Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan sanık eski polis memuru Emrah Kanmaz, 2008-2014 yılları arasında Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğünde çalıştığını, daha sonra Muş'a atandığını söyledi.
Muş'tayken ilk olarak 27 Temmuz 2016'da gözaltına alındığını ancak serbest bırakıldığını, 2 Ağustos'ta tekrar gözaltına alınıp tutuklandığını belirten Kanmaz, 2007'de polislik mesleğine başlamadan önce 3-4 ay kadar özel bir kurumda çalıştığı ve sigortası bulunduğu için FETÖ üyeliği suçlaması olduğunu iddia etti.
Kanmaz, FETÖ üyesi olmadığını öne sürerek, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock kullandığına yönelik iddianın da doğru olmadığını savundu. Kanmaz, 'Kullanmamama rağmen ByLock listesinde bulunmamın teknik bir hatadan kaynaklandığı düşüncesindeyim.' dedi.
İddianamede adı geçen Gülen Bayıllıoğlu'nun evinde yapılan usulsüz dinleme çalışmasına katıldığına yönelik suçlamayı da reddeden Kanmaz, bu suçlamayı poliste ifade verdiği sırada öğrendiğini ileri sürdü.
Kanmaz, böyle bir çalışmaya katılmadığını, dolayısıyla çevre güvenliği de almadığını iddia ederek, örgüte himmet ya da başka bir isimle para vermediğini, toplantılarına da katılmadığını anlattı.
Sanık Kanmaz, tahliye talebinde bulundu.
Sanık eski polis memuru Şahin Çelik de Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) bağlantısıyla yaptığı savunmasında, iddianamede yer verilen hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Sanık Yiğit Uyar'ın aleyhindeki beyanlarını da kabul etmeyen Çelik, Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevliyken sıralı amirlerinden aldığı emirleri hukuka uygun olarak yerine getirdiğini öne sürdü.
FETÖ üyesi olmadığını, onlara himmet de vermediğini savunan Çelik, beraatını talep etti.
Duruşma, yarına ertelendi.