İtalya ile Fransa arasında geçen hafta başlayan 'sığınmacı tartışması', iki ülke arasındaki gerilimin artmasına neden oldu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Quimper şehrinde yaptığı konuşmada son günlerde tartışma konusu olan sığınmacılara yönelik itirazlar ve bazı ülkelerin eleştirel yaklaşımlarına değindi.
İsim vermeden ABD ve İtalya hükümetlerini 'korkularla oynamak ve insanları göçmenlerle korkutmakla' suçlayan Macron, '(Popülizm ve milliyetçilik hakkında) Görüyorsunuz her yerde bir cüzzam gibi çoğalıyor. Bir daha asla ortaya çıkmaz dediğimiz ülkelerde bile. Ve komşumuz olan ülkeler, daha beterini yapıyor, en büyük provokasyonda bulunuyorlar ve hiç kimse bundan rahatsızlık duymuyor.' dedi.
'Bizim gibi Avrupa yanlısı olan ülkelerde, şimdi yükselen aşırılıklara alışıyoruz.' diye konuşan Macron, siyasi, ekonomik ve basın dünyasından elitlere büyük sorumluluklar düştüğünü söyledi.
Macron, 'Ders vermeyi adet haline getirenlere şunu söylüyorum, hadi bana her sığınmacıyı kabul etmek gerektiğini açıklayın. Ama Fransa toplumu ve bu toplumdaki kırılmaları da görün. Bizim yaptıklarımıza da bakın. Yüzümüzü kızartacak bir şey yok.' ifadelerini kullandı.
İtalya Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini, Twitter mesajında, Macron'un bu sözlerine tepki gösterdi.
Salvini, 'Geveze Macron ve Saviano'nun (kendisini eleştiren bir gazeteci) hakaretleri bana dokunmaz, aksine beni güçlendiriyorlar. Onlar konuşurken, ben bugün yasa dışı göçmen kaçakçılığını durdurmak ve mafyadan alınarak el koyulan villaları İtalyanlara geri vermek için çalışıyorum. Bazıları konuşur, bazıları yapar.' ifadesini kullandı.
İtalya Başbakan Yardımcısı ve Ekonomik Kalkınma, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı Luigi Di Maio da, 'Macron'un sözleri saldırganca ve münasebetsiz. Asıl cüzzam, göçmenleri Ventimiglia'da (İtalya-Fransa sınırında bir yer) reddedip göçmenlerle ilgili adil bir dağılım istediğimizde ahlaki olmamızı isteyenlerin ikiyüzlülüğü. Dayanışma ya Avrupalıdır ya değil.' ifadelerine yerdi.
Geçen hafta İtalya, 629 göçmeni taşıyan sivil toplum kuruluşu SOS Mediterranee'nin Aquarius isimli gemisine limanlarına yanaşma izni vermemişti. Macron'un İtalya'nın bu davranışını 'gülünç ve sorumsuzluk örneği' diye nitelemesi ve partisi Cumhuriyet Yürüyüşü'nün İtalya'nın göç politikası hakkında 'mide bulandırıcı' ifadelerini kullanması, iki ülke arasında krize neden olmuştu.