Alper Aksoy, 'Türkiye'de özelleştirme'yi yazdı...

Alper Aksoy,

Enpolitik.com yazarı Alper Aksoy, kağıt sektörünü ele alarak Türkiye'deki özelleştirme anlayışına eleştiri getirdi...

Enpolitik.com yazarı Alper Aksoy, kağıt sektörünü ele alarak Türkiye'deki özelleştirme anlayışına eleştiri getirdi...

Aksoy 'Türkiye usulü özelleştirme' başlılı yazısında şu ifadelere yer verdi:

Geçtiğimiz günlerde akademisyen bir arkadaşımla sohbetteyiz. 

Teorik genellemeler çoğu zaman yanıltıcı sonuçlara iter bizi.

Arkadaşım da böyle bir hataya düştü ve dedi ki:

?Dünya özelleştirme çağı. Avrupa?da devlet fabrikası kaldı mı kardeşim?.. Çağın teknolojisini ancak özel sektör ile yakalayabiliriz. Tabii ki kağıt fabrikaları da özelleştirilecek. Bundan kaçış yok.?

Davulun sesi uzaktan hoş gelir ama yakınına yaklaşmaya gör... Bu teorik genelleme de ilk anda ne kadar doğru, ne kadar isabetli bir aydın tavrı gibi duruyor değil mi?.. 

Tıpkı davula yaklaştığımız gibi kağıt sektörüne adım adım yaklaşalım isterseniz.

TUİK raporlarına göre 2014 yılında kağıt ithalatımız 3,17 2018 yılında ise 2,68 milyar Dolar... Milyon değil milyar Dolar.. Yani yıllık ithalat ortalamamız 3 milyar Dolar... Yani kağıt sektöründe göbekten dışa bağımlıyız... Hem fiyat, hem kur artışları bu sektörü iki yönlü sallayacaktır.

Gelişmiş Batı ülkelerinde özelleştirmeler üretim artışı ve yüksek teknolojiyle üretim şartı konularak yapılmıştır. Doğu kafası ile ?Bu mal benim, ister fırında yakarım, ister çöpe atarım, keyf benim keyfim? anlayışına Batı devletleri yol vermez. Her şeyi ?Dünya pazarlarında at koşturacak milli ekonomi? amacına göre dizayn eder, bu amaca hizmet etmeyen firmaları da yerdeki filin ayakları altındaki kurbağa gibi ezer.

Şimdi Türkiye?deki kağıt fabrikası özelleştirmelerine ışık tutalım.

Ülkemizde Kağıt Sanayimizin öncüsü SEKA 1934 yılında 12.000 ton/yıl kapasite ile İzmit?te kuruldu. SEKA üretim kapasitesini 2000 yılında 617.700 ton?a kadar çıkardı.

SEKA 1981 yılında Balıkesir'de bir fabrika daha inşa edildi. Fabrikanın kuruluş maliyeti 198 milyon dolardı. İzmit ve Balıkesir fabrikaları yerli gazete ve kitap kağıdı üretiyordu. Balıkesir fabrikası 2003 yılında Albayraklar'a satıldı. Satış fiyatı yalnızca 1.1 milyon dolar idi. Danıştay 13. Dairesi söz konusu satışı iptal etti. Albayraklar'ın itirazları sonrasında 5 defa daha karar alındı, ?Balıkesir SEKA Kağıt Fabrikası bu rakamlara özelleştirilemez. Kamuya iade edilmelidir? denildi. Albayraklar fabrikayı iade etmedi. Aradan tam 15 yıl geçti, AK Parti hükümeti yasal bir düzenleme yaptı ve ?Özelleştirme ihaleleri konusunda yargının verdiği kararlarda son sözü bakanlar kurulunun söylemesi? kabul edildi. Bakanlar Kurulu, Balıkesir SEKA Kağıt Fabrikası'nı Albayraklar'a verdi ve fabrika kapatıldı.

Aradan geçen 15 yılda, 15x3=45 milyar Dolar kağıt ithalatına kaynak ayrıldı.

SEKA üretime devam etseydi 15 yılda 15x618=9 Milyon 270 bin ton kağıt üretecekti.

SEKA üretime devam etseydi , 15 yılda yaklaşık 9,5 milyar Dolar milli gelir yabancı ekonomilere kaptırılmayacaktı.

?Çin?den 3,5 milyar Dolar, Katar?dan 15 milyar Dolar para geliyor? haberine çiftellli oynarken heba edilen milli gelir rakamını sadece kağıt sektöründe ortaya koydum.

Şu an SEKA İzmit Fabrikası müzeye dönüştürüldü.

SEKA Balıkesir Fabrikası?nı satın alan Albayraklar fabrikayı kapattı.

Giresun'daki SEKA fabrikasını 5 milyon liraya alan Milda, fabrika arazisini 68 milyon liraya devlete sattı. Yıkılan fabrikanın yerine TOKİ konut yapıyor.

Yıllık kağıt ithalatımız 3 milyar Dolar.

Kapatılan SEKA fabrikalarının işçileri işsiz kaldı.

Cumhurbaşkanı 'Yastık altındaki Dolarlarınızı bozdurun' diyor.

Bizdeki fabrikaları özelleştirmelerinin bir benzerini Almanya, Fransa, İngiltere?de göremezsiniz. Kamuya 198 milyon Dolar maliyeti olan fabrikayı 1,1 milyon dolara alacaksın ve işçileri çıkartıp ?Fabrikayı kapattım? diyeceksin veya  5 milyona aldığın fabrikanın arsasını devlete 68 milyon TL?ye satacaksın... Sonra da kağıt ithalatına 3 milyar Dolar kaynağı tıpış tıpış ayıracaksın.

Özelleştirme karşıtı değilim asla ama Türkiye usulü özelleştirmeye de kökten karşıyım.

Biz bize benzeriz.

Bizdeki işin mahiyeti özelleştirme değil, üretim artışı için özel sektör dinamizmini kullanmak değil, işsizler ordusuna istihdam yaratmak hiç değil...

Algı ve zeka düzeyinize göre bunun adını siz koysun.