A. Rauf Akay açıkladı: Bu noktaya nasıl geldik?

 A. Rauf Akay açıkladı: Bu noktaya nasıl geldik?

Sitemiz Enpolitik.com yazarı Ahmet Rauf Akay, ? bugün yaşadığımız her sıkıntının arkasında sürdürülen yanlış politika olduğunu dile getirdi. Akay, '? Bizi başkalarını suçlamak değil, özeleştiri kurtarır.' diye yazdı.

Sitemiz Enpolitik.com yazarı Ahmet Rauf Akay,  bugün yaşadığımız her sıkıntının arkasında sürdürülen yanlış politika olduğunu dile getirdi. Akay, ' Bizi başkalarını suçlamak değil, özeleştiri kurtarır.' diye yazdı.

Akay'ın yazısının tamamı şöyle:

ABD'yi, Faiz lobisini, kimsenin ne olduğunu bilmediği -üst aklı- sorgulamakla ülke meseleleri düzelmez.

Başkalarının kusurunu söylemek kendi kusurumuzu yok etmez.

Öyle bir medya bombardımanı altındayız ki kimse bu sis ve toz bulutundan gerçeği göremiyor. Ama emin olun bugün  yaşadığımız her sıkıntının arkasında yıllardır ısrarla sürdürülen yanlış politikalar var.

Önceki gün Yeni Şafak'tan Aydın Ünal ülkede yaşanan adalet krizine dikkat çekti. Somutlaştırılmamış,soyut bir yazıydı. Adaletten bahsetmek yetmez, kimin ülkeyi bu hale getirdiğini, adaleti ortadan kaldırdığını söylemediğiniz müddetçe yazdığınız yazının hiç bir anlamı olmaz.

Yıllarca  her eleştireni, farklı düşüneni  hain,kafir,FETÖ'cü ilan eden kimdi?

Adressiz yazıların amacı bir hastalığa parmak basmak değil, toplumun gazını almaktır.

Kaç gündür artık bir elin parmaklarından daha az sayıda gazeteci  TELEKOM  ve SEKA'nın nasıl peşkeş çekildiğini yazıyor. Bu iki kurumun ülkemize maliyeti 25 milyar dolar. Çin'den 3.4 milyar dolar bulduk diye bayram ettiğimiz bir dönemde bu paranın değerini tahmin edebiliyor musunuz? Bazen para ihtiyaca göre rakamsal değerinden daha kıymetlidir. Bugün için de bu para rakamından çok daha büyük bir değer ifade etmektedir.

Dün Yeniçağ'dan Murat İDE  yazdı. Telekom ihalesinin olacağı günlerde dönemin ulaştırma bakanı Binali Yıldırım'ın DHMİ'ye ait bir uçakla Ankara-Antalya-Ankara rotası verip, ama  Lübnan'a gittiğini yazdı. Niçin diye sorabilecek bir babayiğit çıkmıyor. Bir bakan niçin yanlış rota verir, niçin yurt dışı çıkışını gizler? Yapılan iş legal, memleket lehine bir işse niçin seyahatini saklar?

Telekom'la ilgili gözden kaçan bir hususu da ben anlatmak istiyorum.Telekom özelleştirildikten sonra,  teknolojik yenileme adı altında bir çalışma başlatıldı. Cumhuriyet kurulduğundan o tarihe kadar Türkiye'nin her tarafına döşenmiş, telefon,telgraf kabloları toplatıldı.Kablonun  bugünkü hurda fiyatının kilosu 32 TL. Binlerce,on binlerce ton hurda kablo ile nasıl bir vole vurulduğunu  tahmin edebiliyor musunuz? Sadece bu yenileme adı altındaki  soygunda bile milyarlar götürüldü. Hariri'yi getirenler ise bu soygunu seyretmekle iktifa ettiler.

Eğer yaşadığımız ağır krizin nedenlerini merak ediyorsak işe bu sorularla başlamalıyız. 3-4 yıldır Fetö ile yatıp Fetö ile kalkıyoruz.  İktidar her tökezlediğinde toplumun dikkatini FETÖ'ye,dış güçlere çekerek gerçek gündemi saklamaya çalışıyor. Darbe yapmış bir yapı elbette sorgulanmalı ve cezalandırılmalıdır. Ama tolumun tek meselesi buymuş gibi davranmak yaşadığımız sıkıntıları örtmeye yetmez,yetmiyor da zaten.

Bu noktaya bile bile geldik. Yapılan her yanlışı alkışladık. 17/25 Aralık'ta gözümüzün içine sokulan yolsuzluğu görmezden geldik. Evet,FETÖ'nün derdi yolsuzluk değil, hükümeti düşürmekti. Ama kumpasta,rüşvette gerçekti. Kumpasın hesabı soruldu,rüşvetin,yolsuzluğun,hesabı ortada duruyor. Bu hesabı sorun diyemedik. Şimdi de şikayet ediyoruz. Eski bir şarkı var, kendim ettim, kendim buldum, diyordu. Bugünkü ahvalimiz tam da bu şarkıda ifadesini buluyor. Doğru yanlış ayırımı yapmadan alkışladık.Partizanlığı milli menfaatlerin önüne çıkardık. Hakkı değil,haksızlığı müdafaa ettik.Yandaşlığı adalete tercih ettik. İşte geldiğimiz nokta. Bizi başkalarını suçlamak değil, özeleştiri kurtarır.