6 nisan 1453'te başlayan ve zaferle sonuçlanan, bir devri açıp bir devri kapatan İstanbul'un fethinde 17 Nisan, yani bugün Fatih Sultan Mehmet adaları alarak, fetih yolunda büyük bir yol kat etmişti.
6 nisan 1453'te başlayan ve 29 Mayıs'ta zaferle sonuçlanan İstanbul'un Fethinde bugün adaların alınması ile son derece önemli bir aşama kaydedilmişti. 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet, Bizans İmparatorluğu'nu son kalesi İstanbul'u alma yolunda en büyük dönemece gelmiş, 17 Nisan tarihinde İstanbul adalarını fethetmişti. O gün, bugündü. Adaların alınması ile büyük fethe çok daha yaklaşılmıştı.
Doğu Roma İmparatorluğu'nun (Bizans) başkenti Constantinopolis yani İstanbul, 29 Mayıs 1453 tarihinde Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet önderliğindeki Osmanlı Ordusu tarafından feth edildi. Bu fetihle birlikte Osmanlı Devleti bir İmparatorluk olurken, tarihteki en önemli devletlerden biri olan Doğu Roma İmparatorluğu ise yıkılmış, Bizans dönemi tarihte sona ermişti. İstanbul'un Fethi ile 21 yaşında olan yedinci Osmanlı Padişahı II. Mehmed, ?Fatih? unvanını da alarak Fatih Sultan Mehmed olarak anıldı.
Kısaca ne olmuştu?
Erken yaşına rağmen askeri ve idari alanda büyük hamleler başaracak olgunluğa sahip askeri dehasıyla cihana hükmeden Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'u almak için hazırlıklara başlar. Bunun için içeride ve dışarıda birtakım önlemler alarak stratejik hareketlerde bulunur. Bu hazırlıklardan sonra İstanbul Kuşatması başlatılır.
Osmanlı'nın kuşatmasıyla Padişah'ın özel olarak tasarladığı devasa toplar atılmaya başlanır. Top atışlarının surlarda gedik açmaya başlamasıyla açılan gedikler, Bizans tarafından gece vakitlerinde tamir etmeye çalışır.
'Geliştirdiği top dünya tarihine geçti'
Fatih Sultan Mehmed, Kaptan-ı Derya Baltaoğlu Süleyman Bey'e harekete geçme emri vererek Haliç'i kaplayan zincirleri gemilerle kesilmesini ve Papa V. Nikola'nın'nın gönderdiği Ceneviz gemilerinin durdurulmasını ister. Ancak yoğun çabalar sonucu zincirin kesilmesi ve Cenevizlilerin gemilerinin de geçilmesi mümkün olamaz. Haliç'e girmeden İstanbul'un alınamayacağını öngeren Fatih Sultan Mehmed, atılan topların geliştirilmesi ve havada eğim alarak kavisli inişle hedefine fırlatılması gerektiğini düşünür ve buna göre planlar, çizimler yapar. Planladığı topu hemen döktüren Padişah, topu deneme atışlarında bizzat kendi ateşler ve top, beklenen başarıyı getirir. Tarihte o dönem ?humbara? olarak bilinen top günümüzde ?havan? adıyla Fatih Sultan Mehmet keşfi olarak silah konusunda dünya tarihine geçmiştir.
Topların başarısına rağmen yine de Haliç'e girmesi gerektiğini bilen Padişah, donanmayı zincirler yüzünden denizden giremememesinden dolayı donanmayı karadan yürütüp Haliç'e indirmek gerektiğini öngörür. Dolmabahçe'den Beyoğlu'nın sırtlarına doğru geniş bir yol açılıp yol boyunca gizlice kızaklar döşenir. Gemiler, bir gecede karadan yürütülerek denize indirilir. Prof Dr. Feridun M. Emecen'in ?Fetih ve Kıyamet? kitabına göre, Fatih'in Haliç'e indirdiği gemilerin yapım yerine dair bilgiler ise şöyledir:
Osmanlı tarafından hadiseye şahit olan bir başka muasır kaynağın anlatıcısı, gemilerin demirlendiği yerden dört İtalyan mili mesafede bir ormanda 30 geminin inşa edilmiş olduğu, bunların karadan çekilerek denize indirildiği bilgisini verir. Çekilen gemilerin güzergah konusunu tartışan XVIII. yüzyıl tarihçilerinden Müneccimbaşı, önce bunların Boğazkesen Hisarı'ndan Kasımpaşa'ya uzanan bir dere yatağına döşenmiş kızaklar üzerinden kaydırıldığını belirtir, ardından da gemilerin Okmeydanı'nda yapılmış olabileceği bilgisine temas eder. Olayı karşı cepheden gören Bizans ve Latin müelliflerinin yazdıklarında müşterek olan husus ise Sütunlar mevkiinden gemilerin karaya çıkarılıp Haliç'e indirildiğidir.?
'Biz Peygamber müjdesi peşindeyiz'
22 Nisan 1453 sabahı Bizans Haliç'teki gemilerin şaşkınlığını yaşar. Aynı zamanda askerlerin karşı tarafa geçmelerini sağlamak için Vezir Zağnos Paşa da 1000'i aşkın fıçının biraraya getirelerek köprü kurulma işlerini başlatır. Doğu Roma İmparatoru Sultann II. Mehmed'e kuşatmanın kaldırılması halinde padişahın belirleyeceği miktarda vergi vereceğini ve surlara kadar tüm toprakların Osmanlı'ya geçeceğini bildirir. Ancak Padişah, bunu Halil İnalcık'ın Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar incelemesinde geçtiği üzere şu şekilde reddeder:
'Efendinize söyleyin, direnmeyi bırakıp şehri teslim etsin. Bunu yaparsa Mora'nın hakimiyetini kendisine ihsan edeceğiz. Razı olmazsa şehre zorla gireceğiz! Biz Sultan Murad Han oğlu Mehmed Han olarak peygamber müjdesi peşindeyiz.'
Kuşatma tahmin edilenden uzun sürer ve Osmanlı askerleri de yorulur. Bu gelişmelerin ışığında Fatih Sultan Mehmed, 29 Mayıs'ta büyük taaruz için emir verir. Taaruzla birlikte Ulubatlı Hasan'ın Bizans surlarına çıkarak Osmanlı sancağını dikmesi ile Osmanlı ordusuna moral verir ve taaruzu güçlendirir. Constantinopolis, 29 Mayıs 1453 Salı günü II. Mehmed'in önderliğindeki Osmanlı birliklerine teslim olur.
İstanbul'un fethi ile Doğu Roma İmparatorluğu'nun sona ermesi, Orta Çağ'ın bitişi Yeni Çağ'ın başlangıcı olarak kabul edilir. 1453 Fethi ile Anadolu ve Balkanlar arasındaki Osmanlı için geçişlerde bir engel teşkil eden Doğu Roma İmparatorluğu yıkılmış, artık ticaret yollarının Osmanlı'ların eline geçmesi de Avrupalıları yeni ticaret yolları bulmaya iterek coğrafi keşifleri hızlandırmıştır.
kaynak: theottomans.org
haber: enpolitik.com / Melek S. Tunç