İnternet gazetemiz enpolitik.com yazarlarından emekli hakim, Nusret Çiçek, MHP'nin gündeme getirerek TBMM'ye sunduğu af konusunu ele alan bir yazı yazdı. Af olayının son derece hassas olduğunu, iyi düşünülüp, tartışılıp, konuşulması gerektiğini belirten Çiçek, 'Devlet adam öldüreni affetmez' başlıklı yazısında şu ayrıntılara dikkat çekti:
'Öncelikle af konusunun ülkede asayişi bozduğunu, suç işleme azmini artırdığını, kanunların caydırıcılık etkisini zayıflattığını vurgulamış olalım... İlkesiz af her zaman gaftır...
...
Ancak yoktur, edilmez de diyemeyiz.
...
Cezaevleri taşıyor, giderek daha da taşacak.
Tek çözüm af ise o zaman affı kim yapacak?
...
İslam hukuku, kişilerle alakalı olan suçların affetme yetkisini devlete vermiyor, yetki doğrudan mağdur olana aittir. İslam mahkemesi idam kararı verse bile infazından maktulün en yakını yetkilidir, ?vazgeçtim? dediği an katil ipten indirilir.
...
Laik hukuk farklıdır, ?şahsı suçlar? dışındakiler kamuya aittir.
Dahası, kamu davasıdır... Savcılık var işin içerisinde...
...
Şahıs istese de istemezse de af yetkisini kullanamaz.
...
?Ben af ettim gaspçıya ceza verme veya idamı infaz etme? diyemez.
...
Şimdi gelelim işin esasına... Mala zarar vermek, adi darp, şahsa hakaret gibi suçlar şahsi şikayete bağlı olup diğer hırsızlık, dolandırıcılık, gasp, yaralama, adam öldürme, gece konut dokunulmazlığını ihlal, hürriyeti tehdit gibi suçlar her ne kadar şahsa yönelikse de kamu hukukunu ilgilendiriyor. Mağdur olan af etse bile kamu davası devam eder.
Suçluya cezası çektirilir.
...
O halde af olayında ölçü nedir?
?Katili devlet affetmez? kuralı geçerli ise gaspçıyı, hırsızı, dolandırıcıyı kim affedecek? Bu suçlar kamuya ait olsa da sonuçta kişilerle alakalıdır. Resmi açıklamaya göre, bu suçlarda af olmaması lazım.
Olacaksa, ?adam öldürme? suçunda af neden olmayacak?
...
?Cezalardan 5 yıl indireceğiz? kuralı da yanlıştır.
O beş yıl aynı zamanda af demektir...
...
Problemi İslam hukuku çözüyor...
Diyor ki devlete karşı işlenen suçlarla kişilere karşı işlenen suçlar farklıdır.
Kişilerde kamu suçu olmaz, devlette olur... Bu durumda yapılacak olan, toplumda barışı sağlamak için çıkarılacak af kanununda devlet kendine karşı işlenen suçları affetsin, amma ki şahıslara karşı işlenen suçları vazgeçme şartına bağlasın.
...
Vazgeçince, hem cezaevlerinin yükü azalır, hem de aileler arasında ki husumet kalkar... Mağdur taraf, madem devlet affediyor, o halde hakkımızı kendi elimizle alırız demez...
...
Geçmişte aynı işlem ?Rahşan Affı? şeklinde denenmiş olup bir gecede salınan 50 bin kişinin bir yıl içerisinde 30 bini geri cezaevlerine dönmüştür.
...
Şimdi de öyle olacağından hiç şüpheniz olmasın...
...
Nasıl olsa af çıkar kurtulurum, bas tetiğe gitsin...
...
Korkusuzca tetiğe basıyorlar, korkusuzca asker polis öldürüyorlar.
...
Çünkü cezalar caydırmıyor...
...
Hele de Reyhanlı katillerini enseledik fakat yapacağımız hiçbir şey yok. Ölen öldü kalan sağlar bizimdir... Bu millet evlatlarını verdi yetmedi, bir de canileri besleyecek.
...
Af olayı toplumun bamteli...
İyice düşünelim, tartışalım, konuşalım...
...
Aynı şekilde, canilere karşı idam cezasını da geri getirelim.
?Kısasta sizin için hayat vardır? diyor yüce Rabbimiz...
Allah'ın(cc) dediği olsun, kaybetmeyiz...'
