Tarih: 05.06.2018 10:08

Erdoğan neden uyarma gereği duydu?

Facebook Twitter Linked-in


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önceki gün gerçekleştirdiği Diyarbakır mitingi sonrası kanaat önderleri ile bir araya gelişini yazan Abdulkadir Selvi, bölge halkına verilen mesajların altını çizdi. Selvi 'Erdoğan neden uyarma gereği duydu' başlıklı yazısında şunları belirtti:


'Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır?da kanaat önderleriyle iftardan sonra havaalanına giderken yolda aracı durduruyor, Kadayıfçı Hacı Levent?e giriyor.

Karşılarında Cumhurbaşkanı?nı gören Diyarbakırlılar seviniyorlar. Kimisi hemen cep telefonuna sarılıp yakınlarına haber veriyor, kimisi fotoğraf çektirmek için sıraya giriyor. Cumhurbaşkanı kucağındaki bebekle yanına gelen genç bir babayı görünce, ?Annesi nerede? diye soruyor. Baba, 7 aylık bebeği Cumhurbaşkanı?nın kucağına bırakıp, annesini çağırmaya gidiyor. Anneyi bulmak biraz uzayınca Erdoğan, bebeği bir süre sevip ESKİ Diyarbakır Milletvekili Mine Lök Beyaz?a veriyor. ?Karıma söz verdim fotoğraf çektirmeden gitmem? diyenleri, ?selfie? çeken genç kızları kırmıyor.

Hendek savaşlarında bazı semtlerinde sokağa çıkma yasağının ilan edildiği Diyarbakır?da, gece yarısı Cumhurbaşkanı?nın aracını durdurup çat kapı bir tatlıcıya gireceği, sokakta yürüyüp vatandaşlarla sohbet edeceği söylense inanmazdım.

Diyarbakır hep küllerinden doğdu. Teröre inat huzuru aradı. Dilerim gece yarısı Cumhurbaşkanı?nın sokaklarında gezebildiği Diyarbakır kalıcı olur. Çünkü Diyarbakır huzur bulmadan, bölge bulmaz.

ERDOĞAN NEDEN SİZİN VEKİLİNİZ BENİM DEDİ

Bu açıdan Cumhurbaşkanı Erdoğan?ın Diyarbakır ziyareti ve orada verdiği mesajlar önemliydi. Milletvekili listelerinden dolayı bölgede sıkıntı yaşanıyor. Erdoğan o nedenle, ?Sizin vekiliniz benim?diyerek bu kez şahsına oy istedi. Barzani?nin bağımsızlık referandumu sırasında kullanılan dil ve MHP ile ittifakın Kürtlere iyi anlatılması gerekiyor. Bunun için bir söylem geliştirilmiş. HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli?nin Barzani aleyhinde attığı, ?Sende bir puştluk vardır? tweet?i, Şeyh Said?i idam edenin, Kürtçeyi yasaklayanın MHP değil CHP olduğu anlatılıyor. Bölgede AK Parti ve HDP var. HDP?nin barajı aşıp aşmaması milletvekili dağılımını etkileyecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan?ın kanaat önderleriyle iftarına ilişkin gözlemleri yansıtmak istiyorum.

İftara 21 ilden iki bin kişi katılıyor. Her masada bir kanaat önderi yer alıyor. Türkiye?nin kırmızı bültenle aradığı PYD?nin önceki eşbaşkanı Salih Müslim?in ağabeyi Prof.Dr. Mustafa Müslim de iftara katılan isimler arasında yer alıyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, açış konuşmasını Kürtçe olarak yapıyor. Mehdi Eker?le konuştum. ?Sahneden salona baktım. Hakkârili ŞelŞepik?le, mollalar cübbesiyle, sarığıyla, başörtülüler, başı açıklar, kravatlılar, kravatsızlar, rütbeli askerleriyle bütün renkler, bütün motifler Cumhurbaşkanı ile aynı masadaydı? dedi.

KÜRTLERE MESAJLAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan?ın, Diyarbakır ziyareti sırasında verdiği mesaja gelince...

1- Erdoğan, AK Parti döneminde Kürt sorununun çözümünde yapılanları güçlü bir dille hatırlattı.

?Analar ağlamasın diye demokratik açılımı, Milli Birlik ve Kardeşlik projesini, çözüm sürecini biz devreye aldık? dedi.

2- PKK?nın Kürt sorununu çözmek gibi bir planının olmadığını, tam tersine şimdiye kadar iyi niyet ve samimiyetle başlattıkları çözüm süreçlerini sabote ettiğini söyledi.

?Hamdolsun Kürt sorununu çözmeyi başardık. 2018?in Türkiye?sinde Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Eskinin Türkiye?si Kürtleri bir sorun olarak görüyordu.Şimdi Kürt sorunu yok, terör sorunu var? diye konuştu.

3- İslamcılık kartını sahaya sürdü. İftarda sarığıyla, cübbesiyle mollaların verdiği görüntü bunu tamamlıyordu. Erdoğan, ?Bunların yakından, uzaktan İslam?la bir alakası var mı? Bunlar ateist, bunlar dinsiz. Kuzey Suriye?de ülkemize saldıranlar bu ülkenin dostları mı? Neymiş Kürt?müş. Onların Kürtlükle alakası yok. Onları George idare ediyor? diyerek PKK ile Kürtlerin arasına set çekmeye çalıştı.

Erdoğan, Diyarbakır?da şimdiye kadar pek tercih etmediği bir uyarıda bulundu. ?Bu dava hepimizin davasıdır. Bu davaya destek verirsek beraber kazanırız. Yok destek vermezsek hepimiz kaybederiz? dedi.

Demek ki Erdoğan durumu ciddi görüyor.'




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —