Tarih: 23.08.2018 11:13

Ahmet Hakan yazdı: AK Parti bu iki isme ?Sizi aday yapmayacağız? dese...

Facebook Twitter Linked-in

Hürriyet köşe yazarı, Ahmet Hakan, Cavit Çağlar'ın Rusya ile yaşanan gerginlikte arabulucu rolünü üstlenmesi ve diplomasi ile sorunu çözmesine dikkat çekerek, ABD ile yaşanan krizde de bir ismin ortaya çıkması gerektiğini yazdı. 

Kriz için arabuluculuğa en uygun ismin Türkiye-ABD İş Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ olduğunu belirten Hakan, 'Aleyna Tilki gibi sesleniyorum sana: Bu krizin Cavit Çağlar?ı sen olsan bari!' ifadesini kullandı.

Hakan, yazısında ayrıca, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlıkları için iki ismin kolları sıvadığını ancak ekonomik dar boğazda adayların paraları çar çur ettiğini savundu. İşte Hakan'ın 'Yok mu bir Cavit Çağlar devreye girecek' başlıklı bugünkü yazısının tam metni: 


Rusya ile yaşadığımız uçak krizinde Cavit Çağlar devreye girmişti.

Ne yapmıştı Cavit Çağlar?

Erdoğan ile Putin arasında mekik diplomasisi yapmıştı. 
Rus hinterlandındaki bütün tanıdıklarını devreye sokmuştu. 
Her iki tarafın da onuruna halel getirmeyecek bir çözüm aramıştı. 
Ve bayağı ince bir diplomasiyle çözümü bulmayı başarmıştı.

Sonuç?
Rusya ile barışıvermiştik!

ABD ile aramızdaki ?Rahip Krizi? için de bir Cavit Çağlar bulmamız şart.

Erdoğan ile Trump arasında mekik diplomasisi yapacak...

ABD?deki bütün etkili dostlarını devreye sokacak...

Taraflardan hiçbirine hezimet havası yaşatmayan bir çözüm bulacak...

İki tarafın da krizden onurlu bir çıkış yapmasını sağlayacak...

Birinin ortaya çıkması lazım...

Ey Mehmet Ali Yalçındağ!

Hem Trump?ın tanıdığı olman hem de ?Türkiye-ABD İş Konseyi Başkanı? sıfatını taşıman sebebiyle...

Aleyna Tilki gibi sesleniyorum sana: 

Bu krizin Cavit Çağlar?ı sen olsan bari!

TRUMP'I MUMLA ARAYABİLİRİZ

Trump?ın başı dertte.

Başkanlık görevinden azledilmesi söz konusu...

Durun, hemen sevinmeyin!

?Bize bulaşanın sonu işte böyle olur? falan diye gaza gelmeyin.

Çünkü Trump giderse yerine gelecek olan Pence denilen adam, Trump?ı bize mumla aratır.

Tıpkı Trump?ın Obama?yı mumla arattığı gibi...

HOŞ GELDİN 28 ŞUBAT


28 Şubat?ın en saçma, en sinir bozucu, en berbat mecburiyetlerinden biriydi kurban derisini Türk Hava Kurumu?na bağışlama mecburiyeti.

Bugün iktidarda olanlar az mücadele etmediler bu saçma, bu sinir bozucu, bu berbat mecburiyetle...

Ve işte 28 Şubat?ın o mecburiyeti şimdi de Antalya?da hortladı.

Üstelik Valilik emriyle...

Türk Hava Kurumu Antalya Şubesi?nin sosyal medyada yayınladığı mesaj aynen şöyle: ?Valilik emriyle Antalya?da kurban derisi toplama yetkisi sadece Türk Hava Kurumu?na verilmiştir. Emniyet: THK dışında deri toplayanlar hakkında kamu kurumunu zarara uğratmaktan işlem yapacak ve yakalanan deriler THK?ya teslim edilecektir?.

28 Şubat günlerinde böyle bir mecburiyete karşı...

Sana ne kardeşim! 
Kurban benim, deri benim... İstediğime bağışlarım. 
Sana ne oluyor?
Sen kimsin?
Sen ne hakla bağışımı nereye yapacağımı belirliyorsun?
Falan diye haykırırdık.

Bugün de Antalya?da bu kararın altına imza atanların tümüne karşı aynı şekilde haykırmayı bir görev biliyor ve haykırıyorum:

Siz kimsiniz ve kendinizi ne sanıyorsunuz?

iPHONE KIRANLARA TOKAT GİBİ CEVAP
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu...

İkisi de gayet mantıklı olarak para verip satın aldıkları iPhone telefonlarını kullanmaya devam ediyor.

Ve bu halleriyle iPhone kırıp güya Amerika?yı protesto ettiğini sanan şapşallara tokat gibi cevap vermiş oluyorlar.

Demek istedikleri şudur iki bakanın:

Kırma kardeşim telefonunu! Para verip satın aldığın telefonu kırarsan ABD?ye zarar vermiş olmazsın! Kendi cebine zarar verirsin... 

Kafanı çalıştır! Kırma telefonunu!

BAYRAM ZİYARETLERİNDE EN SIK İŞİTİLEN CÜMLELER
E daha daha ne var ne yok?

Yahu bırak elinden o telefonu da iki satır muhabbet edelim.

E HANİ?
Haberlerde okudum:

Carla Bruni ile Sarkozy Bodrum?da tatil yapıyormuş.

E hani Sarkozy, Fransa Cumhurbaşkanlığı?ndan düşünce...

Carla Bruni kendisine sepet havası çalacaktı?

Kadıncağızın günahını alanlar!

Çabuk özeleştirinizi verin!

NE KADAR KLAS BİR BİYOGRAFİ
Cemal Süreya, yıllar önce televizyonda biyografisini şöyle anlatmış:

1931 yılında doğdum.
1937 yılında annem öldü.
1944 yılında Dostoyevski?yi okudum.
O gün bugündür huzurum yoktur.
Biyografim bu kadar...

UYSAL BİR YANDAN TUNA ÖBÜR YANDAN


İstanbul?da Mevlüt Uysal kişisel tanıtım kampanyasına başlamış... Maşallah bu alanda hiçbir masraftan kaçınmıyor.

Ankara?da da Mustafa Tuna kişisel tanıtım kampanyası için düğmeye basmış gibi... Maşallah o da masraftan kaçınmıyor.

AK Parti bu iki isme ?Sizi aday yapmayacağız? dese de...

Ekonominin sıkıntıda olduğu ve tasarrufa yönelmemizin şart olduğu şu günlerde milletin parası bu tarz yollarla çarçur edilmese...'




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —