Türkiye Gazetesi yazarlarından Süleyman Özışık, köşesinde bu hafta gerçekleşen iki ziyareti değerlendirdi. Özışık, CHP Genel Başkanı Öztürk Yılmaz'ın Selahattin Demirtaş'ı cezaevindeki ziyareti sert bir dille eleştirdi.
Türkiye Gazetesi yazarlarından Süleyman Özışık, köşesinde bu hafta gerçekleşen iki ziyareti değerlendirdi. Süleyman Özışık, CHP Genel Başkanı Öztürk Yılmaz'ın Selahattin Demirtaş'ı cezaevindeki ziyaretini sert bir dille eleştirdi. Özışık, Yılmaz'ın Selahattin Demirtaş ziyaretine yönelik 'Darağacında sallandırılması gereken bir adama ziyaretçi göndermek, kanınızdan şüphe ettirir.' ifadelerinde bulundu.
Süleyman Özışık'ın 'CHP?nin görevi asılacak adamları savunmak mı?' başlıklı yazısının tamamı şu şekilde:
Türkiye bu hafta iki büyük olayı, daha doğrusu iki büyük ziyareti konuştu.
Birinci ziyaret Erdoğan tarafından gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı, yanına sanatçı ve gazetecilerden oluşan bir grubu alarak sınır karakoluna gitti, Afrin'i YPG'ye mezar yapan askerlerle bir araya geldi.
Bu ziyaretin belli bir kesimin hoşuna gitmeyeceğini tahmin ediyorduk ki tahminimizde yanılmadık.
CHP sözcüsü Bülent Tezcan, Erdoğan'ın asker kıyafeti giymesini içine sindirememiş olacak ki 'Cumhurbaşkanlığı makamı şımarıklık makamı değildir' diye açıklama yaptı.
'Ana muhalefet partisidir, beğenmediği meseleleri eleştirme hakkı vardır elbet' diyebilirsiniz.
O zaman gelin ikinci önemli ziyarete şöyle bir göz atalım.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz ki biz onu 'Muhasebeci Kenan' olarak tanıyoruz. Kendisi HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı yattığı cezaevinde ziyaret etti.
Ziyaretinin nedenini kamuoyuna şöyle açıkladı:
'Bir an önce yargılanmasının tamamlanıp serbest kalmasını arzu ediyoruz. Biz hiçbir zaman tutuklu gazeteci ve milletvekillerinin bu şekilde cezaevlerinde olmalarını arzu etmiyoruz. Ziyaretimizin kendisine hem moral olması hem de destek verip bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını vurguladık. Umarım tahliye olur.'
Bu olayı öğrendikten sonra Bülent Tezcan'a dönüp, 'Cumhuriyet Halk Partisi makamı, teröristlere yardakçılık yapma ve hatta teröristlik yapma makamı değildir' diyesim geliyor.
Sen askere moral vermek için sınıra giden Erdoğan'ı tefe koyacaksın. Perde arkasında ise PKK'nın siyasi kanadının başındaki eli kanlı teröristi ziyaret edeceksin.
Devletin askerini ve polisini arkadan kahpece vurarak katleden teröristlerin kravatlı temsilcisini şu dönemde ziyaret etmenin nedeni nedir?
Nedir bu ziyaretin sebebi söyleyin?
Kürtlerin oyunu alabilirim hesabı mı? Yoksa sokaklar nasıl ateşe verilir, Yasin Börü gibi masumlar nasıl katledilir dersleri almak mıdır?
Muhasebeci Kenan diyor ki: 'Selahattin Demirtaş'ın özgürlüğü elinden alındı.'
Be vicdansız.
Be ciğersiz herif...
Yasin Börü 16 yaşındayken özgürlüğünden değil, hayatını yaşamaktan mahrum edildi be!.. Elinde ne silah vardı ne molotof ne sapan ne de taş! Kurban Bayramı'nda ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtıyordu.
PKK sempatizanları tarafından barbarca katledildi. Önce bıçaklandı, sonra balkondan atıldı. Yetmedi, üzerinden arabalarla geçildi. O da yetmedi, bedeni ateşe verilip canlı canlı yakıldı.
Bütün bunların talimatını senin 'Özgürlüğü elinden alındı' dediğin Selahattin Demirtaş verdi.
Senin, 'Bir an önce özgürlüğüne kavuşmalı' dediğin Selahattin Demirtaş değil miydi 'Menbiç Kürtlerin eline geçti, o zaman haydi dans' diyen? Selahattin Demirtaş değil miydi 'Kürdistan kurulacak, siz de mal mal bakacaksınız' diyen?
Hiç mi utanman arlanman yok yahu? İçinde vatan sevgine dair zerre kırıntı kalmadı mı be adam?
Sevgili Ersoy Dede'nin kulakları çınlasın...
'Düşünsenize... DEAŞ bunu öldürseydi, üzülecektik. Dualar edecek ve ömür boyu güzelliklerle yad edecektik. Sağa sola ismi verilecekti. Kurban olduğum Allah buna şehadet makamını nasip etmeyerek ve yaşatarak ne mal olduğunu hepimize gösterdi' demişti senin için...
Ne de haklıymış meğer...
Sen Selahattin Demirtaş'ın özgür kalıp kalmayacağını konuşacağına, Musul'da sana Erdoğan'a ulaştırman için teslim edilen flaş diskleri kimlere verdiğini açıkla önce...
Musul baskınından bir hafta önce okullarını ziyaret ettiğin FETÖ'cülere mi teslim ettin?
Oynat dilini de bilelim o disklerin nerede olduğunu?
Son söz CHP'ye...
İttifak yapmak en doğal hakkınızdır buna lafımız olamaz elbette. Ancak böyle bir dönemde, darağacında sallandırılması gereken bir adama ziyaretçi göndermek, kanınızdan şüphe ettirir.
Muhasebeci Kenan gibi itibarı sıfırın altına inmiş insanlarla siyaset yapıp, seçimi kazanacağınıza inanıyorsanız, ne olacağını size şimdiden söyleyeyim.
Millet size bir el hareketi daha çekecek 2019'da?
Siz o hareketin ne olduğunu zaten çok iyi biliyorsunuz...
Kaynak: Türkiyegazetesi.com