Yıl 1939, Cemil Meriç ve Afrin

Yıl 1939, Cemil Meriç ve Afrin

Türkiye günümüzde Afrin'de yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı ile bölgede istikbal savaşı verirken, Meriç, 1939 yılında doğu ve batı kültürünü çok iyi analiz etmiş bir aydın olarak özgün düşünceleriyle düşünce hayatını deri

Türkiye günümüzde Afrin'de yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı ile bölgede istikbal savaşı verirken, Cemil Meriç 1939 yılında doğu ve batı kültürünü çok iyi analiz etmiş bir aydın olarak özgün düşünceleriyle düşünce hayatını derinden etkileyen  Afrin hakkında bir şiir yazdı.

'Hayatının sonuna yaklaşmış bir insan olarak, zaten çoktan beri kaybettiğim yaşama sevincini, bu sınıflar üstü hakikatlerin taharrisinde buluyorum. Bu itibarla, mezarların ötesinden seslenir gibi seslenebilirim çağıma, daha doğrusu ülkeme. Ama okunur muyum, sesim duyulur mu? Meşhur bir adam da değilim, kalabalığın benimsediği edebi bir nevi de temsil etmiyorum. Ne romancıyım, ne şair, ne tarihçi. Sadece dürüstüm, çok okudum, çok düşündüm. Beşeri ihtiraslardan uzaklaşmışım: Bütün bu vasıflar bir düşünce adamının hamurunu yapar..' kendisini tanımlarken bu cümeleleri kuran Cemil Meriç,  Türk edebiyatının son dönemde yetiştirdiği en önemli isimler arasında yer alıyor.

 Ünlü düşünür, yazar ve fikir adamı Cemil Meriç, 12 Aralık 1916 tarihinde, Reyhanlı, Hatay'da dünyaya geldi. Göçmen bir ailenin çocuğu olan Meriç, İstanbul Üniversitesi'nde Felsefe eğitimi aldı. 

Meriç'in yeri hep kütüphaneler oldu, Argoya, arenaya, ateş hattına, politikaya hiç inmedi.

O, son zamanlarında her ne kadar  'sesim duyulur mu?' desede,  daha on ikinci sınıfta, milliyetçi tutumu, yayımlanan bir yazısı ve bu yazıda bazı hocalarına, onları yeteri kadar milliyetçi bulmadığı için sert çıkması ('Türk Genci', Yıldız, (5.7.1935) ile sesini duyurmaya başlamıştır.

Cemil Meriç'in 1939 yılında, düşünce hayatını derinden etkilen Afrin ile ilgili yazdığı şiiri ise şöyle: 

Afrin

Kışın rüzgarları tehdit ederdin
Sevahil darbe-i mevcinle inlerdi
Kaçardı irtiaşla savletinden
Ve gâhi kahrını teşdid ederdin

Sürüklerdin reh-i azminde evler
Yıksan bin hanumanı bugün
Amik halkına yeni bir mezar eşsen
Ve göklere yücelip, yıldızlarla öpüşsen
Tokatlasan o mağrur, haşin güneş sultanı
Yine bir gün tabiat o şahlanan başına
Yenilmez kudretinden kırılmaz bir gem takar
Yine bir gün ufkunda gam şimşekleri çakar
Bir uyuşukluk çöker dalgalanan başına
Kumları fistolayan, sahili oyalayan
Uslu, sessiz, küçük çekingen bir su olursun,
Böyle şahlanma Afrin, çarçabuk yorulursun
Yaz, tembellik aşılar damarlarına aman!

 

Haber: Hanzade Karaşın