Süper Teşvik nedir, neler getiriyor?

Kamuoyunda 'süper teşvik' olarak bilinen Proje Bazlı Teşvik Sisteminin tanıtım toplantısı yapıldı. Detaylarını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın verdiği teşvik paketi, ekonomiye hayat verecek gibi görünüyor.

Güncel 9.04.2018 19:02:17 0
Süper Teşvik nedir, neler getiriyor?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde Proje Bazlı Teşvik Sistemi Tanıtımını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın detaylarını anlattığı teşvik paketi ile 135 milyar Tl tutarındaki 23 proje ile yaklaşık 35 bin kişiye doğrudan istihdam yaratılması öngörülüyor. Söz konusu projeler ile yaratılacak dolaylı istihdamın ise 134 bin kişinin üzerinde olması bekleniyor. Yatırımların hayata geçirilmesiyle cari açık üzerinde yıllık 19 milyar dolar olumlu etki yaratacağı tahmin ediliyor. 

Kamuoyunda 'süper teşvik olarak bilinen' Proje Bazlı Teşvik sistemine ilişkin detayları Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım açıkladı. İlk konuşmayı yapan Başbakan Yıldırım, 

'Bu teşvik sisteminin özelliği ülkemize yüksek ve orta ölçekte katma değerli ürünler sağlayacak, cari açığımızı kapatmaya destek olacak, ihracata katma değer artımını sağlayacak alanlara özel teşvik vermek. Dolayısıyla bugün törenini icra ettiğimiz bu teşvik sistemi sektörel bazda ve firma bazında katma değeri yüksek orta ve yüksek teknoloji gerektiren yatırımları ilgilendiren bir teşviktir' dedi. 

Gümrük ve KDV istisnaları, sigorta ve personel desteği

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise süper teşvik paketine ilişkin şu detayları verdi:  

'Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sistemi, işte bu ihtiyacın neticesi olarak ortaya çıkmıştır. Bu teşvik sistemiyle ilgili kanun Eylül 2016'da Mecliste kabul edildi. Uygulama kararı da bir ay sonra yürürlüğe girdi. Ekonomi Bakanlığımız 6 ay boyunca yurt içi ve yurt dışında tanıtım toplantıları yaparak, yeni sistemi yatırımcılara anlattı. Geçen yılın 2. yarısında kamunun ve özel sektörün katılımıyla ortak bir yatırım vizyonu oluşturulduğunu vurgulayan Erdoğan, böylece 100 milyon doları aşan büyük projeler için hangi desteklerin sağlanacağının somut olarak ortaya konduğunu söyledi. Teşvik kapsamındaki yatırımlara gümrük vergisi muafiyeti getirilebiliyor. Bu yatırımların makine ve teçhizatlarıyla inşaat harcamaları için KDV istisnası uygulanabiliyor. Teşvik belgesi sahiplerine yatırım tutarının 2 katına kadar kurumlar vergisi indirimi veya on yıla kadar kurumlar vergisi istisnası imkanı sunuluyor. İstihdam maliyetlerini düşürmek için on yıla kadar sigorta pirimi işveren hissesi desteği, 5 yıl bürüt aylık asgari ücretin 20 katına kadar nitelikli personel desteği, on yıla kadar gelir vergisi stopajı desteği verilebiliyor. 

Finansman konusunda ise on yıl boyunca tüketimin yarısı kadar enerji desteği, on yıla kadar yatırım kredisi, faiz veya kar payı desteği, yatırım tutarının yüzde 49'una kadar devlet sermaye katkısı sağlanabiliyor. Yatırımın yapıldığı kamu arazisinin 49 yıl süreyle tahsisi yapılırken istihdam garantisi şartıyla gerekirse bedelsiz devri yoluna da gidilebiliyor.'

'Cari açık sorunu aşılmalı'

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Özel sektör 800 milyar üzerinde Türkiye'de yatırım yapıyor. Devlet ne kadar yapıyor? 125 milyar yatırım yapıyor. İşte 15 yılda nereden nereye geldiğimizi gösteren en güzel rakamlar bunlar. Artık Türkiye özel sektör eliyle kalkınmasını sürdürüyor. Bu da bizim için gurur verici bir şeydir. Türkiye'nin bugün yatırım çeken ülkelerden biri olmasını şüphesiz hep birlikte başardık. Milli gelirimizi 851 milyar dolara çıkardığımız gibi. Mevcuda ilave olarak 10 milyon vatandaşımıza istihdam sağladık. Spekülatörlerin, karamsar senaryo üretenlerin heveslerini geçtiğimiz 15 yılda kursaklarında bıraktık. Bize diz çöktürmeye gelen emperyal güçler ve onların örgütlerini yerle bir ettik. Hamdolsun Türkiye bugün kararlılıkla geleceğe yürüyor. 16 yılda bütün makroekonomik göstergelerde tarihi denebilecek başarıları birlikte sağladık.

1993-2002 yılları arasında Türkiye ortalama olarak yılda sadece 2,6 büyüme başarmışken 2003-2017 yılları arasında ortalama yüzde 5,8 oranında büyümeyi sağlamıştır. 2017 elde ettiğimiz 7,4'lük büyümenin 2,3 puanı yatırım ve net ihracattan geliyor. İhracatımız da 2017'de yüzde 10'nun üzerinde artmıştır. Bu tablo da gösteriyor ki Türkiye yatırıma, ihracata dayalı bir büyüme sürecine girmiştir. Bu istikrarlı büyüme inşallah önümüzdeki yıllarda da aynen devam edecektir.'

 

Büyümenin yatırım, yatırımın da istihdam, üretim, ihracat, teknoloji, hizmet ve refah demek olduğuna işaret eden Erdoğan, 'Yeni yatırımlara ihtiyacı olan Türkiye'nin bu süreçte aşması gereken hem teknik hem de psikolojik bir engel var. O da cari açık sorunudur.' ifadesini kullandı.

Erdoğan, yurt içinde ve yurt dışında Türkiye ekonomisiyle ilgili değerlendirme yapan herkesin önlerine koyduğu bu sorunu çözmenin yolunun da teknoloji ve sermaye konusunda yeni yaklaşımların geliştirilmesinden geçtiğini vurguladı. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin temelinin atıldığını anımsatan Erdoğan, 'Cebimizden para çıkmıyor, 22 milyar dolarlık bir yatırım ve inşallah 2023'te bunun ilk etabının açılışını yapacağız.  Enerjimizin yüzde 10'unu buradan temin etmiş olacağız. Ama birileri bundan rahatsız oluyor. İşte, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin ülkemize kazandırdığı, aynı zamanda da kalifikasyonu yüksek, kariyeri yüksek gençler. Şimdi bu mühendislerimiz Rusya'da yetiştiriliyor.' diye konuştu.

'S-400 alıyoruz birileri rahatsız oluyor'

Sistem oturduğunda bunu başka gelişmelerin takip edeceğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

'3 bin 500 istihdam, iş inşa safhası hızlandığında 10 bine ulaşacak. Bütün bunlar Türkiye'nin nereye gittiğini gösteriyor. Sadece bu değil, şimdi savunma sanayisinde attığımız adım, S-400 diyoruz ve birileri rahatsız oluyor. Niye rahatsız oluyorsun? Türkiye, kendi kaderini kendisi belirleyecek ve bu kaderine ortak paydalar bulabiliyorsa kimse bundan rahatsız olmasın. Bu ortak paydada kimler yer almak istiyorsa biz onlarla el ele veririz ama almak istemiyorsa da kusura bakmayın arkadaş biz yolumuza devam edeceğiz.'

Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla enerji tasarrufu konusunda da önemli çalışmalar yürütüldüğünü vurgulayan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

'Biz şimdi S-400'de kalkıyoruz, buradaki hesapta hemen kredi, gayet uygun bir faiz oranıyla bize veriliyor ve biz bununla beraber bu adımı atıyoruz. Yüzde 3 faiz oranıyla biz bu krediyi alıyorsak, ben artık bir yerden icazet mi alacağım? Eğer biz hakikaten başarılı bir tüccarsak, başarılı bir sanayiciysek, başarılı bir siyasetçiysek bunun en uygunu neredense oradan alırız ve yaparız. Şu anda da bu adımı attık ve iyi olacak. Enerji atılımımızı yüksek teknolojiye dayalı ürünlerin ülkemizde geliştirilmesi ve üretilmesi projeleriyle tamamlayarak cari açık sorununu kökten çözme irademizi ortaya koyduğumuza inanıyorum.' 

'Bugünden tedbirleri almak mecburiyetindeyiz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'yüksek teknolojiye dayalı yatırım' denilmesinin çok ciddi sermaye, çok büyük kapasite, etkin araştırma, geliştirme, inovasyon ve bunlarla birlikte ihracat demek olduğunu belirtti. Bunlar için geçmişte örneği görülmeyen, daha önce hiç düşünülmemiş, uygulanmamış ve sağlanmamış teşviklere ihtiyaç olduğunu aktaran Erdoğan, 'Gelecekte cari açık, yüksek faiz, borç prangasından kurtulmak için bugünden bu tedbirleri almak mecburiyetinde olduğumuzu biliyoruz.' dedi.

Erdoğan, faiz oranlarına yönelik, şu görüşlere yer verdi:

'Faiz oranlarını aşağı düşürmedikten sonra bu yatırım yapılabilir mi? Yatırım Destekli Teşvik Sistemi diyoruz, burada neyi sağlayacaksın? Öncelikle bir defa yüksek faizden yatırımcıyı kurtaracaksın. Kurtaracaksın ki bu yatırımlar yapılabilsin. Yatırımlar yapıldığı zaman istihdam gelecek, istihdam olduğu zaman üretim olacak, üretim olduğunda ise ihracat olacak, başka türlü bunlar olmaz. 

Ülkeleri ve devletlerine güvenerek yola çıktıkları için teşvik belgelerini alan firmaları sonuna kadar destekleyeceklerini dile getiren Erdoğan, sağlıktan savunma sanayisine, otomotivden gıdaya, elektronikten metale kadar geniş bir yelpazeye sahip firmalara teşvik belgelerinin hayırlı olması temennisinde bulundu.

 

 

 'Türkiye'nin gerçek gündemi işte budur'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

'İşte gerçek Türkiye budur. Türkiye'nin gerçek gündemi işte budur. Asıl tartışmamız, konuşmamız, tekliflerimizle, eleştirilerimizle yön vermemiz gereken konular işte bunlardır. Her kim ülkemizin bu asli meselelerini bir kenara bırakıp, siyaseti ve milletimizi dedikoduyla, iftirayla, hakaretle meşgul ediyorsa bilin ki onun heybesi boştur, tamtakırdır. Meclis kürsüsünü panayır yerine çevirenlerin Türkiye'ye söyleyecek bir sözü yoktur, böylelerinin Türk milletine söyleyecek bir sözü de yoktur. Söyleyecek sözü olmayanın yüreğinin iyi ve güzel olan her şeye kin bağlaması, ağzının affedersiniz kanalizasyon borusuna dönmesi kaçınılmaz hale geliyor. Öyle. Bizim için işte burada olduğu gibi ülkemize yatırım getirecek, istihdamı ve ihracatı artıracak tek bir yatırımı konuşmak, diğerleriyle bir ömür polemik yapmaktan çok daha evladır, makbuldür, heyecan ve tatmin vericidir.'

'Yatırımcıların gözümüzün üstünde yeri var'

'Ülkemde yatırım yapacak olan tüm yatırımcıların başımız, gözümüz üstünde yeri var.' diyen Erdoğan, her şeyin onlara açık olduğunu, kendilerine güvenilmesi ve inanılması gerektiğini anlattı. Erdoğan, elini taşın altına koyan iş dünyasının temsilcileriyle omuz omuza Türkiye'yi hedeflerine ulaştırana kadar durmayacaklarını, bu noktada kimseye de 'eyvallah' etmeyeceklerini vurguladı.

'At binenin, kılıç kuşananındır.' sözünü hatırlatan Erdoğan, kendilerinin aynı anlayışla Türkiye'yi yönettiklerini, aynı yaklaşımla yatırım yapan, üreten iş dünyasını takdirle karşıladıklarını bildirdi. Erdoğan, devletin tüm imkanlarını iş dünyasının istifadesine sunduklarına dikkati çekti.

 


Pazar 13.7 ° / 2.7 °
Pazartesi 5.3 ° / 0.9 °
Salı 5.3 ° / 2.8 °