İktisatçı Araştırmacı Yazar Osman Özbaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan?ın ?Kur oyununu bozacağız? sözleriyle ilgili değerlendirmede bulundu.
Özbaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan?ın partisinin gurup toplantısında ekonomi üzerine önemli mesajlar verdiğini belirterek, ?Sayın Erdoğan, son günlerde döviz artışlarının üzerinde durarak, milli ve yerli parayla birlikte ?kur oyununun? bozacaklarını ifade etti. Arkasından ?altını belirleyici hale getirmenin adımlarını atacağız? diyerek devam etti. Piyasalarda bu ?altın kur? söyleminin içinin nasıl doldurulacağı merakla bekleniyor? diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan?ın altın kuru ve Türk lirasının kullanımı hakkındaki ifadelerini yorumlayan İktisatçı Araştırmacı Yazar Osman Özbaş böyle bir adım için öncelikle ilk akla gelen üç koşulun sağlanmasının gerekli olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan?ın milli ekonomiden yana önemli, bir ifade kullandığını belirten Özbaş, vurguladığı üç temel bağlayıcı koşulu ise şöyle anlattı;
?Türk parasının konvertibl yani ödeme ve değişim aracı olarak uluslararası ticarette kabul görmeli, her basılan kağıt paranın belli bir oranında altın karşılığının ayrılması. Üçüncü koşul ise piyasaya para arz ve talebinin enflasyon doğurmayacak veya en azından ?miktar? kuramlarına bağlı olarak parasal kısıtlamalarda fiyat artışlarını dengeleyen bir temsil değerine, yani istikrara sahip olması. Umarız milli paramız böyle bir Türk Lirası gücüne kavuşur.?
'Pariteye dikkat!'
?1944 yılına kadar Merkez Bankalarının gücü piyasaya sürdükleri emisyon kadar karşılık altın miktarının stoklarda bulunmasına dayanıyordu. Buna altın paritesi deniyordu. Ancak ekonomilerin gelişme ihtiyacı ile altın madeninin aynı miktarda üretilemeyecek olması para standartlarında yumuşamaya gidilmesine neden oldu; yani yeni sistemde ABD dışındaki ulusal para birimleri Amerikan Doları cinsinden tanımlandı? diyerek sözlerine devam eden Özbaş, ?Dolar paritesi, 1 ons altın 35 dolara sabitlendi. Görüldüğü gibi yine de sistem altın kambiyo?ya dayanıyordu, daha sonra bu bağda koptu? dedi.
'Öncelikle enflasyonun düşürülmesi lazım'
?Ülkelerin milli ekonomi ile uluslararası ödeme ve ticaret savaşları farklı önceliklerde öne çıkıyor; özellikle Amerika türev piyasaları, yani olmayan para üzerinden faiz ve borç ekonomisindeki kaydı paranın büyüklüğü diğer ülkelerin ?kredi-sermaye? akımları üzerinden baskıcı role dönüştü.
'İşte Sayın Erdoğan?ın ifade ettiği ?kur savaşları? budur. Türkiye?nin bu ekonomik baskıdan kurtulması için öncelikle para değerinin temsil ettiği ?ekonominin? güçlü olması lazım? diyen Yazar Osman Özbaş sözlerine şöyle devam etti, ?Bunlar nelerdir; mesela, Merkez Bankamızdaki rezervlerin dış borç oranı; dış borç stoku ile milli gelir oranının iyileştirilmesi lazım; Büyüme cari açık korelasyonundaki kur baskısının hafifletilmesi lazım; öncelikle enflasyonun düşürülmesi lazım. Ama iş sadece ekonomik parametreler de değil; mesela demografik fırsat penceresi diye bir kavram var; ülkemizde işgücü verimliliğinde yaş kategorilerine dağılımında genç nüfus potansiyelimizin iyi değerlendirilmesi lazım. Sonra Toplam Faktör Verimliliği diye bir kavram var; bu kavram ülkenin anayasal haklar ve ?kurumsal? işlerliğindeki demokrasi dengesinin korunmasını öne çıkarır. Üçüncüsü, rasyonel teşvik sistemi var; şu bilinmeli ki yanlış verimin bir maliyeti vardır; mesela inşaat sektörüne bunca teşviklerin alternatif yatırımları nasıl etkilediği iyi hesaplanmadı veya uzun süredir tarım ürünlerinin hasılasında düşüklük var, bunlar düzelmeden para değerindeki istikrarın korunmasında sıkıntılar yaşayabiliriz.?
kaynak: ulusalajans.com
