Evrensel hukuk yerine 'adil dünya'

Evrensel hukuk yerine

Haşmet Babaoğlu, Mısır'daki seçim sonrası İngiltere'nin Sisi'yi arayarak tebrik etmesini eleştirerek, egemenlerin ideolojik manipülasyonuna değindi.


Sabah yazarı Haşmet Babaoğlu, 'Demokrasiymiş, evrensel hukukmuş... Kimi kandırıyorsunuz?' başlığı ile yazdığı köşe yazısında, egemen batı ülkelerinin dillerine pelesenk ettiği 'demokrasi, özgürlük ve evrensel hukuk' çelişkisini yazdı. Babaoğlu şunları dile getirdi: 

'Basmakalıp yargıların konforuna teslim olmayıp uyanık kalanlar için 'dünya gerçeklerinin kafaya dank etme' günleri sürüyor...
Geçen yüzyılın ikinci yarısında egemenler tarafından gazlanan ne kadar yalan varsa, gözümüzün önünde sapır sapır dökülüyor...
'Demokrasi' yalanı, 'özgürlük' yalanı, 'evrensel hukuk' yalanı vd.
Artık gerçekleri görmezden gelmek zor.
Ama bana sırf Katil Esed'e birkaç füze gönderir diye iki gündür Beyaz Saray ve Pentagon karşısında ceket ilikleyen muhafazakârları ve sırf Batı'yla çatışıyor diye Putin'e aşk besleyen sözde solcu ve ulusalcıları soracak olursanız...
Onlar 'uyumak' konusunda kararlılar.
Onlar için yapacak şey yok.

***
Her şey öyle hızlı akıyor ki, geçen gün ajansların geçtiği 'Theresa May, Sisi'nin seçim zaferini tebrik etti' haberinin ayrıntılarını fark ettiniz mi, bilemiyorum...
Birleşik Krallık Başbakanı May yeniden Mısır Cumhurbaşkanı seçilen Sisi'yi tebrik ederken şöyle demiş: 'Seçilmeniz Mısır'ın demokrasiye geçiş yolunda ilerlemesi bakımından bir şanstır.' Katılma oranının yüzde 40'ın altına düştüğü ve son dakikada apar topar yarışa sokulan kukla bir muhalif adayla yapılmış seçimin ardından edilen söze bakın!
İnsanın içinden her türlü nezaketi bırakıp 'git işine be May, bizi mi yiyorsun?' diye soracağı geliyor.
Ama diplomasi onlar için bu işte!
Batı'nın egemenlerinin demokrasiden ne anladığının sağlamasını da Birleşik Krallık Başbakanı'nın sözlerinin devamıyla yapabiliriz:
'Mısır'la ekonomi ve eğitim alanındaki işbirliğimizi geliştirmek için sabırsızlanıyorum.'
***
Demokrasi/ adil temsil/ şûra/ istişare ve benzeri konularda halkların kendi inisiyatiflerini ortaya koyup özgün modeller geliştirecekleri dönem de gelecek...
Egemenlerin ideolojik manipülasyon aygıtı 'evrensel hukuk' yerine 'adil bir dünya' tasavvurunun hâkim olacağı günler de...
Umutsuz değilim.
Ama şimdi ihtiyacımız sürekli sorgulayan bir uyanıklık içinde olmaktır.
Ve ayağımızı vatan toprağına sağlam basmak...'