AK Parti Manisa Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Doç. Dr. Selçuk Özdağ 1991 seçimleri öncesinde Refah Partisi ile Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) arasında oluşturulan ittifakın Cumhur ittifakında güçlerini bir araya getiren AK Parti ? Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ittifakının temelini oluşturduğunu kaydetti.
Milletvekili Doç. Dr. Özdağ, ?O günkü ittifak emperyalist işbirlikçilere, vesayetçilere rağmen barajı aşmak içindi. Bugün ki ittifak ise emperyalist egemen güçlerin kirli oyunlarını bozmak ve ağababalarının kurduğu çemberi kırmak için? diye konuştu.
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Merkezi?nin düzenlediği ?Düşünce insanı Muhsin Yazıcıoğlu? sohbetine konuşmacı olarak katılan AK Parti Manisa Milletvekili ve TDED Manisa Şube Başkanı Doç. Dr. Selçuk Özdağ bilinen ve bilinmeyen yönleriyle Yazıcıoğlu?nu anlattı. Refah Partisi ile Milliyetçi Çalışma Partisi arasındaki 1991 yılında yapılan ittifaka da değinen Özdağ, ?Bu ittifak neticesinde Sayın Erbakan ve Sayın Türkeş barajı aştılar. Bilindiği üzere bu ittifak gerçekleşirken Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları Refah Partisinde içerisinde siyaset yapıyorlardı. O gün yapılan bu muvazaalı birliktelik iki hareketin de önünü açtı. Bu birliktelik bugünkü ittifakın da bir temeliydi. O dönem Alparslan Türkeş-Erbakan, bugün ise Recep Tayyip Erdoğan-Devlet Bahçeli birlikteliği. O gün hedeflenen sisteme karşı barajı aşmak, içerdeki emperyalist işbirlikçilere karşı çemberi kırmak, bugün de sisteme musallat olanlara karşı ?Bu emperyalist barajı kıralım? düşünceleriyle emperyalist egemen güçlere ve ağababalarına karşı çemberi kırmak adına yola çıkılmıştır. Bu çemberleri kırdıktan sonra da kendi özgür ve özgün yapımızı tam olarak kurmuş olacağız ve vesayetçilerin dönemi geride bırakacağız inşallah? diye konuştu.
Özdağ, Yazıcıoğlu'nu anlattı
Yazıcıoğlu?nun tasavvufa karşı yoğun bir ilgisi ve saygısı olduğunu belirten Özdağ, ?Kadim dostum ve siyasi lider Yazıcıoğlu nerede bir Allah dostu varsa onu ziyaret etmek, tanışmak istiyordu. Onlarla sohbet etmek, birlikte namaz kılmak istiyordu. Bir kar tanesi olsaydınız nereye düşmek isterdiniz?? sorusuna ?Mekke'ye düşmek isterdim? diyebilecek kadar Allah ve Peygamber aşığı idi. Allah için olanı sadece Allah'a arz etti. İnsanları özellikle de siyaset yapanları yaşatan geride bıraktığı izlerdir. Yazıcıoğlu'nun bıraktığı izleri, hangi saiklerle bu kadar sevildiğini anlamaları gerekir. O, her zaman halktan biri gibi hareket etti. Eleştiriye açık oldu. En ağır tenkitler karşısında bile tebessüm etmesini bildi. Özel hayatında da, siyasi hayatında da şeffaf ve demokrat bir tutum sergiledi. Siyaseti ticaret gibi değil. Bir millet hizmetkârı gibi yaptı. Partisini kaloriferler yanmazken topladığı paraların bir kuruşunu bile ayırmadan hepsini Çeçenistan'a Cevher Dudayev'e gönderdi. Kalbi kâh Bosna'da kâh Azerbaycan'da kâh Çeçenistan'da kâh Kıbrıs'ta kâh Balkanlarda attı. Türkiye'nin terör mücadelesine destek olmak amacıyla Kuzey Irak'ta müttefikler aradı. Milletin derdini dert edinerek siyaset yaptı. Muhsin Yazıcıoğlu 28 Şubat'ta susmayan, eğilmeyen, ölçülerinden taviz vermeyen ender siyasetçilerden biriydi. ?Türkiye İran olacak, Türkiye Cezayir olacak? diyenlere ?Türkiye, Cezayir olmaz, Türkiye İran olmaz ama Türkiye'yi Suriye de yaptırtmayacağız? diyecek kadar da yürekli bir adamdı. Onun ?Türkiye Suriye olmayacak? sözleri 28 Şubat?a karşı ciddi bir uyarı ve milli güçlerin uyanması için önemli bir vesile oldu? şeklinde konuştu.
AK Parti Manisa Milletvekili ve Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Manisa Şube Başkanı Doç. Dr. Selçuk Özdağ?ın konuşması büyük bir ilgi ve takdir toplarken AK Parti İstanbul Milletvekili ve Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem tarafından kendisine teşekkür plaketi takdim edildi.