi gerektiğini anlatarak konuşmasını şöyle tamamladı:
'Ben mühendis kökenliyim, teknoloji odaklı biriyim. Ülke eğer bir gemiyse tahrik edici yelkeni olduğuna kalben inanıyorum. Yelkeninizde delik varsa o geni bir yere gitmez. Şunu da söylüyorum; yelkeniniz var ve dolduracak rüzgarınız yoksa da bir yere gidemezsiniz. O rüzgar da gerçekten temel bilimlerdir. Yelkenini iyi ören, iyi hazırlayan bir ülke bunu dolduracak temel bilimler rüzgarını mutlaka arkasına koymak zorunda. Temel bilimler olmazsa bu iş olmaz. Bence ülkenin dümeni sosyal ve beşeri bilimlerden geçer. Sosyal ve beşeri bilimleri hayata kaldırmadan ne yol ve yordamımız olur, ne de 'nereden geldim nereye gidiyorum' cevabına vakıf olarak işimizi yapabiliriz. O yüzden sosyal bilimlerin çok ciddi şekilde yeniden ayağa kaldırılması gerektiği bir ülkede olduğumuzu düşünüyorum.'
Ergin, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ile çok sayıda akademisyen ve öğrencinin katıldığı toplantıda yöneltilen soruları cevapladı.