Yazarlarımızdan Didar Ezgi Özdağ, bugünkü yazısında sıra dışı bir ressam olan Salvador Dali'yi kaleme aldı. Sanatı ve resimleri farklı olan Dali; bu farklılığıyla eserlerinde özgün bir tarz yakalamıştır.
Yazının tamamı şu şekilde:
Salvador Dali?
Benim için Sanat Tarihinde yer alan en özel kişi.
Bir sanatçıdan çok daha öte, o bir dahi.
11 Mayıs 1904 tarihinde, 6 yaşında menenjitten ölen kardeşinden 3 sene sonra İspanya?da dünyaya gelmiştir.
Bu bilgi başlangıçta oldukça sıradan gibi gelse de aslında pek de öyle değildir.
Dali, dünyaya gelmeden önce yaşayan kardeşi ile aynı isme sahiptir.
Üstelik onunla inanılmaz bir benzerlik içerisindedir.
Bu durum, hayatı boyunca süregelecek olan bir lanet gibidir. Çünkü Dali?nin ailesi evlatlarının ölümünü kabullenememiş, bunu takıntı haline getirmiştir.
Ailesine kendisini kabul ettirmek için oldukça fazla mücadele veren Dali, dikkat çekebilmek için histeri krizleri geçirmiş, kendi benliği ve ona dayatılanlar arasında kalmıştır.
Kız kardeşinin doğumuna rağmen durum değişmemiştir.
Henüz 10 yaşında yaptığı kendi portresine ?Hasta Çocuk? adını vermiş, içinde yatan isyanını ise sanatsal bir ifade biçimine dönüştürmüştür.
20?li yaşlarında Madrid San Fernando Akademisine başlamış, ancak anarşist hareketleri nedeniyle okuldan atılmıştır.
Dali, yalnızca yaşadığı bu ekstrem yaşam tarzı ile değil aynı zamanda ele aldığı sanat eserleri ile oldukça farklı birisidir.
O bilinçaltı ressamıdır.
Yapmış olduğu Sürrealist çalışmalar çağa damgasını vurmuştur.
Hayatı boyunca ürettiği yaklaşık 1500 resim ve heykelin yanı sıra, tiyatro dekorları, taş baskılar ve illüstrasyonlar bulunmaktadır.
Dali, bir dahi
Ve bir sanatçıdır.
Hayata dair düşüncelerinden biri ise şu şekildedir;
?Soytarı olan ben değilim, deliliğini gizlemek için ciddiyet oyunu oynayan şu aklın mantığın alamayacağı ölçüde sinsi, bönlüğünden bile habersiz toplum?.
Dali?nin düşünceleri ve yaşam tarzı belki de kimileri için oldukça sıra dışıdır.
Fakat?
Özgünlük daima farklı olanın yanındadır.