Dünyanın gözü Ankara'da. Suriye'ye ilişkin müzakerelerin yapıldığı Cenevre görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine, ilki 22 Kasım 2017'de Soçi'de yapılan üçlü zirvenin ikincisi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştiriliyor. Zirve, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ev sahipliğinde, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin katılımıyla basına kapalı yapıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin katıldığı 'Suriye' konulu Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi sona erdi. Üçlü zirvenin ardından liderler basının karşısına geçerek bir basın açıklaması yaptı.
'Tel Rıfat yaşanabilir hale getirilecek'
Dünyaya çağrı yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir. Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanması tüm terör örgütlerine aynı mesafede olunmasına bağlıdır. Münbiç başta olmak üzere PYD/YPG'nin kontrolündeki tüm bölgeleri güvenli hale getirene kadar durmayacağımızı tekrarlamakta fayda görüyorum.'Tel Rıfat yaşanabilir hale getirilecek' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Uluslararası toplumu, Suriye'deki sorunun siyasi çözüme kavuşturulması gayretlerine destek olmaya çağırıyoruz.'
Ortak açıklamadan satır başları
Ortak açıklamada, 'Suriye genelinde şiddetin azaltılmasına yardımcı olmak ve Suriye ihtilafına kalıcı siyasi çözüm bulunması için Cenevre sürecine ivme kazandırmak suretiyle Suriye?de barış ve istikrara katkı sağlamak bakımından tek etkili uluslararası girişimin Astana formatı olduğunun altını çizdiği' ifade edildi.
Ankara zirvesinde liderlerin, çatışan taraflar arasında kalıcı ateşkes sağlanması ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi?nin 2254 sayılı kararıyla öngörülen siyasi süreçte ilerleme kaydedilmesi amacıyla yürüttükleri aktif işbirliğinin sürdürmekteki kararlılıklarını teyit ettikleri vurgulandı. Üç liderin açıklamasında, Suriye?nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine, toprak bütünlüğüne ve belli bir fraksiyon temelinde olmayan yapısına kuvvetle bağlı olunduğu da yinelendi.
Toprak bütünlüğü vurgusu
Ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi: 'Kim tarafından gerçekleştirildiğine bakılmaksızın, atılacak adımların hiçbirinin ilgili BM kararları ve Suriye toplumunun tüm kesimlerinin temsilcilerinin iradesi tarafından tasdik edilen bu ilkelere halel getirmemesi gerektiğini vurgulamışlardır. Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmiş, Suriye?nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin ulusal güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir.'
Suriyelilere anayasa yazma sürecinde destek
Soçi?de 30 Ocak'ta yapılan Suriye Ulusal Diyalog Kongresi?nin siyasi sürecin önünü açan önemli bir kilometre taşı olduğuna değinilen açıklamada, kongrede kararlaştırılan anayasa komitesi kurma sürecinin en kısa zamanda BM'nin yardımıyla başlamasına destek verileceğine yönelik taahhüt vurgulandı.
Açıklamada, Suriyelilere ülkelerinin birliğini yeniden tesis etmelerinde destek verileceğinin altı çizilerek, '(Liderler) Suriye halkının desteğini alacak bir anayasayla sonuçlanmak üzere, Suriye halkının özgür iradesi temelinde Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde yürütülecek kapsayıcı, özgür, adil ve şeffaf bir süreç ve katılmaya ehil tüm Suriyelilerin BM'nin uygun şekilde gözetimi altında oy kullanacağı serbest ve adil seçimler vasıtasıyla ihtilafa siyasi çözüm bulmalarında yardımcı olma gerekliliğini yinelemişlerdir.' denildi.
Terör örgütleriyle mücadele
Türkiye, Rusya ve İran liderlerinin zirvede imza attığı ortak açıklamada, terör örgütleri DEAŞ, Nusra Cephesi ve El Kaide veya DEAŞ?la bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve oluşumların ortadan kaldırılması için birlikte çalışmaya devam edileceğine dikkat çekildi.
Açıklamada, '(Liderler) Terörle mücadelede, yukarıda belirtilen terör örgütlerinin ateşkes rejimine katılmış ve katılacak olan silahlı muhalif gruplardan ayrıştırılmasının sivil zayiatın önlenmesi bakımından büyük önem arzettiğinin altını çizmişlerdir.' ifadesine yer verildi.
Sivillerin korunması, insani erişim sağlanması için kararlılık
Suriye'de ablukadaki bölgelerin de ele alındığı zirvenin ortak açıklamasında, '(Liderler) Doğu Guta, Yermük, Fua ve Kefraya, İdlib ili, Hama ilinin kuzeyi, Rukban ve Rakka dahil olmak üzere tüm Suriye?deki vahim insani duruma tepki olarak alınan 2401 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararını memnuniyetle karşılamışlar, çatışan taraflara, ateşkes ihlallerinden kaçınma da dahil olmak üzere, söz konusu kararın hükümlerine uymaları konusunda güçlü çağrıda bulunmuşlardır.' denildi.
Gerginliği azaltma bölgelerinde sivillerin korunması ve bu bölgelere hızlı, güvenli ve kesintisiz insani erişim sağlanmasını kolaylaştırma çabalarına hız verme konusuna da değinildiği ifade edilen açıklamada, gerginliği azaltma bölgelerinin geçici nitelikte olduğu bir kez daha vurgulandı.
Açıklamada, şu ifadeler kaydedildi:
'(Liderler) İlave insani yardım göndermek, insani mayın temizliği faaliyetlerini kolaylaştırmak, sosyal ve ekonomik tesisler de dahil olmak üzere temel altyapı unsurlarını eski haline getirmek ve tarihi mirası korumak suretiyle Suriye?ye yapılan yardımı artırmaları için başta BM ve insani ajansları olmak üzere uluslararası topluma güçlü çağrıda bulunmuşlardır.'
Ortak açıklamada, Astana'daki son toplantıda ilk kez bir araya gelen alıkonulanların ya da kaçırılanların serbest bırakılması, cenazelerin teslimi ve kayıp şahısların tespiti çalışma grubunun faaliyetlerinin memnuniyetle karşılandığı da belirtildi.
3 liderin ortak beyanında, Ruhani?nin daveti üzerine bir sonraki toplantıların İran'da yapılacağı da paylaşıldı.