Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, hükümetin Kredi Garanti Fonu (KGF) desteğinin ardından, KOBİ'leri alacaklarını tahsil edememe riskine karşı korumak için çalışma başlattıklarını belirterek, 'Bu kapsamda Hazine olarak, KOBİ'ler için bankacılık sisteminde teminat olarak kullanılabilecek ve krediye ulaşmayı kolaylaştıracak alacak sigortasını yaygınlaştıracağız.' dedi.
Şimşek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, KOBİ'ler için alacak yönetiminin hayati önem taşıdığını belirtti.
Alacakların şirket bilançolarındaki payının ortalama olarak yüzde 30-40 düzeyinde olduğuna işaret eden Şimşek, bu nedenle tahsilat problemlerinde şirketlerin likiditesi ve karlılığının olumsuz etkilendiğini söyledi.
Şirket iflaslarının yaklaşık dörtte birinin tahsil edilemeyen alacaklar nedeniyle gerçekleştiğine dikkati çeken Şimşek, dünya genelinde etkin bir alacak yönetim mekanizmasının kurulmasının önem kazandığını vurguladı.
Şimşek, 'Örneğin ortalama cirosu 10 milyon lira olan yüzde 5 kar marjı ile satış yapan bir KOBİ'nin, 20 bin lira tutarında bir faturayı tahsil edemediğinde, zararını kurtarmak için 400 bin liralık satış yapması gerekmektedir. Ya da aynı KOBİ için en büyük müşteri riskinin 1 milyon lira olduğunu varsayarsak, bu tek müşterinin borcunu ödememesi bile KOBİ?nin bir yıl içerisinde elde etmeyi umduğu kardan çok daha büyük zararla karşılaşmasına neden olabilmektedir.' dedi.
Türkiye'de KOBİ?lerin, alacaklarının risk yönetimi için çözümü, yaygın olarak faktoring, çek, doğrudan borçlandırma sistemi, mal alımı teminat mektubu, ipotek gibi ürünler ile bulmaya çalıştığını anlatan Şimşek, 'Ancak bu çözümlerin hepsi alıcılarının yani KOBİ?nin müşterisinin ancak bir teminat vererek ilgili finansal şirketten temin edip satıcıya sağlayabildiği ödeme garantileridir. Alıcı üzerinde maliyet, komisyon yükü yaratan uygulamalardır.' şeklinde konuştu.
'Türkiye'deki oran yetersiz'
Alacak sigortasının küresel ekonomiye sunduğu katma değerin giderek anlaşıldığını dile getiren Şimşek, dünyada ticari alacak sigortasının devlet kurumları ve özel sigorta şirketleri aracılığıyla sunulduğunu söyledi.
Devlet kurumlarının daha çok ihracatı teşvik etmek üzere uzun vadeli yatırım ürünleri ya da emtia ihracatından doğan ticari alacaklara yönelik teminat sağladığını anlatan Şimşek, Türkiye'de bu konuda Türk Eximbank'ın örnek gösterilebileceğini kaydetti.
Şimşek, özel sigorta şirketlerinin ise hem uluslararası hem yerel ticaretten doğan ve daha ziyade kısa vadeli (180 güne kadar) alacaklara yönelik teminat, tahsilat ve tazminat hizmeti verdiğini belirterek, Türkiye'de bu kapsamda 3 şirketin faaliyet gösterdiğini belirtti.
Genel olarak bakıldığında 100 yılı aşkın süredir dünyada uygulanan alacak sigortasının kıta Avrupası ülkelerindeki uygulamalarının Türkiye'ye kıyasla daha ileri seviyede olduğuna dikkati çeken Şimşek, 'Gelişmiş ülkelerdeki alacak sigortasının sağladığı toplam teminat tutarının gayri safi hasılaya oranı yüzde 10 ile yüzde 15 arasında değişirken, ülkemizde ise bu oran yüzde 2 civarındadır.' dedi.
'Teminat olarak kullanılabilecek, krediye erişimi kolaylaştıracak'
Türkiye'de alacak sigortasını halihazırda daha çok büyük uluslararası firmaların, bu şirketlerin Türkiye?deki iştiraklerinin, bazı büyük kurumsal firmalarla kısıtlı sayıda ticari ölçekli firmaların yaptırdığını anlatan Şimşek, ancak KOBİ ölçeğinde gerek talep gerekse arz ayağında yaşanan sorunlar nedeniyle alacak sigortasının yaygın olmadığını kaydetti.
Alacak sigortasının firmaları yurt içindeki ve yurt dışındaki alacaklarını tahsil edememe riskine karşı koruduğunun altını çizen Şimşek, hükümetin KGF desteğinin ardından KOBİ'leri alacaklarını tahsil edememe riskine karşı korumak için çalışma başlattığını bildirdi.
Şimşek, bu kapsamda Hazine olarak KOBİ'ler için bankacılık sisteminde teminat olarak kullanılabilecek ve krediye ulaşmayı kolaylaştıracak alacak sigortasını yaygınlaştıracaklarını ifade etti.
Konjonktürel dalgalanmaların olduğu dönemlerde piyasada güven unsurunu pekiştirecek alacak sigortasının, ticaretin kesintiye uğramadan devam etmesini sağlayacağını vurgulayan Şimşek, bunun sigorta sektöründe de yeni imkanlar yaratacağını söyledi.
Başbakan Yardımcı Şimşek, kurulması düşünülen modelde, talep ayağını harekete geçirmek üzere teşvik edici düzenlemeler yapılacağını belirterek, bunun yanı sıra arz ayağındaki pazar boşluklarının kapatılacağını söyledi.
'Tahsilat ve risk yönetimi uzman sigorta şirketine devredilecek'
Alacak sigortasını alternatif bir ticaret finansman yöntemi olarak sunabilmenin mümkün olduğunu dile getiren Şimşek, şunları kaydetti:
'Alacak sigortasında alıcı adına satıcıya sağladığı teminata rağmen alıcının herhangi bir komisyon ödemesi, maddi teminat vermesi, imza atması söz konusu olmamaktadır. Bu bakımdan, alacak sigortası diğer tüm alternatiflerden farklı olarak alıcı lehine tamamen serbest bir ödeme güvencesi sağlayan bir ürün olarak öne çıkmaktadır. Günümüzde özellikle ticari ve KOBİ boyutundaki firmaların ticaretini büyütmesi için finansmana ulaşması, bunun için ise mevcut bankacılık çözümleri için teminat vermesi gerekirken, alacak sigortası ürünü bunu ilave teminat talep etmeden sunan bir çözümdür. KOBİ'lerimiz iş yeri sigortası ile binalarını, makine ve cihazlarını, demirbaşlarını ve stoklarını güvence altına almaktadır. Bunlar, firmanın kontrol sahasında bulunan kıymetlerdir. Alacakların sigortalanmaması, firmaların üzerinde en az kontrole sahip olduğu varlıklarının sigortalanmaması ile eş anlamlıdır.'
Ticari alacak sigortası sayesinde firmaların tahsilat ve risk yönetimini bu alanda uzman sigorta şirketine bir nevi devrettiğine işaret eden Şimşek, bu sayede şirketlerin pazarlama ve satışa daha çok zaman ayırabildiğini söyledi.
Şimşek, şirketlerin kredi değerliliği yüksek alıcılar ile çalışma olanağı bulduğuna da işaret ederek, 'Şirketler ölçülebilir riskler alarak yeni pazarlara ulaşıyor ve sigorta kapsamındaki sorunlu alacaklar için tahsilat takibi ve hukuki işlemleri ve masrafları sigorta şirketine devrediyor.' dedi.
Başbakan Yardımcısı Şimşek, alacak sigortasına yönelik çalışmalarını kısa sürede tamamlayacaklarını sözlerine ekledi.