Enpolitik.com yazarı Seyit Mehmet Şen, 'Bedelli askerlik vatan hizmetinden kaçmak mı?', 15 Temmuz bağlamında anlattı...
Seyit Mehmet Şen'in '15 Temmuz bağlamında vatan hizmeti ve bedelli askerlik' başlıklı yazısı:
Bedelli askerlik konusu gündeme gelince kimi çevreler bedelli askerliği vatan hizmetinden kaçmak olarak değerlendirdiler ve tabir yerindeyse, ağızlarına geleni yazıya döküp, bedelli askerliği savunanları susturmaya çalıştılar.
Bu arada dillerinin döndüğünce karşılarında gibi gördükleri insanları ve elbet siyaseten karşı olduklarını en ağır şekilde suçladılar.
Şunu peşinen söylemek durumundayım ki:
Bedelli askerliği vatan hizmetinden kaçmak olarak değerlendirenlerin 15 Temmuz?dan ya hiç haberleri olmaması veya 15 Temmuz?u hiç yaşamamış olmaları gerekir.
Eğer 15 Temmuz?dan bu milletin haberdar olduğu gibi haberdar olsalardı veya 15 Temmuz?u bu milletin yaşadığı gibi hakk?el yakin yaşasalardı, vatan hizmetinin sadece kışlada olmadığını anlamış olmaları gerekirdi.
Gerçekten de o muhteşem sahnelerin içinde olmamış bile olsalar, televizyonlardan seyrederken biraz hissederek seyretselerdi, moda tabirle biraz duygudaşlık yapsalardı, bu milletin değil askerlik çağındaki insanlarının, yediden yetmişe kadınıyla erkeğiyle topyekûn herkesin asker olduklarını ve konu vatan olunca gözlerini kırpmadan ölüme gittiklerini görürler, hissederler ve biraz olsun yaşarlardı?
Evet, tarih şahittir ki bu milletin bebesinden ebesine, ebesinden dedesine, asla cinsiyet farkı gözetmeden her ferdi asker olarak doğar, asker olarak yaşar, asker olarak ölür?
Çünkü bu aziz millet kendine rehber olarak O Güzel Nebi?yi (sav) seçmiş ve O Güzel Nebi?nin (sav) şu muhteşem sözlerini alnında bir şeref levhası olarak taşımıştır:
?Sıdk ile ihlas ile şehitlik isteyen, yatağında ölse de şehit olur.? (Müslim)
?İhlasla şehitliği arzu eden, şehit olmasa da şehitlik sevabına kavuşur.? (Müslim)
Evet, bu millet yediden yetmişe hep şehitlik arzusuyla yaşar ve Allah?ın cc lütfuyla hep şehit olarak ölür.
Nitekim Ahmet ibni Hambel, bu muhteşem gerçeği O Güzel Nebi?nin dilinden şöyle naklediyor:
?Şehitlerin çoğu, yatakta ölür.?
Bu nasıl olur mu diyorsunuz?
15 Temmuz?da sokağa çıkanların hepsi şehit olmak için sokağa çıkmadı mı?
15 Temmuz?da üzerlerinden ateş yağdıran jetlere yediden yetmişe kadınıyla erkeğiyle bu millet yumruk sallamadı mı?
15 Temmuz?da namlusu kendilerine doğrultulmuş tankların üzerine yürüyen yediden yetmişe bu aziz milletin kadını, erkeği değil miydi?
Demek oluyor ki?
Vatan hizmeti sadece kışlada değildir?
Çünkü bu ülkenin her karış toprağı şehit kanıyla sulanmış, alın teriyle beslenmiş, gözyaşıyla yoğrulmuştur?
Yani?
Bu toprakların her karışı kışladır?
Bu milletin her ferdi askerdir?
Dolayısıyla?
Bu ülke için terini ve gözyaşını dökerek helalinden kazandıklarıyla vergisini veren herkes, hangi işi yapmış olursa olsun, vatan hizmeti yapmaktadır.
Vatan hizmetinin makamla, diplomayla, rütbeyle, giyilen elbiseyle, tutulan silahla alakası yoktur.
Bunu da çok acı bir gerçek olarak 15 Temmuz?da milletçe gördük ve yaşadık?
Yıllarca?
Gözümüz gibi baktıklarımız, beslediklerimiz, büyüttüklerimiz? Vatanı savunsunlar diye ellerine silah, cephane, uçak, tank; omuzlarına apolet verdiklerimiz?
Bir Sümüklü Yahudi?nin peşine düşüp?
Domuzsever Haçlının Tetikçisi Sığır Çobanı Amerika?nın hesabına bu ülkeyi işgale kalktılar?
Demek ki sadece kışlada olmak vatan hizmeti için yeterli olmuyormuş?
Bu millet vatan hizmetinin sadece kışlada olmadığını 15 Temmuz öncesinde de defalarca görmedi mi?
27 Mayıs?ı, 12 Mart?ı, 12 Eylül?ü, 28 Şubat?ı yapanlar, hangi amaçla kışlalarından çıkıp bu ülkenin yönetimine el koydular, söyler misiniz?
Öyleyse mi?
Bu vatanın her yeri kışla?
Bu milletin her ferdi askerdir.
Gerektiğinde bu millet asker olduğunu 15 Temmuz?da gösterdiği gibi her zaman gösterecektir?
Askerliğin profesyonel olan kısmına gelince:
Bunu da profesyoneller yapacaktır?
Profesyonellik ise, hele de teknolojik silahların ülke savunmasında yoğun kullanıldığı bir zaman kesitinde, çok iyi bir eğitim almayı gerektirir?
Bu nedenle bedelli askerlik çok yerinde bir karardır?
Ve bedelli askerlik mutlaka sürekli hale getirilmelidir?
