Taşrada 'fedakarlık' öyküsü: Güvercin Hırsızları

Taşrada

Saraybosna Film Festivali, ana kategoride yarışan ve yarınki gösterimiyle dünya prömiyerini yapacak Güvercin Hırsızları filmini ağırlıyor.

Yönetmen Nail Osman Doğan'ın, 'Rüya gören herkes film çekebilir' dürtüsüyle çektiği 'Güvercin Hırsızları', ana kategoride yarışacağı 24. Saraybosna Film Festivali'nde kanat çırpacak.

Saraybosna Film Festivali, ana kategoride yarışan ve yarınki gösterimiyle dünya prömiyerini yapacak Güvercin Hırsızları filmini ağırlıyor.

Anadolu'nun bir köyünde iyi niyetli iki kafadar 'güvercin hırsızı' Mahmut ve İsmail'in başından geçen türlü olayları konu alan film, 'taşrada bir fedakarlık hikayesini' perdeye taşıyor.

Senaryosu Doğan ile kardeşi Samet Doğan tarafından kaleme alınan film, yönetmenin deyimiyle 'İçeriden bir göz ile onların hayatına müdahale etmeden' içleri ısıtacak bir hikayeyi seyirciyle buluşturmayı hedefliyor.


'Çocukluğuma dair bir şeyler yapmak istedim'

Güvercin Hırsızları filminin hem senaristi hem de yönetmeni olan Doğan, film çekmenin hayalini hep kurduğunu belirterek 'Çocukluğuma dair bir şeyler yapmak istedim. Güvercin Hırsızları, tam anlamıyla bir yaşam tarzını anlatıyor. Bu yarı gerçekçi yarı kurmaca bir hikaye.' ifadelerini kullandı.

Filmin, anne ve babasını kaybetmiş, güvercinlerin dünyasında yaşayan Mahmut karakterinin fedakarlık hikayesini anlattığını kaydeden Doğan, filmde Mahmut'un kaybolan bir güvercin üzerinden tanıştığı İsmail ile başlarından geçenleri konu aldığını söyledi.

Doğan, senaryonun kendi yaşamından izler de taşıdığını belirterek 'Zaten ister istemez ilk filmini yapacak bir yönetmen çocukluğuna gitmek zorunda. Çünkü insanın biriktirdiği hikayeler orada. İnsanların birbirlerine olan sevgisi, saygısı, gördüğüm her şey orada. Benim yapmaya çalıştığım şey, o insanların hayatına kurgusal anlamda müdahale etmeden bir şeyler ortaya koymaya çalışmaktı.' şeklinde konuştu.

Taşrada çekilen filmlerin şehirli bir bakış açısıyla yapıldığının altını çizen Doğan, kendisinin Yozgat'ta doğup büyüdüğünü, bu yüzden orada yaşayanların davranışlarını, yediklerini, içtiklerini, kavga edişlerini, birbirlerine küsüşlerini, birbirlerine nasıl güvendiklerini ve bütün insani duygularını yakından bildiğini dile getirdi.



'Hikayenin masumiyetini koruyabilmek her şeyden önemli'



Filmin ana karakterleri de dahil oyuncuların çoğunun daha önce oyunculuk tecrübesi olmadığının altını çizen Doğan, yaşları küçük olmasına rağmen oyuncuların filmde iyi bir performans sergilediğini ifade etti.

Doğan, güvercin besleyen küçük kardeşinin sette 'güvercin koçluğu' görevini üstlendiğini söyleyerek filmdeki en genç karakterin 8 yaşındaki İsmail, en yaşlısının da 78 yaşındaki Yozgatlı 'Osman Amca' olduğunu belirtti.

Festival filmlerinde siyasi bir içerik barındırma zorunluluğunun hissedildiğini dile getiren Doğan, 'Ben de ilk filmi çalışırken bu telkinleri çok almıştım. Temiz bir hikaye anlatmak, o hikayenin masumiyetini koruyabilmek bence her şeyden önemli. Bu festivalde olmamızın sebebi de bence bu samimiyetle ilgili bir durum.' diye konuştu.

Bir yazarın 'Rüya gören herkes film çekebilir' ifadelerini anımsatan ve yarışan diğer yönetmenlerin kendisinden yaşça büyük olduğuna işaret eden Doğan, 'Bu açıdan baktığımızda benim yaşımdaki arkadaşlar hiç korkmasınlar. Cesur olmaları gerekiyor. Fikirleri olması gerekiyor. Tutkuları olması gerekiyor. Bir insan istiyorsa her şeyi yapabilir, ben buna inanıyorum.' değerlendirmesinde bulundu.

Doğan, hikayesine güvendiğini ve festivalden ödülle dönmeyi umduğunu kaydetti.

Ana kategoride Güvercin Hırsızları filminin yanı sıra Romanya, Macaristan, Almanya, Bulgaristan, Hırvatistan ve Sırbistan'dan 9 film yarışacak.