Araştırmacı gazeteci yazar Abdülkadir Selvi, Adnan Oktar'ın yargı sürecini ve aldığı bilgileri bugünkü köşe yazısına taşıdı.
Kamuoyunda Adnan Hoca olarak bilinen suç örgütünün ele başı Adnan Oktar'ın gözaltına alınması, işlediği suçlar ve itirafçıların ifadeleri şok etkisi yaratmıştı. Haftalarca Türkiye kamuoyunun konuşup tartıştığı Oktar davasını Hürriyet'ten Abdülkadir Selvi yazdı. Selvi, Oktar'ın FETÖ ile aynı taktikleri uyguladığına dikkat çekerek 'Kedicikler itirafçı oluyor' başlıklı yazısından şunları belirtti:
'Kamuoyunda Adnan Hocacılar olarak bilinen grubun lideri Adnan Oktar?a, mahkeme kararıyla yapılan telefon kayıtları dinletilince, ?O ben değilim? diyor. Tekrar dikkatli bir şekilde dinlemesi isteniyor. O ısrarla reddediyor. ?O ben değilim? diyor. Tam bir FETÖ taktiği.
Hatırlarsanız 15 Temmuz gecesi darbeyi Akıncı Üssü?nden yöneten FETÖ?nün TSK imamlarından Kemal Batmaz da Akıncı Üs Komutanı?nın kendisine selam durduğu görüntüler izletilince, kendisini inkâr etmiş, ?O ben değilim? demişti. 15 Temmuz gecesi Meclis?i bombalayan FETÖ?cü pilot da kendini tanıyamamıştı.
İstanbul polisinin başarılı operasyonuyla kıskıvrak yakalanıp cezaevine konulan Adnan Oktar grubuyla ilgili iddianame hazırlanıyor. Devletin kararlılığını görünce ailelere güven geldi. Devlet, devletliğini yapınca etrafa korku salan Adnan Oktargrubu sindi. Adnan Oktar mağdurları harekete geçti. İstanbul Adliyesi?ne suç duyuruları yapılıyor, aileler savcılığa müracaat ederek bilgi paylaşıyor. Ama asıl daha önemlisi, Adnan Oktar?ın kedicikleri arasında çözülmelerin başladığı söyleniyor. Daha önce burnundan kıl aldırmayan, tehdit dolu bir dil kullanan kediciklerin arasından itirafta bulunmak için müracaat edenler olduğu söyleniyor. Kedicikler deyip geçmeyin, sistem onların üzerinden dönüyor. İddianame ortaya çıkıp pabucun pahalı olduğunu görünce şantajcı bu yapı hakkında bilgi vermeye başlayacaklar.
Seks şantajı üzerine kurulu bu yapının dijital arşivi ele geçirilmiş durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan?ın da belirttiği gibi, ?ahlaksız? bu çete hakkında devletin tepesinde tam bir kararlılık söz konusu. 1999 yılında İçişleri Bakanı Sadettin Tantan?ın zamanında yapılan operasyondan kurtulmuşlardı. Ancak Türkiye o Türkiye değil, Ankara o Ankara değil.
Tam bir kararlılık söz konusu.
ATATÜRKÇÜYÜZ SAVUNMASI
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 31 Ocak 2018 tarihinde Adnan Oktar grubu hakkında en kararlı çıkışı yaparak, ?İnşallahlar, maşallahlar havada uçuşuyor, dini birtakım referanslar ve orada dansöz oynatıyorsun böyle bir şey olabilir mi? Tamamen akli dengesi herhalde bozulmuş? demişti. Adnan Oktar?ın, Diyanet İşleri Başkanı?na, seviyesiz bir dille saldırırken, diğer yandan da bir operasyon ihtimaline karşı önlem aldığı ortaya çıktı. Adnan Oktar?ın avukatları kediciklere, bacılara ve imam bacılar ile yönetici konumundakilere nasıl savunma yapacaklarını öğretmişler. İfadelerinde, cemaat oldukları yönündeki iddiaları reddedip kendilerini ?arkadaş grubu? olarak göstermişler. Ama özellikle, ?Atatürkçü? olduklarını kayıtlara geçirmişler.
Ancak bu kez İstanbul polisinin fendi Adnan Oktar?ı yendi. Her defasında avukat grubuyla adliyeleri baskı altına almaya çalışan Adnan Oktar?ın avukatları, operasyonda öncelikle alınınca kolunu kıpırdatamadı.
ADNAN OKTAR?IN ÖLÜM KORKUSU
Kıyafetlerini Versace?den giyen, altın sırmaları ve gümüş iplikleri İtalya?da dikilen Adnan Oktar?ın zehirlenme ve öldürülme korkusu ile yaşadığı ortaya çıktı. Zehirlenmeye karşı yemeği üç kişi tarafından kontrol edilirken, öldürülürüm korkusuyla fıtık ameliyatı olmadığı anlaşıldı. Ama gözaltında cezaevinde verilen yemeği yediği söyleniyor. Sağlığı da yerinde.
Bunlar işin magazin yönü demeyin. Onu istesem şantaj kasetlerine girerdim.
Daha çok MASAK?ın hazırladığı raporla, para hareketlerini belirlemek için bankalardan gelecek cevapla, tapudan çıkacak kayıtlarla ve kuşkulu şirket kurma ve kapatmayla ilgiliyim. Operasyonun sızmaması için bankalara, tapuya ve ticaret odalarına yazı yazılmamıştı. Şimdi bunlar bir bir ortaya çıkıyor.
FETÖ?de olduğu gibi burada da polis ve yargı imamları var. Operasyonun başında gözaltına alınan ünlü gömlekçi Alp Ünlü?nün polis imamı olduğu iddia ediliyor.Alp Ünlü ile firari Tarkan Yavaş Erbil?e giderek FETÖ?cü Talip Büyük?le iki kez görüşmüştü. Talip Büyük mü dediniz? FETÖ ile PKK arasındaki ilişkiyi kuran isim.'