Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa'daki Kuran-ı Kerim'le ilgili skandal bildiriye sert tepki göstererek 'Ey Fransa'nın aydınlık geçinen karanlık yüzleri. Kuran-ı Kerim'le ilgili bu ifadeleri kullanmak sizin haddinize mi?' dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde Vakıf Haftası ile restorasyonu tamamlanan 250 eserin toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan açıklamasında Fransa'daki Kuran-ı Kerim'le ilgili skandal bildiriye sert tepki göstererek 'Ey Fransa'nın aydınlık geçinen karanlık yüzleri. Kuran-ı Kerim'le ilgili bu ifadeleri kullanmak sizin haddinize mi? Siz Kuran-ı Kerim'den bazı ayetlerin çıkarılmasını teklif ediyorsunuz' dedi.
Erdoğan'ın konuşması özetle şöyle:
'Vakıf kurmak eserleri yaşatmak gelecek nesillere bırakmak çok önemlidir. Her vakfiye bizlere birer emanettir. Emanete sahip çıkmak da inancımız gereğidir.
Hepimizin vakıf eserlerine imtiham göstermesi, onları koruması şarttır. Bu açıdan hepimizin vakıf eserlerine değer göstermesi, onlara değer vermesi, onları koruması şarttır. Ancak bu konuda iyi bir imtihan verilmediği görüyoruz. Bir dönem büyük ihmaller söz konusu oldu. Tek parti CHP döneminin bu konuda sabıkası kabarıktır, Türkiye'nin bu talihsiz yıllarında pek çok vakıf eseri talan edilmiş, kaderiyle başbaşa bırakılmıştır. Tarihi ve kültürüyle kavgalı bu zihniyet ecdada da ihanet etmiştir. Asırlara meydan okuyan yüzlerce eser satılmıştır.
Kimi yazarlar tek parti döneminde kapatılan cami sayısının kayıt altına alınandan fazla olduğunu ifade ediyorlar, Arapça ezanı yobazlık emaresi olarak gören bunun için de 18 yıl boyunca semalarımızdan eksik görenler, camilerimizi de ihtiyaç fazlası diye satışa çıkarmışlardır. Birçok Osmanlı tarihi eseri de satılmış, arşiv belgelerimiz bugün Sofya kütüphanesinin en nadide eserlerini oluşturuyor. CHP zihniyeti işte bu, bunlarda böyle tarih kendilerine yönelik sanat, kültür, bunları korumak yok. Onların hepsi Osmanlı tarihine ışık tutuyordu. Ülkemizde talan edilen bir sürü ecdad emanetinin tarumar edildiğini görünce yüreğimiz parçalanıyor.
'Tek parti zihniyetinin ülkemize verdiği zarar'
Başka toplumlar, başka devletler olmayan tarihlerinden efsaneler üretip çocuklarını bunların etrafında toplarken biz varolan hazinelerimizi kullanamıyoruz. İnşallah yeni dönemde en büyük hedeflerimizden biri çocuklarımıza işte böyle bir şuuru aşılayacak eğitim-öğretim sistemimizi hem içeriği hem fiziki altyapısıyla kurmaktır. Kendi ülkesine, tarihine, medeniyetine bırakınız destek ve öncü olmayı husumet besleyen kültür-sanat ikliminin bizi götüreceği yer küresel popüler kültüre teslimiyettir. Yurt dışı seyahatlerimiz bize tek parti zihniyetinin ülkemize verdiği zararların boyutlarını gösteriyor. Milleti baskıyla dönüştürmeyi hedefleyen bu anlayışın milli bünyemize verdiği tahribatı daha iyi anlıyoruz.
Sahip olduğumuz hazine öylesine büyük, hacimli ki tüm yağmalara rağmen hala bizi ayakta tutmaya gücü yetiyor. Kadınlarımızın eğitim, öğretim, sağlık, din ve kültür alanında hayata geçirdiği vakıflar yüzyıllardır Müslümanların ayak bastığı topraklara ab-ı hayat olmuştur. Hepimizin vakıf eserlerine ihtimam göstermesi, onları koruması şarttır. Vakıf kurmak, eser inşa etmek kadar bunları yaşatmak, gelecek nesillere en güzel şekilde teslim etmek de önemlidir. Dünyanın giderek kültürel bir çoraklaşmaya maruz kaldığı şu dönemde, ancak geçmişten gelen bir medeniyet birikimi ve geleceğe ilişkin bir medeniyet tasavvuru olan toplumlar özgünlüklerini koruyabilirler.
Ey Fransa'nın aydınlık geçinen karanlık yüzleri. Kuran-ı Kerim'le ilgili bu ifadeleri kullanmak sizin haddinize mi? Siz Kuran-ı Kerim'den bazı ayetlerin çıkarılmasını teklif ediyorsunuz. Bakın bizim anlayışımızda İncil'den Tevrat'tan bazı yerleri çıkarın diye bir anlayışımız yok. Sizler iyice dağıttınız, Camilerimiz saldırmaksa camilere saldırıyorsunuz. Camileri kundaklamaksa camileri kundaklıyorsunuz. Ülkemizde bir kiliseye saldırmak, saldırmaya müsaade etmek böyle bir şeyi ne yaptık, ne yaptırttık. İşte aramızdaki fark bu. Sizin DEAŞ'tan hiçbir farkınız yok. Bu tavır özellikle aziz dinimizi, sapkın ideolojilerine alet eden DEAŞ, FETO, Boko Haram gibi eli kanlı terör örgütlerine verilmiş en güzel cevaptır. Bol bol kullanın. Bizim tavrımız camileri ateşe verenlerin sırtını sıvazlayan Avrupalı siyasetçiler için de ders olmalıdır. Özellikle Sarkozy?ye.
?Dikkate almıyoruz almayacağız'
Tüm diğer inanç mensuplarının da ibadet özgürlüğünü savunuyoruz. Fransa?daki üç beş kendini bilmezin yaptığı son açıklamaları da biz sadece cehaletlerin yansımaları olarak görüyoruz. Bu güruh, ne mukaddes kitabımızı ne de inandıklarını iddia ettikleri İncil ve Tevrat?ı biliyor. Biz, akademik siyasi olarak küflenmiş bu güruhun hezeyanlarını dikkate almıyoruz, almayacağız. Din, dil, inanç bütün farkı gözetmeden, mazlumlara sahip çıkmış bir medeniyetin mensupları olarak bundan sonra da hakkı adaleti bir arada barış içinde yaşama idealini savunmayı sürdüreceğiz. Meydanı ne DEAŞ?çı FETÖ?cü sapkınlara bırakacağız ne de İslam düşmanlarının propagandalarına boyun eğeceğiz.
Bugün minareden korkan, camilere izin vermek yerine Müslümanları küçük mescitlerine mahkum eden batılı dostlarımıza da ibadet hürriyetinin nasıl olması gerektiğini bugün burada olduğu gibi uygulamalarımızla göstereceğiz.
kaynak: hurriyet.com