Cumhurbaşkanı: Cehenneme kadar yolunuz var

Cumhurbaşkanı Erdoğan, batı devletlerinin terörle mücadele konusunda Türkiye karşıtı tavır almasına sert çıktı ve 'Cehenneme kadar yolunuz var diyoruz' dedi.

Güncel 8.04.2018 16:52:59 0
Cumhurbaşkanı: Cehenneme kadar yolunuz var
Siirt'te partisinin 6. Olağan İl Kongresi'nde konuşan AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Doğu Guta'da rejimin dün katlettiği insanları ve batının tavrını ele aldı.  Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Biz 'tek millet' diyoruz. 81 milyon tek millet. Niye? Bizi yaradan Rabbim öyle emrediyor da onun için. Rabbim bizi kabileler halinde yarattı, kavimler halinde yarattı. Üstünlük, ittika ile takva ile. Öyleyse benim için Kürt'ü, Türk'ü, Laz'ı, Boşnak'ı, Arap'ı fark etmez. Hepsi Müslüman olarak benim kardeşimdir. Ama şu terör örgütü bizi böldü, bizi parçaladı. Şimdi artık bizi bölemeyecek.' dedi.

Erdoğan, partisinin AK Parti Siirt 6. Olağan İl Kongresi öncesinde Siirt Yeni Spor Salonu'nu önünde kendisini bekleyen vatandaşları selamladı. Vatandaşlara otobüsten hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkın coşkusuna, ilgisine ve heyecanına bakarak, 2019 yılının bir başka olacağını, yeniden diriliş hareketi başlattıklarını belirterek, halkın coşkusuyla bu kongreyi  gerçekleştirdiklerini ifade etti.

'Yiğit düştüğü yerden kalkarmış'

Erdoğan, 'Hatırlıyorsunuz değil mi? Yiğit düştüğü yerden kalkarmış. Bize Siirt'teki o konuşmayla ne yaptılar? Cezaevinin yolunu gösterdiler. Ne yapmıştık. Bir şiir okumuştuk. Bu şiir Milli Eğitim'in onayından geçmiş bir şiirdi. Ve bundan dolayı içeri girdik, ondan sonra çıktık. Partimizi kurduk. Partimizi kurduktan sonra 16 ay tek başımıza iktidar olduk. Şimdi ben damadı olduğum Siirt'e soruyorum. Bizi yalnız bırakmayacaksınız, değil mi? Bu geçen sürede bazı sıkıntılar yaşadık ama inşallah bundan sonra farklı olacak değil mi? Buna hazırız.' diye konuştu.

'Mefaat için kardeşlik istemiyoruz'

Kardeşlerin arasına fitne, fesat sokmak isteyenlere fırsat vermeyeceklerini, kardeşin kardeşi Allah için sevdiğini ve o sevgiyi kimsenin alıp götüremeyeceğini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

'Menfaat için severse o tehlikeli. Biz menfaat için bir kardeşlik istemiyoruz. Allah için seveceğiz. Makam, mevki için değil, Allah için sevmek. Siirtli, Allah için sever. Öyleyse bir şeyi yapacağız. Bizde Arap, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abhaza, Boşnak böyle bir ayrım var mı? AK Parti'li de bu yok. Niye? Biz 'tek millet' diyoruz. 81 milyon tek millet. Niye? Bizi yaradan Rabbim öyle emrediyor da onun için. Rabbim bizi kabileler halinde yarattı. Kavimler halinde yarattı. Üstünlük, ittika ile takva ile. Öyleyse benim için Kürt'ü, Türk'ü, Laz'ı, Boşnak'ı, Arap'ı fark etmez. Hepsi Müslüman olarak benim kardeşimdir. Ama şu terör örgütü bizi böldü. Bizi parçaladı. Şimdi artık bizi bölemeyecek.'

'Paçavraları bize yutturmasınlar'

Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet vurgusu yapan Erdoğan, ay yıldızlı bayraktan başka bayrağın olmadığını bildirdi. Erdoğan, 'Paçavraları kimseye yutturmasınlar. İşte bizim bayrağımız. Rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin ta kendisi. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Kardeşlerim, şu toprakları bölmeye çalıştılar. Biz 780 bin kilometrekareyle tek vatanız. Böldürmeyeceğiz bu toprakları. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka bizim devletimiz var mı?' diye konuştu.

Siirt'e Tıp Fakültesi

Siirtlilere bir müjde veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

'Siirt Üniversitesi'ne 1,5- 2 yıl içerisinde -kararı çıktı- tıp fakültesini kuruyoruz. Yükseköğretim Kurumundan geçti. Artık Sağlık Bakanlığımızın Eğitim Araştırma Hastanesi üniversitemizin afiliye anlaşmalı bir fakültesi olacak. Artık sağa, sola gitmeye gerek kalmayacak. Nasıl? Öyleyse daha çok çalışacağız. Sizler de bizleri mahcup etmeyeceksiniz. Yok PKK'mış, yok şuymuş, yok buymuş... Dik duracağız, dik. Ben artık Siirtli kardeşlerimin, inşallah bu terör örgütlerine prim vermeyeceklerine inanıyorum. Bugün şuraya indim, buraya gelene kadar, baktım ki sağ olsun kayyum kardeşlerimiz iyi çalışıyor. Buralara biliyorsunuz kardeş belediyeler atadık. İyi çalışıyor. Daha güzel olacak. Yeter ki biz bu yolda beraber yürüyelim.'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra alandakilerle, 'Beraber yürüdük biz bu yollarda' şarkısının sözlerini tekrarladı.

Yükseköğretim Kurulundan (YÖK) karar çıktığını ve Siirt Üniversitesi'ne Tıp Fakültesi'ni de kuracaklarını anlatan Erdoğan, birçok gencin Siirt'te ne yapıldığından haberinin olmadığını, üniversiteyi kendilerinin kurduğunu kaydetti.

Siirt'in gençlerinin okumak için Türkiye'nin bir başka ucuna gitmesine gönüllerinin razı olmadığını, bu nedenle üniversiteyi kurduklarını bildiren Erdoğan, 'Biz birileri gibi istismar siyaseti, gerilim ve çatışma siyaseti değil hizmet ve proje siyaseti güdüyoruz. Bugüne kadar asla hamaset yapmadık, popülist siyasete prim vermedik, birkaç oy daha fazla alacağız diye orta ve uzun vadede milletimize zarar verecek politikalara hiçbir zaman tevessül etmedik.' diye konuştu. 

 'Hesabi değil, hasbi bir şekilde çalıştık'

Türkiye'nin menfaati neyi gerektiriyorsa, onu hayata geçirmenin gayreti içerisinde olduklarını anlatan Erdoğan, 'Partimizin değil milletimizin geleceğini düşünerek, hesabi değil hasbi bir şekilde çalıştık çabaladık. Bizden önceki bazı idarecilerin kimi popülist hatalarına düşmemek için çok dikkatli hareket ettik.' dedi.  

İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'un 'Geçmişten adam hisse kaparmış. Ne masal şey. Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? Tarihi 'tekerrür' diye tarif ediyorlar. Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?' şeklindeki dizelerini aktaran Erdoğan, 'Evet, mesele bu. Tarihten ibret alınsa tekerrür eder mi? İbret alınmayan, ders çıkarılmayan tarih ise tekerrür eder.' ifadelerini kullandı. 

Afrin'de 4 bin 17 terörist etkisiz hale getirildi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Dik dur, eğilme, bu millet seninle' şeklindeki tezahüratlar üzerine de şu değerlendirmeyi yaptı:

'Beşer planında hiçbir gücün önünde eğilmedik. Biz sadece ve sadece Allah'ın huzurunda rükuda ve secdede eğildik. Onun için beraber yürüyeceğiz. Bak Fırat Kalkanı Harekatı'nı gördük, değil mi? Arkasından Afrin harekatını gördük, değil mi? İşte salona girerken bakayım son durum nedir diye, bir alayım dedim. Aldım ki Afrin'le ilgili son durum, hamdolsun etkisiz hale getirilen terörist sayısı 4017 oldu. Peki Kuzey Irak'ta ne oldu, Hakurk'ta, Zaho'da ne oldu? Orada da etkisiz hale getirilenlerin sayısı 327 oldu. Bitmedi. Yurt içinde, Gabar'da, Cudi'de, Tunceli'de, vesaire... Ne oldu? 154. Ne dedik? Nereye kaçarsanız kaçın, nereye girerseniz girin biz de orada olacağız. Biz Siirt'in huzurunu kaçıranları kovalayacağız. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Siirt'i bölmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Yeter ki Siirt dimdik ayakta dursun. Nitekim bizden önce devleti yönetenlerin önemli bir kısmı geçmiş hatalarından ders almadılar.'

Partililerin 'Reis bizi Afrin'e götür' şeklindeki tezahüratları üzerine Erdoğan, 'Biz devamlı toplantılarımızı yapıyoruz. İhtiyaç olduğu anda önce ben yola çıkacağım, ondan sonra da sizi çağıracağım. 'Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan' şair böyle diyor.' karşılığını verdi. 

'Ülkeyi popülizme kurban ettiler'

Kendilerinden önce ülkeyi yönetenlerin geçmişten ibret almadıklarını ve ülkeyi popülizme kurban ettiklerini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Kimi zaman beceriksizlikleri, kimi zaman vizyonsuzlukları, kimi zaman cesaretsizlikleri sebebiyle milletimize ağır faturalar miras bıraktılar. Burada yaşı 50'nin üstünde olan vatandaşlarımız çok iyi hatırlar. Bir dönem ülkede 'kıyak emeklilik' diye bir şey çıkardılar, hatırlayın. Şu anki ana muhalefetin başındaki zat o zaman neydi? SSK'nın Genel Müdürüydü. 8 yıl boyunca da bu kurumun başında genel müdürlük yaptı. İşte bu dönemde bu zatın da katkı sunduğu bir düzenlemeyle 34-35 yaşında insanlara emekli olma hakkı tanındı. Bay Kemal, sen yaptın bu işleri. Düşünebiliyor musunuz, insanın en verimli, en üretken yaşları olan 40'lı yaşlara bile varmadan yüzbinlerce vatandaşımız emekliye sevk edildi. Bunun bedelinin ne olduğunun hesabını yapıyor musun? Bakınız o dönem bizden kat be kat zengin Avrupa ülkelerinde insanlar 55-60 yaşına kadar çalışırken, üretirken, ekonomiye katkı sağlarken biz 35 yaşındaki insanları emekli ettik. 

Peki vizyonsuz siyasetçilerle, bürokratların günü kurtarmak için çektiği bu kıyağın faturasını kim ödedi? Elbette devletiyle, milletiyle biz ödedik, halen de ödüyoruz. Bu beceriksiz, bu kifayetsiz genel müdürün basiretsizliği sebebiyle soyup soğana çevrilen SSK'yı yeniden ayağa biz kaldırdık.' 

'Türk ekonomisinin başarısı için gerekli adımları atmayı sürdüreceğiz'

Aynı işi yapan kurumları bir araya toplayarak hem vatandaşın mağduriyetini önlediklerini hem de hizmet kalitesini artırdıklarını anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

'SSK'ya bağlı hastaneler pislik içinde yüzerken bu zat, rahmetli Savaş Ay'ın programında pişkince sırıtıyordu. Sorumluluğu altındaki kurumlarda vatandaşlarımız dertlerini dinleyecek bir Allah'ın kulunu dahi bulamazken bu zat utanması gereken yerde kameralara gülümsüyordu. Biz o utanç görüntülerine de son verdik. Hastaların sırf borcunu ödeyemediği için rehin alındığı, sağlam girenin hasta çıktığı, sabah 4-5'te sıra kavgalarının yaşandığı düzeni tamamen biz değiştirdik. Yahu ölü rehin alınır mı? Bunlar ölüyü bile rehin aldılar. Eğitimde, sağlıkta, ticarette, üretimde, tarımda, velhasıl bütün alanlarda ülkemizi kalkındırırken milletimize en iyi, en kaliteli hizmetleri götürürken ana muhalefetin bizi çekmek istediği popülizm tuzağına düşmedik. Ne yaptıysak, hangi adımı attıysak sadece ve sadece milletimizin geleceğini, ülkemizin menfaatini düşünerek yaptık. İnşallah bundan sonra da küçük hesaplar peşinde koşmayacak, kısa vadeli çıkarlar adına istikbalimizi tehlikeye sürüklemeyeceğiz. SSK'yı batıranların istismar siyasetine prim vermeden Türk ekonomisinin başarısı için gerekli adımları atmayı sürdüreceğiz.'

'Artık emniyet ve huzur hakim'

'Nasıl ülke sathında ana muhalefeti dikkate almadan çalıştıysak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde de meydanı bölücü örgüte bırakmadan hedeflerimize yürüdük.' ifadelerini kullanan Erdoğan, terörle mücadeleyi hukuk ve demokrasi içinde sürdürerek bölücü terör örgütünün çukur ve hendek üzerinden kurduğu kanlı planı darmadağın ettiklerini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bir dönem eli kanlı katillerin musallat olduğu, baskı ve şiddetin kol gezdiği ilçelerimizde artık emniyet ve huzur hakim.' diye konuştu. 

Vatandaşların rahatça gece sokağa çıkabilmelerinden ve huzur içinde yaşayabilmelerinden memnuniyet duyduğunu aktaran Erdoğan, bir dönem kan ve gözyaşıyla hatırlanan şehirlerin bugün kültür, turizm ve eğitim alanındaki başarılarıyla anıldığına işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'İşte Siirt'te olduğu gibi bir dönem bölücü örgütün kasasına akan gelirler şimdi vatandaşlarımıza hizmet, eser ve proje olarak geri dönüyor. Artık vatandaşlarımızın çoluğunun çocuğunun rızkından kısarak devlete verdiği vergiler Kandil'deki terör baronlarının cebine gitmiyor. Diyarbakır'dan Mardin'e, Siirt'ten Batman'a kadar tüm illerimiz, belediyecilik alanında kendilerine yakışan hizmetlerle tekrar tanışıyor.' bilgisini paylaştı. 

'Demek ki emanet ehline verilirse her şey değişiyor'

Siirt'e gelirken, şehrin ne kadar düzenli olduğunu gördüğünü aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

'Nereden nereye? Demek ki emanet ehline verilirse her şey değişiyor. Elbirliği içinde tesis ettiğimiz bu huzur, güven ve emniyet ikliminin bozulmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Bölgede yaşayan kardeşlerimizi, teröristlerin ve terör elebaşlarının karşısında selam duran kıyafetsizlerin insafına asla terk etmeyeceğiz. Anayasa ve kanunlar çerçevesinde siyaset yapmak isteyen, Türkiye'nin kırmızı çizgilerine saygı gösteren herkese Meclisin kapısı sonuna kadar açıktır. Adı, sanı, unvanı, makamı ne olursa olsun hiç kimse kendini hukukun üstünde göremez. Hele hele milletin verdiği yetkiyi, bir avuç teröriste, üç beş çapulcuya asla peşkeş çekemez. Kim bunu yapıyorsa, kim bu milletin emanetine ihanet ediyorsa karşısında devleti bulur, yargıyı bulur, güvenlik güçlerini bulur. Her kim Gazi Meclisin çatışı altında milletvekilliği yapmak yerine terör seviciliği, terör yandaşlığı yapıyorsa, karşısında bizatihi milletin kendisini bulur. Terörle, terörizmle ve şiddetle arasına mesafe koymayanın yeri kimse kusura bakmasın Parlamento değildir. Belediyenin kepçesini, kamyonunu, aracını, imkanlarını sokak çetelerinin emrine verenlerin yeri de başkanlık koltuğu değildir.'

'Ayrım yapmadan'

Bu ülkenin imkanlarıyla, devlet ve millet düşmanlarının serpilmesine, palazlandırılmasına, vatandaşlara musallat edilmesine asla göz yumulmayacağını vurgulayan Erdoğan, meseleye bu şekilde yaklaştıklarını bildirdi. Erdoğan, 'Milletin emanetini namusumuz bilip canımız pahasına korumanın mücadelesini veriyoruz.' diye konuştu.

Vatandaşlar arasında hiçbir ayrım yapılmadığına işaret eden Erdoğan, 'Etnik, siyasi, dini ve kültürel kimliğine bakmadan 81 milyonunun tamamına hizmet götürmeye çalışıyoruz.' ifadelerini kullandı.  

Erdoğan, Türk, Arap, Kürt, Zaza, Laz olmak üzere 81 milyonun kendisinin kardeşi olduğunu belirterek, 'Niye? Bizi Allah yaratmadı mı? Biz yaradılanı yaradandan ötürü sevmeye mecbur değil miyiz? Öyleyse bu ayrım niye? Hiç kimse, Türk'ü Arap'a, Arap'ı Kürt'e, Laz'a, Çerkez'e üstün kılamaz. Üstünlük ittika iledir, takva iledir. Onu da kim ölçer biçer? Rabbim. Onun için hiç kimse, benim aşiretim, benim akrabam, benim şuyum buyum bırakın bu işi. Hepimiz bu ülkede Türkiye Cumhuriyeti'nin çatısı altında bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız ve hep birlikte Türkiye olacağız. Mesele bu. Bunu başaracağız. Birbirimizi de böyle seveceğiz.' değerlendirmesinde bulundu.

Siirt'e yapılan yatırımlar 

Erdoğan, Siirt'te yapılan yatırımlar hakkında bilgi vererek, son 15 yılda ile 6,5 katrilyon lira yatırım yapılığını söyledi.

Eğitimde 2 bin yeni derslik yapıldığını ve çocuklar okula gidebilsin diye Siirtli çocukların ailelerine 187 trilyon eğitim desteği verildiğini anlatan Erdoğan, bugün 14 bin öğrencisi olan Siirt Üniversitesini kazandırdıklarını anımsattı. Erdoğan, yakın bir zamanda tıp fakültesinin de açılacağını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 bin 824 kişilik yükseköğrenim yurtları açtıklarını, sağlıkta 15 sağlık tesisini hizmete soktuklarını, 13 sağlık tesisinin yapımının, 7 sağlık tesisinin ise proje, ihale ve arsa çalışmalarının devam ettiğini ifade etti.  

Siirt'e 2002 yılına kadar sadece 7 kilometre bölünmüş yol yapıldığını dile getiren Erdoğan, 15 yılda buna 118 kilometre bölünmüş yol ilave ettiklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Ey Batı, Doğu Guta'da katledilen, şehit edilen bu yavrulara, kadınlara, bu insanlara ne zaman dönüp bakacaksınız da biz size 'Bunlar adil davranıyor' diyeceğiz.' dedi. 

'Bu yaz seferler başlayacak'

Yapımı hızla süren Silvan-Malabadi-Haydar Köprü Yolu'nun da iki yıl içinde tamamlanacağını belirten Erdoğan, Siirt-Kurtalan yeni demiryolu hattının proje çalışmalarının sürdüğünü kaydetti.

Üç yıl önce geldiklerinde Siirt'e ikinci bir havalimanı yapacaklarını söylediklerini anımsatan Erdoğan, bu projenin mevcut havalimanının dışında ikinci bir havalimanı olmadığını vurgulayarak, 'Yaptığımız çalışmalar sonucunda, mevcut Siirt Havalimanımızın pistinin uzatılarak, iyileştirilerek hava trafiğine açılmasına karar verdik. Şu anda yapılıyor. Henüz bitmedi. Zaten bitmiş olsaydı bugün oraya inecektik. Bitmediği için Batman'a indik. Bittiği andan itibaren inişlerimiz, kalkışlarımız oradan olacak. Bu yaz mevsiminde seferler başlayacak.' diye konuştu.

'Ah, yalan makinesi ah'

Erdoğan, Siirt'in uzun vadeli içme suyu problemini çözmek için 4 içme suyu tesisini hizmete aldıklarını belirterek şunları söyledi:

'Geçtiğimiz 15 yılda -burası da önemli, Bay Kemal bunu da bilmiyor- bütçede konuşuyor, 'Çiftçiler ağlıyor, bir kuruş destek almıyorlar' diyor. Geçtiğimiz 15 yılda Siirtli çiftçilerimize toplamda 436 trilyon lira tutarında tarımsal destek verdik. Ah, yalan makinesi ah. Önümüzdeki dönemde Siirt'i yeni ve daha büyük hizmetlerle, yatırımlarla, projelerle buluşturmaya devam edeceğiz. ' 

Türkiye'nin, demokraside ve ekonomide güçlendikçe kendilerine olan güvenlerinin de arttığına işaret eden Erdoğan, 'Bu durum, ülkemizin ve bölgemizin geleceği ile ilgili kararlarda kendi irademizi daha kararlı şekilde ortaya koymamıza imkan sağlıyor. Tabi bu tablo önümüze çıkan engellerin, ülkemizi hedef alan saldırıların çapının da büyümesine yol açıyor.' dedi. 

'Adeta kuduruyorlar'

'Onlar saldırdıkça Türkiye olarak 81 milyon olarak biz daha sıkı kenetleniyoruz.' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

'Geçmişte 3-5 milyar dolarlık spekülasyonla Türk ekonomisini esir alanlar, bugün 10-20 katı büyüklüğündeki rakamları ortaya sürüyorlar ama istedikleri neticeyi alamıyorlar. Öyle olunca da adeta kuduruyorlar, olmadık yerlerden olmadık bahanelerle saldırıyorlar. Biz, terör örgütlerine karşı dünyanın görmediği, cesaret edemediği bir mücadele veriyoruz. Onlar ise bizi destekleyecekleri yerde terör örgütlerinin ağzıyla ve talepleriyle karşımıza dikiliyorlar. Türkiye söz konusu olunca demokrasiden, insan haklarından, meşruiyetten, özgürlüklerden dem vuruyorlar. Kendi çıkarları söz konusu olunca terör örgütleriyle yan yana yol yürümekten geri durmuyorlar. İşte, teröristleri Elize Sarayı'nda ağırlayacak kadar hedeften sapıyorlar. Ondan sonra kalkıyor, bana akıl vermeye. O aklı sen kendine sakla. Önce madem ki terör örgütlerine karşısın, bizim yanımızda olacaksın. Bilmezsen, bilesin ki her zaman bu terör örgütleri senin başını ağrıtacak. Her gün ülkemizi hedef alan terör saldırıları konusunda tek bir samimi söz söylediklerini duymadığımız Batı ülkeleri, Türkiye'nin meşru gerekçelerle yürüttüğü operasyonlarını engellemek için kırk takla atıyorlar.'

'Ey Batı! Cehenneme kadar yolunuz var diyoruz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

'İşte bak Doğu Guta'da... Ah ah, yavruları, yavrucukları yine bugün şehit ettiler ve Suriye'deki rejimi hala savunanlar var. Biz işte bu iki yüzlülüğe, bu riyakarlığa, bu insanlık dışı politikaya isyan ediyoruz. Ey Batı! Doğu Guta'da katledilen, şehit edilen bu yavrulara, kadınlara, bu insanlara ne zaman dönüp bakacaksınız da biz size 'Bunlar adil davranıyor' diyeceğiz. 

Bölgemizdeki insanlık trajedilerini kendi silah tüccarlarının, kendi iç siyasi hesaplarının, at pazarlığının malzemesi haline dönüştürenlere 'yazıklar olsun' diyorum. Sizin demokrasi, insan hakları, diplomasi anlayışınıza da yazıklar olsun. Ölümüne yol açtığınız veya seyirci kaldığınız her masumun kanı sizin yüzünüze de elinize de tarihinize de geleceğinize de bulaşmıştır. Artık bu ülkelerin hiçbirinin terör örgütlerinden, terörizmden, terör eylemlerinden şikayet etmeye hakkı kalmamıştır. Çünkü terör virüsünü kendi elleriyle kendi vücutlarına zerk ediyorlar ama farkında değiller. Türkiye olarak biz kendi mücadalemizi, kendi belirlediğimiz strateji doğrultasında sonuna kadar yürüteceğiz. Bu mücadelede bize destek olan herkese teşekkür ederiz. Karşımıza geçip teröristlerin ağzıyla konuşanlara ise 'cehenneme kadar yolunuz var' diyoruz.'

Kongreden notlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan salona gelişinde, kız ve erkek çocuklar kamuflaj kıyafeti giyerek, ellerinde Türk bayraklarıyla kendilerine eşlik etti.

Şehit ve gazi çocuklarından oluşan gruptakiler, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ile hatıra fotoğrafı çektirdi.

Salonda, 'Tren yolunda son durak, Recep Tayyip Erdoğan yolunda ölümüne Kurtalan'dan sevgilerle' yazılı afişlerle, kadınların ellerindeki 'Enişte seni seviyoruz' yazılı atkılar da dikkati çekti.

Kongreye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın beraberinde eşi Emine Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Ahmet Sorgun, Cevdet Yılmaz ve Öznur Çalık, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin ile eski ve yeni bölge milletvekilleri katıldı.

 

Pazartesi 5.3 ° / 0.9 °
Salı 5.3 ° / 2.8 °
Çarşamba 6.6 ° / 0.6 °