?Şişman adam? (Fat Man) ve ?Küçük Çocuk? (Little Boy) dünyaya gününü göstermek için hazırdı artık. Yassı silindir biçimindeki atom bombasına ?Küçük Çocuk? adı verildi. Amerikalılar, bu ilk atom bombasını Hiroşima?nın tepesine bıraktıklarında tarih 6 Ağustos 1945?ti.
ABD?nin 2. Dünya Savaşı?nın Pasifik Muharebeleri esnasında, Japonya?nın Hiroşima şehrine 6 Ağustos 1945 sabahı attığı atom bombası on binlerce insanın ölümüne ve sakatlanmasına sebep oldu.
Hiroşima'nın yüzde 70?ini yok eden uranyum katkılı ve yaklaşık 13 bin TNT (tri-nitro-toluen) kuvvetindeki bomba, merkezinde 3 bin santigrat derece ısı oluştururken, 1,5 kilometre çapındaki alanda her yeri dümdüz etti. Atom bombası, ilk aşamada 80 bin ve 1945 sonuna dek ise 140 bin insanın ölümüne yol açtı.
Bombalamada yaralanan çok sayıda kişi tıbbi yardım alamadan ölürken, şehre yardım götürmeye gidenler de bomba sonrası oluşan radyoaktif yağmura maruz kalarak hayatını kaybetti.
İki muhtemel amaç
Dönemin ABD Başkanı Harry Truman?ın kararıyla atılan bombanın iki muhtemel amacı hedeflediği, bunların Japonya?ya karşı devam eden savaşın bir an önce bitirilerek ABD askerlerinin ölümlerinin önüne geçilmesi ile süregelen Sovyet tehdidine karşı ABD'nin gövde gösterisi olduğu kaydediliyor.
Savaş esnasında Sovyetler Birliği'nin Doğu Avrupa?nın kontrolünü ele geçirdiğini düşünen Truman, Doğu Asya?da da Rus kontrolünden endişe ediyordu.
Atom bombası sonrası, ABD?liler ölü sayısının 117 bin, Japonlar ise yarım milyona yakın olduğunu açıkladı. Ayrıca ?Hibakuşa? ismi verilen mağdurlarda korkunç yaralar açıldı.
HİBAKUSHA ÇOCUKLARI
Fotoğraf: Wikimedia Commons (Public Domain)
1950?li yıllar boyunca, başında/göbeğinde nükleer bulut maketleriyle boy veren atom güzelleri Hiroşima?ya edilen belki de en büyük küfürdü. Çünkü o vakitler Hiroşima?nın da güzelleri vardı ve bu güzeller iç-dış organları yanarak birbirine karışmış, göz mercekleri nükleer patlamanın ışığında kavrulmuş ?hibakusha çocukları?ydı.
Amerikan televizyonları atom çılgınlığını bikinili kadınlarla sergilerken, şairimiz Nâzım Hikmet Hiroşimalı/Nagasakili kızların feryadını şu dizelerle anlatıyordu:
Bir kız vardı Japonya?da
ufacık, tefecik bir kız,
Bir bulut vardı dünyada
işi: öldürmekti yalnız.
Bu bulut bu kızcağızın
öldürdü nineciğini,
külünü göğe savurdu,
sonra, yine apansızın
gelip babasını vurdu,
sonra da kızın kendisini.
Ve doymadı ve doymadı
yeni kurbanlar arıyor.
Atom ölümüdür adı,
karanlıkta bağırıyor.
Büyük bir birlik kuralım,
canavarı susturalım.
Savaş cengine gidelim,
canavarı yok edelim.
İki nükleer güç bir daha 'doğrudan' savaşa giremedi
2. Dünya Savaşı'nın kırılma noktası olan atom bombası, Japonya?nın teslim olmasını sebep oldu. Ortaya çıkan sonuç, uluslararası ilişkileri dönüştürdü.
ABD ve Sovyetler Birliği, 1950?ye kadar geliştirdiği daha kuvvetli hidrojen bombalarını kıtalararası balistik füzelere (ICBM) nasıl monte edeceğini formüle etti ve dünya ?aşırı güç kullanabilme? çağına adım attı.
Dünya, 1960 ve 1990 arasını nükleer savaşın gölgesinde yaşarken, ikisi de nükleer güce sahip ABD ve Sovyetler Birliği birbirlerine ?doğrudan? savaş açma cesaretini gösteremediği ?Soğuk Savaş? dönemine girdi.
Kaynak: evrensel.net
Enpolitik.com/Hanzade Karaşın