Tarih: 12.06.2018 14:01

'Kılıçdaroğlu, İnce'yi yakasından attı!'

Facebook Twitter Linked-in

Enpolitik.com yazarlarından Necmettin Evci bugün köşesinde seçim sonrasında siyasi partilerde gerçekleşecek durumu değerlendirdi. Evci, seçim sonrasında kavga ve iç çekişmenin ilk adresinin CHP olacağını yazdı.

Evci'nin 'Seçim sonrası hesaplaşmalar' başlıklı yazısının tamamı şöyle:

Daha seçim olmadan seçim sonrası hesaplardan söz etmemiz, perşembenin gelişinin çarşambadan belli oluşundandır. Erdoğan?ın güçlü bir teveccühle Cumhurbaşkanı seçilmesi sonrasında siyasi partiler kavga ve iç çekişmelerden kendilerini alamayacaktır. Bu yeni Türkiye?nin zorunlu geçiş sürecinde yaşanması gereken gelişmelerdir.

Kavga ve çekişmenin ilk adresi kuşkusuz CHP?dir. CHP aday belirleme sürecinden ittifaklara, oradan milletvekili transferlerine kadar bir sürü rezalete imza atmıştır. Şimdi de memleket, millet için yapacaklarından çok yıkacaklarını söyleyerek oy alacağını sanma komedisini sahneliyorlar. Vasat bir akılla hatta kendimizi zorlayarak yıkmalarını hadi anlayışla karşılayalım. Tamam da ne yapacaklarına dair bir program ortaya koymuyorlar. Hele bir de her fırsatta küçümsedikleri köprüleri, tünelleri, duble yolları, havaalanlarını kullanmaları, onları büsbütün gülünç yapmaktadır.

İnce, Erdoğan?ın projelerini eleştiriyor. Bu konuda kimsenin söz söyleme hakkının olmaması, yapılanların inkâr edilemeyecek çoklukta ortada oluşudur. Bu muhalefeti anlamak mümkün değil. Yalandan da olsa daha iyisini, daha fazlasını yapacaklarını söylemek yerine böyle akıllara zarar, tuhaf bir yol izliyorlar. Demek ki bu millete yapılan her hizmet adamları rahatsız ediyor. Öyle rahatsız ediyor ki, en iyi bildikleri yalanı da bırakıp açık bir yanlışa yönelmekte beis görmüyorlar. Yani, iş millete engel olmaya gelince, yanlışlarını çok sevdikleri yalanla bile gizleme gereği hissetmiyorlar.

Sonuç itibariyle sandıkta boylarının ölçüsünü alacaklar.

Asıl kıyamet sonra kopacak. Neden mi? Çünkü CHP yönetimi İnce?nin bırakınız kazanmasını belli bir oranın üzerinde oy almasını bile istemiyor. Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce?yi yakasından attı ve kurtuldu. Kurtuldu sanıyor. Bu tanıtım ve propaganda sürecinde de zaten İnce?nin yanında değil. Miting yapmıyor, yasak savma cinsinden bir iki salon toplantısında boy gösteriyor o kadar. Kendisi zaten kazanamayacağını adı gibi bildiği için aday olmadı, olmaktan korktu. Sonra sadece Erdoğan?ı engellemek için Akşener?le, yine Akşener?in ifadesiyle abidik gubidik işlere girdi. Milletvekili pazarladı, aldı, sattı, transfer etti. Bu irade hırsızlığını da o çok yüksek düzeyli zekâsıyla siyasi bir strateji gibi yutturmaya çalıştı. İki gün içinde rezil oldu. Ofsayda düştü. Dahası kendi kalesine gol attı. Ne büyük strateji değil mi? Şimdi o biçareler kendilerine oy verenlerin karşısına nasıl çıkıyorlardır bilmem. Veya yeni vekil adayları iradelerini başkalarına peşkeş çektikleri halkın karşısına ne yüzle çıkıyorlardır. İşleri kolay değil.

Asıl zorluk İnce?nin sahaya tek başına itildikten sonra arkasından darbe yemesi. Öyle anlaşılıyor ki adamcağıza para ve lojistik destek de pek verilmiyor. Birkaç kez mitingde, kalabalıktan yana yakıla yardım talep ettiğini seyredince üzüldüm doğrusu. Hem şu düştüğü durumdan hem de seçim sonrasında yaşayacaklarından dolayı yazık adamcağıza. Başta genel başkanları olmak üzere partinin kurmay takımının kendisine yeterli destek vermediği anlaşılıyor. Geçen gün, hadiseleri yakından izleyen bir dostum Alevilerin Muharrem İnce?ye oy vermeyeceğini söyledi. Onun demesine göre Akşener desteklenecekmiş. Bu haber doğru ise, bundan Kılıçdaroğlu?nun habersiz olması mümkün değil. Yani aralarında derin bir mesafe ve soğukluk var. Soğukluk İnce?nin yakın çevresinin milletvekili listeye alınmamasıyla açığa çıkmıştı. Sonra İnce?de bir züğürt tesellisi ile ?Bakanlar listesini de ben yapacağım? dedi. Yani ?Siz beni meclisten dışlarsanız ben de sizi hükümetten dışlarım? demeye getirdi. Getirdi ama Kılıçdaroğlu bu tehdide bıyık altından kıs kıs güldü geçti. Hükümet olan yoktu ki dışlanan olsun.

CHP genel merkez yönetimi parti içindeki konum ve koltuklarına razılar ve bu seçimi de bu plan ve amaçlarına ulaşmak için kullanıyorlar. Hepsi bu. Eğer İnce hatırı sayılır bir oy alırsa Kılıçdaroğlu?nu zora sokacak söylem geliştirebilir, hamle yapabilir. Bu hamleyi yapamaması için İnce zayıflatılıyor. Ayrıca Saadet?le ittifaktan dolayı CHP?de esaslı bir memnuniyetsiz kitle var. Onlar kendi zaviyelerinden kendilerini Sivas olaylarının sebebi olan bir kişiye oy verme talihsizliği (belki ihaneti) ile baş başalarmış gibi suçluyorlar. Saadet?in kimi samimi milli görüşçü seçmeni ise CHP?ye yanaştıkları için Ak Parti?ye kaymaktadır. Hatta Tokat Zile ilçe başkanının istifasında açığa çıktığı gibi içeride büyük tepkiler var. Bütün bu gelişmeler Ak Parti?nin işine yaramaktadır.  Peki, Karamollaoğlu bunları hesap edemedi mi? Etti ve hesap üzerine çalışıyor.

Her şey bir hesap üzerine oluyor. CHP?nin özellikle dine ve Müslümanlara karşı sivri yanları yontuluyor. Saadet?in Ak Parti?yi engelleyici potansiyeli sıfırlanıyor. Yani oyunu, denklemi kuran iyi kurmuş.

Seçim sonrasında sadece yeni hükümet modeline geçilmiş olmayacak. Siyasi düzlem de yeni baştan dizayn edilecek. Dizayn operasyonu başladı. Yeni Türkiye?de artık eski sivri uçlarda siyaset yapma dönemi bitti. Keskin milliyetçi, ideolojik söylemler yumuşayacak. CHP, din düşmanlığını ter edecek. Etmeye başladı bile. Bir zamanların Kur?an?ı yasaklayan CHP?si Fransızların bazı ayetlerin değiştirilmesi saçma önerisi karşısında Kur?an?ı nasıl müdafaa ettiğini hatırlayın: ?Kur?an?ın bir tek harfini değiştirmeye bile gücünüz yetmez!? Ama bu CHP milletin vicdanında öyle derin bir yara açmış ki ne söylerse söylesin inandırıcılığı olamıyor. Çünkü insan inanıyor gözükerek da yalan söyler, aldatır.

Özünde de uzaklaşamadığı o karanlık geçmiş, nereye giderse gitsin CHP?nin peşini bırakmayacak. CHP belki de çıldıracak. Belki bir partinin nasıl bunadığına, çıldırdığına hep beraber tanık olacağız.

Yeni Türkiye?nin sosyolojisi çok neşeli olacak.    




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —