İnsanlık tarihinin en karanlık çağı şüphesiz, onurun, insanlığın ve yaratılışın hiçe sayıldığı 'kölelik tarihi' olmuştur. Roma'da başlayan ve Amerika'yla sistemleşen köleliğe karşı mücadelenin simgesi, John Brown kimdir?
İnsanlık tarihinin en karanlık yılları şüphesiz, onurun, insanlığın ve yaratılışın hiçe sayıldığı 'kölelik tarihi' olmuştur. Tabiatta aynı türden, aynı türden olanı köleleştirmesi yazık ki insanoğlundan başka canlıda görülmemiş, türdeşini eziyet edilesi bir eşya, bir mal ve düşük bir varlık olarak gören bir başka canlı olmamıştı.
Kölelik, eski çağlardan 19. yüzyıla kadar süren uzun bir tarih boyunca çeşitli biçimlerde var olan, insanın bir diğer insanı taşınır bir mal, eziyet edilebilir bir varlık olarak görmesinin ismidir.
Efendilerinin kötü davranışları, ağır yaşam, çalışma koşulları ve yapılan işkenceler... Kölelerin (insan) uzun yıllar maruz kaldığı, onlarcasının ölümüne yol açan, sömürünün en üst boyutuydu kölelik sistemi.
İnsanın insanı sömürmesi, aşağılaması, değersizleşitirmesinin korkunç tarihi şöyle başladı:
İnsanların ancak kendi yaşamlarını sürdürebilecek kadar üretebildikleri eski çağlarda kölelik yoktu. Zamanla üretimde kullandıkları araçlar geliştikçe tüketebileceklerinden daha fazla üretmeye başladılar. Bundan sonra, savaş tutsaklarını öldürmek yerine kendileri için çalıştırmaya başladılar ve onların ürettikleri fazla ürüne el koydular. Böylece köleler ve kölelik doğdu.
İlk olarak Eski Yunan?da kölelik ciddi manada artmaya başladı. Köle sayısı çok artan Roma İmparatorluğunda, kölelerin bazıları madenlerde ve taş ocaklarında çalıştırılırken, bazıları da halkı eğlendirmek amacıyla yırtıcı hayvanlarla ya da birbirleriyle ölümüne dövüştürülürdü. Bu dönemde, birçok köle içinde bulunduğu koşullara başkaldırarak ayaklandı.
Bunların en önemlisi Spartaküs Ayaklanması?dır. İÖ 73?te İtalya?da, Capua?da gladyatör olarak satılan Spartaküs, bazı kölelerle birlikte kaçarak Vezüv Dağı?na sığındı. Başka kaçak kölelerin de onlara katılmasıyla tüm İtalya?ya korku salan 100 bin kişilik bir ordu oluştu. İki yıl sonra Spartaküs bir çarpışmada öldürülünce, güçleri parçalandı ve ayaklanma sona erdi. Efsanevi direnişin üzerine daha sonra onlarca film ve dizi çekildi, Spartacus ve ordusunun mücadelesi tarihin dönüm noktalarından biri oldu.
Amerika ile sistemeşen kölelik
Her şey 1492?de Kristof Kolomb?un Amerika kıtasını keşfetmesiyle birlikte başlamıştı. Amerika keşfedildikten sonra bölgeye Beyaz Avrupalılar yerleştirilmiş ve Amerikalı kavramı oluşmaya başlamıştı. Amerikalılar yeni keşfettikleri toprakları bölgedeki yerli halkı hiçe sayarak ve sanki o topraklarda hiç kimse yaşamıyormuş gibi sahiplenmişlerdi. Keşif sırasında o kıtada farklı kabilelerden ve ırklardan yerli halklarla karşılaşılmıştır. Çoğunlukla Kızılderililerin oluşturduğu bu yerli halklar zaman içerisinde ya soykırıma uğratılmışlar ya da asimile edilmişlerdi.
Avrupa Kolonileri içinde iş- gücünden yararlanılan ilk köleler Amerikalı yerliler, yani Kızılderililerdi. Bu durum Afrika?dan yüklü miktarda ve uygun fiyata köleler getirilinceye kadar sürdü. Yeni Dünya?da Kızılderilileri esir alan Avrupalı sömürgeciler esir ticaretine pek de yabancı değillerdi. Karayip Adaları?nda savaş ve salgın hastalık yüzünden yerli halkın telef olması neticesinde Kızılderili nüfusunun yerini bu dönemde Afrikalı yerliler aldı.
Amerika'daki ilk özgürlük hareketini başlattı
Amerika, Avrupa ve İngiltere'de kölelik sistemi tüm olağan vahşeti ile devam ederken, Amerika'daki 'siyah köleliğine' karşı 9 Mayıs 1800 yılında doğan ABD'li John Brown ilk kez karşı çıkarak, siyahi kölelerin özgürlük önderi oldu.
Kendisi bir beyaz olmasına rağmen siyahların kurtuluşu hareketine önderlik eden John Brown'un eylemi daha sonraki birçok ayaklanmanın da habercisi oldu. Marx, John Brown'un idam edilmesinden sonraki ayaklanmalarla Çarlık Rusyası'ndaki köylü ayaklanmalarını dönemin en önemli toplumsal olayları olarak nitelendirir.
John Brown ve ayaklanma süreci
Başlatmış olduğu ayaklanma ile siyahların kurtuluşu hareketine öncülük eden John Brown, 9 Mayıs 1800'de ABD'nln Connecticut eyaletinde Torrington kasabasında doğdu. Siyahların haklarını ilk çalışmaya başladığı günden beri savunan Brown, püriten bir aileye mensuptu.
Yıllarca ABD'nln çeşitli eyaletlerinde dolaşarak çiftçilik, yün ticareti, koyun ve toprak alım satımı yaptı. 1849'da New York'ta North Elba'da köleliğe karşı olan Gerrit Smith'in bağışladığı topraklara yerleşti. Burada kalabalık ailesini geçindirmek için çiftçilik yaparken, bir yandan da siyahların yaşama koşullarına tanık oluyor ve köleciliğe karşı mücadele etmeyi planlıyordu.
1845'te yerleşmeye yeni açılan Kansas Eyaleti'ndeki toprakların paylaşımı nedeniyle çiftçilerle tarım işletmecileri arasında çıkan çatışmalar John Brown'un buraya gelerek ayaklanma girişimlerini başlatmasına neden oldu. Bölgeye silah ve cephane yüklü arabayla gelip, Osawatomie'ye yerleşen Brown, 1855'te beş oğlu ile birlikte köleciliğe karşı mücadele eden kuvvetlere katılarak, kısa bir süre içinde hareketin fiili önderi oldu.
Köleciliği savunan güçlere karşı gerilla savaşı biçiminde yürütülen bu eylem devam ederken, 21 Mayıs 1856'da Kansas'taki Lawrence kentinin kölelik taraftarları tarafından yakılarak, yağma edilmesi ayaklanma sürecini hızlandırdı.
Bunun üzerine Brown'un önderlik ettiği gerilla grupları misillemeye girişerek, Pottawatomie Deresi yakınlarında bir kasabaya baskın düzenlediler. Bu baskından sonra yörede adı efsaneleşen John Brown, bir süre sonra kaçak kölelerle birlikte Virginia'ya gitti. Amacı kaçak kölelere sığınacak bir yer temin etmekti. Bunun için girişimlere başlayarak, 1858'de Ontario'da Chatham şehrinde köleciliğe karşı beyazların da katıldığı bir toplantı düzenledi. Bu toplantıda kendi hazırlamış olduğu geçici bir anayasa kabul edildi.
Aslında Brown, kağıt üzerinde kurulan bir devletin başkomutanı olmuştu. Bu hareket, ABD'de köleliğe karşı olan güçler tarafından onaylandı. Hatta daha önce Brown'a toprak bağışlayan Gerrit Smith ile birçok beyazın desteği sağlandı. Gerçekte John Brown'ın amacı genel bir ayaklanma başlatmaktı. Nitekim bir yıl sonra, 1859'un yazında Virginia-Maryland sınırında bulunan Harpers Ferry'deki Federal cephaneliğin yanında bir çiftlik kiralayarak karargahını kurdu.
Beyazların yanısıra siyahların da bulunduğu grup toplam 23 kişiydi. Aralarında Brown'ın 3 oğlu ile 2 damadı vardı. Esas amacı Federal Hükümet'in cephaneliğini basıp, silahları kölelere dağıtarak, ayaklanmayı başlatmaktı.
Sonunda 16 Ekim 1859 gecesi ani bir saldırıyla cephaneliği ele geçirdi. Hemen ardından adamlarının bir bölümünü yöredeki diğer çiftliklere göndererek oradaki kölelerin ayaklanıp, efendilerini rehin almalarını istedi. Kısa sürede bölgede 60'a yakın köle sahibi kişi rehin alındı. Brown ise baskının ertesinde günboyu yerel milislere karşı direndi. Ne var ki, bir gün sonra Washington'dan gelen deniz piyadeleri karşısında dayanamadı ve ağır yaralı olarak ele geçti.
Bu arada çatışma sırasında 2 oğlu ile 8 adamı da öldürülmüştü. Charlestown hapisanesine konulan John Brown, yargılanacağı mahkemeye sedye ile getirildi. Köleleri ayaklandırma, adam öldürme ve devlete ihanet suçlarından idama mahkum edilen Brown, 2 Aralık 1859'da asıldı.
Brown'ın ölümü Amerika'daki iç savaşlarının başlama nedenlerinden biri oldu.
Köleliğin yasaklanması
Zaman geçtikçe Amerika ve daha birçok ülkede köleliğin kaldırılması için dernekler kurulmuştur. 1804 yılında kuzey eyaletlerinde kölelik yasaklanmıştır. 1807?de İngiltere ve Amerika arasında köle ticaretine son verilmiştir. ABD?de özgürlük taraftarı bazı eyaletlerde kölelik tamamen kaldırılmıştır. Ama Güney Amerika bu yasaklara karşı çıkmış kölecilik uygulamalarına devam etmişlerdir. Güneyde devam eden köleliğe karşı, kuzey eyaletleri çok sayıda dernek kurmuşlardır. Güney?de köle karşıtı olmanın cezası ise ölümdü. Buradan da anlaşıldığı üzere Güney eyaletleri kararlı bir şekilde köleliğe devam etmiştir. Kaçan köleler yeraltı demiryolu örgütünün yardımıyla yolculuk etmiş ve saklanmak için ise köleliğe karşı olan vatandaşların ev, ahır ve samanlıklarını kullanmışlardır.
Kölelik Abraham Lincoln tarafından 19 Haziran 1862 yılında tamamen kaldırılmıştır. Köleliğe karşı olan Lincoln, oyları toplamış ve Amerikan Birleşik Devletlerinin 16. Başkanı olmuştur. Lincoln, devletin gelmiş geçmiş en iyi ve en dürüst başkanlarından biri olarak gösterilmektedir. Köleliğin kaldırılması Güney?de büyük tepki görmüştür. Kuzey ve Güney eyaletleri arasında mücadeleler başlamıştır. Ardından gelen iç savaş ise olayın ne kadar ciddi boyutlara geldiğini kanıtlamaktadır. İç savaş Kuzey?in zaferiyle sona ermiştir. 1865 yılında yasada düzenleme yapılmış ve kölelik tamamen kaldırılmıştır. Her ne kadar kölelik kaldırılmışsa da şuan dünyada birçok siyahi insan, beyazlardan daha kötü şartlarda yaşamaktadır. Güney eyaletlerinin kölelere bağımlı tarım sistemleri çökmüştür. Aslında güneydeki işçi sınıfını kendi sanayi kuruluşlarına yönlendirmek isteyen Kuzey Amerika eyaletleri, Güney kesiminin ispanya ile kurduğu ticari ilişkileri de ülkenin bütünlüğü için tehlikeli bulmuştur. Kölelik kavramı sömürgeci anlayıştaki emperyalist devletlerin ve coğrafi keşifler sonunda özellikle Uzak Doğu Asya?da koloniler kuran İspanya, İngiltere ve Portekiz gibi denizci devletlerin büyük gelirler elde etmesini sağlamıştır.
kaynak: onedio.com/ tarihiolaylar.com/kaynaklarlatarih.com
haber: enpolitik.com / Melek S. Tunç