'Şanlı tarihimize yakışır yasalar istiyoruz'

Sitemiz enpolitik.com yazarlarından Prof. Dr. Namık Açıkgöz, gündemin can yakan konusu çocukları ve hayvanları dünya üzerinde kurulan sistemlerle birlikte ele alarak 'Biz bu değiliz' dedi.

Sitemiz köşe yazarlarından Prof. Dr. Namık Açıkgöz, son günlerde birbirinden ağır ve acı şekilde yaşanan çocuk kaçırmaları, çocuğa istismar, işkence ve hayvanlara yönelen şiddeti sistemler üzerinden yazdı. 

Hümanizm, rasyonalizm, kapitalizm ve modernizmi kavramlarını ele alan Açıkgöz, ' Hiçbir sistem, mutlu olması için insanı kendi başına bırakmamış' değerlendirmesini yaptı. 

Açıkgöz'ün 'Medeniyet öldürmek değil, yaşatmaktır' başlıklık yazısının tamamı şu şekilde:


'Hümanizm güzeldi; janjanlıydı? Yuttuk?

Rönesans, afilliydi? Yuttuk?

Aydınlanma cafcaflıydı? Yuttuk?

Modernizm, rasyonalizm, kapitalizm, komünizm, sosyalizm? Hepsini şekerle sundular ve hepsini yuttuk?

Ama insanlar mutlu değil?

Her sistem mutluluğu şarta bağlamış. Şuna sahip olursan mutlu olursun? Şunu yaparsan mutlu olursun? Şöyle olursan mutlu olursun?

Hiçbir sistem, mutlu olmayı bana bırakmamış? Hepsi kendi dediğine uyarsan mutlu olacağını söylemiş. Yani, seni mutlu olma formatına sokmuş ama her formatın bir bedelini istemiş?

Uzatmayalım?

Hiçbir sistem, mutlu olması için insanı kendi başına bırakmamış?

Kapitalizm, ürettiklerini satın aldığında mutlu olacağını söylemiş?

Modernizm, yaşayış şeklini ona uydurursan mutlu olacağını söylemiş?

Komünizm-sosyalizm, kendi istediği insan ve yaşama şekline uyarsan mutlu olacağını söyledi?

Bütün bunlar yetmedi, bütün bunlar adına konuşanlar, ürettikleri teknoloji ile en çok insanı öldürme yollarını aradılar ve teknoloji gücünü kullanıp mertliği bozdular;  yani insanlığı...

Savaşı bile insanlık ideali ile yapan bir milletin çocuklarıyız. 751?de Talas?ta hiç tanımadıkları Arapların yanında saf tutan bu millet, daha sonra adalet, sulh ve selamet için ?cihan hâkimiyeti mefkûresi? ve i?lâ-yı kelimetullah (Allah?ın adını yüceltme) için savaştı.

Kendi içinde de insanlara duyduğu saygı ile mümtaz olduğu kadar, hayvanlara duyduğu sevgi ile de medenî olmanın şartlarını yerine getirmiştir.

HAYVANA SEVGİ

Her canlıyı, hayatın bütünlüğünün bir parçası olarak gören atalarımız, hayat zincirinden bir karıncanın kopmasının hayatın akışını bozacağını bildiği için, her hayvana ayrı bir sevgi ve değer vermiştir. Yaralı leyleklerin bakımı için hastane (A. Haşim?in Gurabâhâne-i Laklakân: Leylek Hastanesi kitabını tavsiye ederim.) kuran bu millet III: Murat zamanında 19 Mart 1587 günü, yük hayvanlarına fazla yük yüklenmemesi fermanı çıkarmıştır. Kuşlar, kediler ve köpekler için vakıflar kuran bu millet yüklü hayvanını bekletip yemek yiyen adamı cezalandırmıştır. II. Bayezid, camiini yaptırırken kuşlar için de yılda 30 altın vakfetmiştir. (Ayrıntıları şuradan okuyabilirsiniz: http://www.enpolitik.com/haber/196605/biz-bu-degiliz-osmanlidan-bugune-hayvan-sevgisi.html)

İNSANA SAYGI VE SEVGİ

İnsan? Ya insan?

İnsana verdiği değeri, ibadet ölçüsünde gören bir medeniyettir bizim medeniyetimiz.

?Bir kez gönül kırdın ise

Bu kıldığın namaz değil?

Diyen Yunus Emre, kendi düşüncesini değil, bu milletin hamurundaki mayayı anlatmıştır. Aman dileyene kılıç vurmayan atalarımız, sıbyan mektepleri ile çocukların erkenden bilgi ve irfana kavuşmasını amaçlamışlardır. Yetim ve öksüz kalan çocuklar için yetimhaneler kuran bir medeniyet?

Kuşlar, kediler, köpekler, çocuklar merhametin merkezinde idi?

TEK DİŞİ KALMIŞ AZGIN: MEDENİYET

Nereden nereye!

Dört bacağı kesilen köpekler, gözleri oyulan köpekler? Cinsel istismara uğrayan hayvanlar?

Bir de çocuklar?

Kaçırılan çocuklar?

Cinsel istismara maruz bırakılan çocuklar?

Öldürülen çocuklar?

İnsanı ve her tür canlıyı mutluluğun bir parçası olarak gören medeniyetten, çocuk istismarcısı ve katili bir medeniyete dönüştük?

Mimarimizin alamet-i farikası olan kuş evleri olan medeniyetten, mimarimizde hayvanları yok sayan bir medeniyete dönüştük?

Tabi ki bugün yaşadığımız şey ne kadar medeniyetse!

Yeni hükumetten ve meclisten beklediğimiz, şanlı medeniyet tarihimize layık bir gündelik hayat yaşayabilmemiz için tedbirler almasıdır. Otu-çöpü, börtü-böceği, ağacı-çiçeği, hayvanı-haşadı, malı-maşadı ile zengin ve insanı mutlu eden bir medeniyet! İnsanı binlerce kilometre uzakta basılan bir düğme ile öldüren medeniyet değil!

İnsana değer vermeyen hümanizmden tutun da modernizme kadar olan bütün izm?lerden uzak bir hayat yaşamak ve mutlu olmak istiyoruz! Çocuklar ve savunmasız hayvanlar istismar edilmesin ve ölmesin!'