Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Daily Sabah gazetesinde, 'Erdoğan'ın Vatikan ziyareti küresel barış umudunu güçlendirdi' başlıklı yazı kaleme aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Vatikan'a 59 yıl sonra ilk resmi ziyareti gerçekleştirdiğini belirten Kalın, ziyaretin, BM Genel Kurulu'nun Kudüs kararı sonrasında yapıldığını, Türkiye-Vatikan ilişkilerinde önemli bir sayfa açılmasına vesile olduğunu ifade etti.
Kalın, Papa Franciscus'un 2014'te Türkiye'ye gelerek Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ağırlanan ilk yabancı lider olduğunu hatırlatarak, iki liderin Kudüs, Müslüman-Katolik ilişkileri, Suriye krizi, mülteci krizi, terörizm, yabancı düşmanlığı ve İslamofobi başta olmak üzere birçok konuyu ele aldığını aktardı.
Papa'nın göreve gelmesinden itibaren iletişime açık, sıcak, açık fikirli ve samimi bir lider profili çizdiğini kaydeden Kalın, 'Vatikan'ın, 'Kudüs' konusunda sergilediği net ve kararlı tavır, Müslüman dünyasında olumlu karşılandı ve Müslümanlarla Katolikleri birbirine yaklaştırdı. Aslında bu durum şaşırtıcı değil çünkü Kudüs, Katolikler için de kutsal bir mekan ve ABD ile İsrail'in tek taraflı kararını kabul etmeleri mümkün değil.' değerlendirmesinde bulundu.
'Papa, ırkçılık ve İslamofobi'nin yeni türlerini reddetmenin ahlaki ve siyasi bir sorumluluk olduğunu gösterdi'Kalın, özellikle Arap ve Müslüman ülkelerde yaşayan Müslümanlar ve Hristiyanlar açısından İsrail'in Kudüs'ü işgalinin, kutsal topraklardaki sorunların temelini oluşturduğunu ifade etti.
Bu açıdan ABD yönetiminin Kudüs kararının sorunun bir parçası olduğuna işaret eden Kalın, 'Yerleşimlerin artması, Müslüman ve Hristiyanları mülksüzleştirilme ve baskı altına alma çabalarıyla, Filistinli mültecilerin topraklarına dönüşlerinin engellenmesi, Ortadoğu'da kalıcı ve adil barış gayretlerine zarar veriyor.' ifadesini kullandı.
Kalın, Papa Franciscus'un kapsayıcı mesajlarının, ırkçılık ve aşırı sağ hareketlerin yükselişi sebebiyle önemli olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretinin barış, güvenlik ve dostluğa yönelik birlikte çalışma arzusunu ortaya koyduğunu vurguladı.
Barışçıl Müslüman topluluklara yönelik siyasi ve fiziki saldırıların, 'yeni normal' olarak gösterilmesinin Müslümanlar ve gayrimüslimler açısından sorunlu olduğu değerlendirmesinde bulunan Kalın, yazısında şunları kaydetti:
'Avrupa'da antisemitizm aynen bu şekilde Nazizm'e ve soykırıma evrilmiştir. Papa, ırkçılık ve İslamofobi'nin yeni türlerini reddetmenin ahlaki ve siyasi bir sorumluluk olduğunu gösterdi. Bundan tüm Müslümanların hoşnut olması gerekir. Aynı şekilde Müslüman liderlerin de kendi ülkelerinde yaşayan Hıristiyanları saldırılara karşı korumaları gerekir.
Türkiye, Hristiyan ve Yahudi toplumlarının haklarını ve mülklerini korumak için bir dizi adım atarak bunu sağlamaya çalışıyor. Açıkçası Müslümanların, Hristiyanların, Yahudilerin, başka dinlere mensup kişilerin ve herhangi bir inancı olmayanların ırkçılığa, yabancı düşmanlığına ve ayrımcılığa karşı güçlerini birleştirmesi gerekiyor.'
