Çin?de, Dünya Çay Komitesi?nin hazırladığı ?Dünya Çay Raporu? sonuçlarına göre, en çok çay içen ülkeler belirlendi.
Çin?de, Dünya Çay Komitesi?nin hazırladığı ?Dünya Çay Raporu? sonuçlarına göre, en çok çay içen ülkeler belirlendi. Rapora göre, dünyada yılda kişi başı en çok çay tüketen ülkeler sıralamasında 3,5 kilogram ile Türkiye ilk sırada yer aldı. Dünya çay üretiminde ise 2,270 milyon ton ile Çin'in birinci olduğu, Türkiye'nin 259 bin ton ile beşinci sırada yer aldığı kaydedildi.
Çin?de, Dünya Çay Komitesi?nin hazırladığı ?Dünya Çay Raporu? sonuçlarına göre, en çok çay içen ülkeler belirlendi. Rapora göre, dünyada çay üretiminin arttığı, 4,52 milyon hektara ulaştığı belirtildi.
Dünya kuru çay üretiminin ise yüzde 4,2 artarak 5,31 milyon ton olarak gerçekleştiği belirlendi. Raporda, dünya çay üretiminin yüzde 86?sının Asya?da, yüzde 11?ininAfrika?da ve yüzde 3?ünün ise diğer ülkelerde gerçekleştiğine yer verildi.
Dünya çay üretiminde 2,270 milyon ton ile Çin?in birinci, 1,210 milyon ton ile Hindistan?ın ikinci, 475 bin ton ile Kenya?nın üçüncü, 329 bin ton ile Sri Lanka?nın dördüncü, 259 bin ton ile Türkiye?nin beşinci sırada yer aldığı kaydedildi. Bu ülkeleri 179 bin ton ile Vietnam ve 129 bin ton ile Endonezya?nın izlediği belirlendi.
Rapora göre, dünyada 7,3 milyar nüfus göze aldığında yıllık çay tüketiminin kişi başı 500 gram olduğuna yer verildi. Sonuçlara göre, dünya çay tüketiminde siyah çay daha çok batı ülkelerinde, Ortadoğu ve Avrupa?da, yeşil çay ise Çin, Japonya gibi Asya ülkelerinde tüketiliyor. Dünya çay tüketiminde Çin yüzde 36?lık oranla 1,8 milyon ton tüketimle lider ancak yıllık kişi başı tüketimin 0,75 kilogram olduğu belirtildi. Yılık kişi başı tüketimde, Türkiye 3,5 kilogramla birinci sırada yer alıyor. Türkiye?yi 2,44 kilogram ile Afganistan, 2,19 kilogramla Libya, 1,8 kilogram Katar ve 1,7 kilogram ile İngiltereizliyor.
İslam ülkelerinde gıda, sağlık ve sosyal içecek olarak tüketilen çayın bazı ülkelerde kültürel seremoni için tüketildiğine yer verilen raporda, çay tüketiminin üretici ülkeler arasında yükseliş trendinin sürdüğünü ancak özellikle batılı ülkelerde bu oranın düşüş eğiliminde olduğuna yer verildi.