Tarih: 28.02.2018 18:25

Bir bisiklet aşkı hikayesi

Facebook Twitter Linked-in

 Berkay Altınay, üniversite sınavına hazırlanan spor aşığı bir genç. 14 Şubat sevgililer gününde paylaştığı bir fotoğraf sosyal medyada hızla yayılarak beğenildi. Bisiklet sporunu seven 19 yaşındaki genç, o fotoğrafın hikâyesini ve kendisinin nasıl spora başladığını anlattı.

 

Berkay kısaca seni tanıyabilir miyiz?

 Ben kendi çapında bisiklet sporuyla uğraşan ve bu kültürü, bu sporu sevdirmeye çalışan biriyim. Her insanın yaşadığı bir yer var benimki de Sultan Dağları'nın eteklerine kurulu olan ve Nasreddin Hoca'nın memleketi olmasıyla ün yapmış Akşehir. Genelde insanlar meslekleri ile anılır; ben de bisikletçi diye anılıyorum çevremde, maalesef daha mesleğim değil bisiklet sürmek. Şu sıralar üniversite sınavlarına hazırlanan bir öğrenciyim. 19 yaşındayım.

 

Hangi sporları yapıyorsun?

Her iki lafımdan üçü olmasından anlaşılacağı üzere bisiklet sporu ile uğraşıyorum, aramızda kalsın uğraşmayı geçtim gönlümü kaptırdım bu işe sanırım. Bisiklet dışında dağcılık sporu ile de uğraşıyorum tahminimce okurlarımız bu yazıyı okurken ben de ülkemizin en yüksek 5. zirvesi olan Erciyes Dağı Zirvesi'nde olacağım.

 

Ne zamandır bisiklet biniyorsun? Yani bu spora başlayalı ne kadar oldu?

Yaşım küçük ama bu soru bana ne zaman sorulsa sanki yüzyıllardır yaşıyor ve yüzyıllardır bisiklet üstündeymişim gibi geliyor. Sanırım zamanın gerçek ölçütü geçen dakikalar değil de geçen dakikaların bizde bıraktığı hissiyat olabilir. İşin hissiyat kısmı bir yana sportif anlamda bisikleti 2 yıldır kullanıyorum ancak 4 yaşında iki tekerlekli şeytanla tanışmışım bir daha da hiç ayrılmamışım ondan.

 

Senin için bu sporun önemi nedir?

Bisiklet benim için ne bir spor aleti, ne de bir ulaşım aracı; o benim dert ortağım, yoldaşım, sevdam. Küçük yaşlarda insanlarla çok da anlaşabilen bir çocuk değildim o yüzdendir ki sarı kırmızı bisikletime atlar ne kadar evden uzak yol varsa dolaşırdım, işte böyle günlerde yavaş yavaş bağlandım. Sonrasında ergenlik bunalımları ve ailevi sorunlar geldi, iki tekerle olan bağımız git gide kuvvetlendi. Sorunlarımı ona anlatır oldum sonuçta hiç ağzını açmadan beni dinliyordu ee kimseye de demiyordu bir şey. Liseye başladığım yıl aşırı şekilde kilo problemi yaşadım bisikletimden uzaktaydım bilgisayar başında yağlı yiyeceklerle vakit öldürüyordum işte o zaman bisikletin sadece dert ortağı değil insanı ideal kilosunda tutabilen ve bedenini sağlıklı kılan bir spor olduğunu öğrendim ve birlikteliğimiz tekrar başladı. Kilolarımdan kurtulup özgüvenimi geri kazanmamda büyük rol oynadı bisiklet. Bisiklet Berkay'ı Berkay yapan şey kısacası.

 

Sporun kendi hayatında avantajını gördün mü hiç? Yani faydalarını sayabilir misin?

Hastanenin yolunu unutmuş olmak sanırım bana sağladığı en büyük avantaj. Sağlık dışında en büyük artısı ortak sevdan olan güzel insanlarla tanışmak. Bu tanışıklıklar yurtiçi ile de sınırlı kalmıyor çoğu zaman. Ülkemizi çok sayıda bisikletli seyyahın rotası üzerinde bu kişilere evimizi açıyor dil bağımız olmasa da gönül bağımızla, ortak sevdamızla anlaşıyoruz ve yıllarca sürecek bağlar kuruyoruz. Sağlıklı bir beden ve sağlıklı dostluklar insan daha ne ister.

Sosyal medyada dolaşan bir fotoğraf vardı aklına nerden geldi o kareyi çekmek? Yayılacağını tahmin etmiş miydin?

O fotoğraf aklıma geldikçe yüzümde bir tebessüm oluşmuyor desem yalan olur. Annemin fikri idi o fotoğrafın çekilmesi: Sevgililer Günü'nde evde oturuyorduk annem de:' Bugün neler yaptınız seninki ile.' dedi, tabi bisikletimi kastederek. Ben de: 'Bugün çıkamadık üzgünüm.' dedim, bu sözümün üzerine 'Koş takımını giy gel.' dedi valide hanım. Elime de gülleri verdi gerisi zaten görünüyor fotoğrafta. Fotoğrafın bu kadar çok paylaşılacağını tahmin etmemiştim. Profilimde(berkayaltinayy) paylaştıktan sonra çok ilgi toplaması beni çok mutlu etti.

Peki, spor yapmak için vakit bulamayanlara ya da yeni başlamak isteyenlere neler söylemek istersin?

Gerçekten günümüz çalışma şartlarında isteklerimize özellikle de spora vakit ayırmak çok zor olabiliyor ama benim tavsiyem sporu sizi yoracak bir eylem olarak görmeyin, insan sadece bir ekran karşında yatarak dinlenmez. Zihinsel yorgunluk biz farkında olmasak da çoğu zaman bedensel yorgunluktan daha büyük etkiye sahip bünyemizde. Severek yapacağınız sporu bulursanız inanın dinlenmek için yatmak hiç istemeyeceksiniz ve antrenmanınız bittikten sonra hem ruhunuz hem de bedeniniz daha çok dinlenmiş olacaksınız. Spor yapmak sizin için dinlenmek olsun sevin yaptığınız sporu işte o zaman asla bahaneniz olmayacak.

Kaç km yol kat ettin bisikletle? Nerelere gittin mesela?

Toplamda kat ettiğim mesafeyi bilmiyor olmak gerçekten beni üzen bir nokta ancak her yıl 2000-3000 km arası bir mesafe kat ediyorum. Yaşadığım şehrin konumu benim branşım olan yol bisikletine uygun olmasından dolayı çok uzaklaşmadan(50-200 km) farklı güzellikte ve farklı zorluklarda rotalarda sürebiliyorum. Şehirden uzak olacaksam da bisikletimi yanımdan ayırmıyorum örnek vermem gerekirse geçen yaz tatilinde İzmir'de idim Ege Kıyıları'nda o yol senin bu yol benim pedal çevirdim durdum.

Takip ettiğin bisikletseler seyyahlar var mı, varsa kim onlar?

Konu bisiklet seyyahlığı olunca her isim ayrı bir güzel ve özel geliyor bana, tabi ki bazı kişileri daha dikkatle takip ediyorum: Gürkan GENÇ,Romain AUCLAİR(Phsiyo On Hand),Minik Gezgin(Sarıhan Aİlesi),Yusuf Akkuş (İki Teker Bir adam),Hasan Söylemez(Journey To Dreams) ve sportif tecrübelerini aktardığı için ekstra ilgi ile takip ettiğim Fatih Topçu(Asla Durma) . Sanırım bu isimler en yoğun şekilde takip ettiğim insanlar.

Türkiye'de bisiklet yolunun yeterince olmaması hakkında ne düşünüyorsun? Sen hangi güzargahı kullanıyorsun şehrinde?

Maalesef ne bisiklet yolları ne de bisiklete saygı ülkemizde yeterli seviyede değil. Bisiklet kültürünün oluşmamış olması ve bir çocuk oyuncağı olarak görülmesi kalabalık bir kitle tarafından son yıllara kadar bisiklet yoluna bir talep oluşmamasına neden olmuş. Artık durum değişiyor hala yapılması gereken çok şey var ama yavaş yavaş bu yollar yaygınlaşmakta ve halkımız bisiklet kullansın kullanmasın bisikletle alakalı haklarını talep etmekte. Umarım bisiklet yolları ve bisikletçilerle dolu bir ülke haline gelebiliriz. Ben sürüşlerimin büyük bölümünde şehirlerarası yolları kullanıyorum, bu yollarda da varsa emniyet şeridi yoksa sağ şeridin sağını kullanıyorum zaten bu alanlar da benim hakkım.

Bisikletinle başına gelen en ilginç olay nedir?

Mutlulukla paylaştığım bir anım var sizle de paylaşmak isterim.

Uzun kilometre bisiklet sürenler bilir bir yerden sonra sıkılabilirsiniz çünkü yorgunluk baş göstermiştir. İşte böyle anlarda kollarımı açar sanki bir düğündeymişim de davul zurna çalıyormuş gibi oynarım; tabi trafiği ve kendimi riske atmadan. İşte böyle bir anda arkamdan gelen kamyonlar yavaşladı ve kornaları ile bana ritim tutmaya başladılar yanıma yanaşıp son ses oyun havası çaldı şoförler. Bir kaç kilometre o şekilde ilerledik iki koca kamyon bir küçük bisiklet oynaya oynaya yoldaydık. Onlar da uzun yolun yolcusu ben de onlar da sıkılmış ben de eee ne demişler damdan düşenin halinden damdan düşen anlar.

(Berkay röportajı yaparken söylediği gibi şu an Erciyes Dağı'nın zirvesinde tırmanışını gerçekleştiriyor.)

Röportaj: Derya Budak




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —