Tarih: 23.02.2018 21:15

'Türkiye düşmanları, sosyal medyadan vuruyor'

Facebook Twitter Linked-in

Uluslararası Medya Enformasyon Derneği Başkanı Aslan Değirmenci, 24 TV'de canlı yayın konuğu olarak konuştu. Değirmenci, sosyal medya üzerinden Türkiye'yi karalamaya çalışanların amaçlarına ulaşamayacaklarını dile getirdi.

Değirmenci, Sosyal medyada Türkiye'ye yapılan karalama yönteminin kara propaganda ve gri propaganda olarak iki şekilde yapıldığını aktardı.

Gri Propaganda nedir?

 Gri Propaganda  yapılabilecek olan en sinsi Propaganda türüdür. Kaynağın nereden geldiği belli olmamakla birlikte, çoğunlukla rivayete dayalı bu Propaganda türü kullanılabilecek pek çok düşman kaynaklardan edinilerek uygulanır. Gri Propaganda hedeflenen, düşmanı gülünç duruma düşürmek ve toplumda merak uyandırmaktır.
Genelde gerçek olmayan uydurma haberlerle yapılan Gri Propagandaya, algı operasyonu da denilebilir. Buradaki amaç, gerçek dışı bir algı oluşturarak, düşmanı etkisiz hale getirmek ve kendi Gri Propagandası  ile karşı tarafın amaçlarını meşru göstermektir.

UMED Başkanı Değirmenci, doğru olduğuna inanmadıkları hiçbir görüntüyü ve bilgiyi vatandaşlarımızın paylaşmaması gerektiğini dile getirdi. Özgürlük propagandası adı altında başkaların özgürlüğünün kısıtlandığını ifade eden Değirmenci, TSK'nın Afrin'e silah getiren terör konvoyunu vurduğu anın görüntülerinin Youtube tarafından silinmesini değerlendirdi.

Türkiye kamuoyunun dikkatinden kaçan olay

Değirmenci, bu konunun Türkiye kamuoyunun dikkatinden kaçtığını söyleyerek Türk askerinin terörle mücadeleyi kendisi için değil dünya için yaptığını, silinen video içeriğinde şiddet görüntülerinin olmadığını fakat bu videonun kaldırılıp yoğun eleştirilerin ardından Youtube tarafından tekrar yüklendiğini kaydetti. Değirmenci, 'Videoda şiddet içeren hiçbir unsur bulunmamakta, görüntüler son derece net askeri görüntüler. Ateş eden araç 'Çok Namlulu Roketatar' ve üzerindeki Türk bayrağı ayrıca dikkat çekiyor. Sonuçta ABD YPG'yi destekliyor ve Youtube bir ABD şirketi. Tüm bu nedenlerden dolayı bir rahatsızlık oluştu.' dedi.

Değirmenci, madem Youtube şiddet görüntülerine karşı bir politika izliyor, neden DAEŞ'in vahşice kesip biçtiği, terör örgütlerinin katliam görüntülerini, ABD işgali anında Irak'ta yaşanan soykırımı, Saddam'ın görüntülerini, Fransa'nın Libya'ya operasyon yaptığı andaki şiddet ötesi görüntülerini ve tabiki Kaddafi'nin halini niçin yayınlandığını ve bunlardan rahatsız olunmadığını sordu. Türk askerinin meşru mücadelesini görmezden gelen Youtube ve arkasındaki mercinin amaçlarının açık olduğunu vurguladı.

Değirmenci sözlerine şöyle devam etti:

'Youtube'un Pentagon'la ilişkisi yüksek, bu görüntülerde ABD mühimmatları var, o mühimmatlar imha ediliyor. Rahatsız olunan nokta o. Bunu dile getiremediği için açıkcası videoyu kaldırdı. ABD'ye bağlı askeri güçlerinin yaptığı her türlü şiddet ve kötü muammele sosyal medya ortamında var. Ancak onlara karşı bir rahatsızlık yok nedense. Şiddet yok, yerli silahlar var, askeri mücadele ve küresel terörizme karşı yapılan operasyon var. Ama silah reklamları, şiddet görüntülerini Youtube reklamlarında ve kanal  içeriğinde kullanıyorsa onlar değil, Pentagon rahatsız olmuştur.  Youtube şiddet ilkesinden söz ediyor; peki PKK?nın karakollarımıza saldırı videoları neden yayınlanıyor? Şiddet ilkesi denerek; terör örgütlerinin eğitimlerine neden yer veriliyor. Sosyal platformlar, teröre zemin hazırlayamaz. Teröre zemin hazırlamak insan hakları ihlalidir. AB üyesi ülkelerin, ABD?nin terör listesinde olan PKK ve DAEŞ?in eylemlerini yaygınlaştırmak; uluslararası hukuku da hiçe saymaktır. Youtube sansürünü, ABD?den bağımsız düşünemeyiz.. Anlaşılan ABD kendi muhimmatlarının vurulmasından, kendi kara gücünün imha edilmesinden rahatsız olmuş.'

TSK'nın  görüntüleri Youtube yüklemek yerine kendi medyamızdan duyurmuş olmasının daha iyi olabileceğini söyleyen Değirmenci, 'Gençlerimizin bilişim ve sosyal medyada çok iyi eğitim alması gerekiyor. Sosyal medyanın bağımlısı olmaları yerine sosyal medyayı iyi kullanabilmeleri gerekir. Bunun için ülkemizde bilişim alanına ve sosyal medya kullanımının bilinçli olarak yapılmasına dikkat edilmesi lazım. Sosyal medya, mesajlaşma uygulaması, arama motoru, antivirüs yazılımı, e-posta sistemi: Bu alanlarda yerli çözümler oluşmalı, kullanılması teşvik edilmelidir. Üniversitelerimizde Bilişim Fakülteleri kurulmalı, bilişime yetenekli gençler, Bilişim Fakültelerine doğrudan girebilmelidir.' dedi. 

Son olarak bazı tavsiyelerde bulunan Değirmenci, 'Sosyal medyadan birlik ve beraberliği bozacak paylaşımlardan kaçınalım. Bir bilgiyi ve fotoğrafı teyit ettiremiyorsak, doğrulatamıyorsak sosyal medyada paylaşmayalım. Psikolojik savaş için açılan sahte hesapların algı operasyonlarına gelmeyelim.' dedi.

Haber: Derya Budak




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —