Tarih: 09.10.2018 12:21

Prof. Dr. Şen: Diplomalı gençlerin işsizliğine 'kafa ve gönül yormalıyız'

Facebook Twitter Linked-in

İnternet gazetemiz enpolitik.com yazarlarından Prof. Dr. Seyit Mehmet Şen, günümüzün kanayan yarası üniversiteli işsizleri konu alan bir yazı kaleme aldı ve 'karşılıksız para mı, karşılıksız diploma mı?' diye sordu.

Gençlerin uzun yıllar okumaya büyük emekler verdiğini ancak alınan diplomanın yaşamda 'iş' edinme olarak geri dönmediğini kaydeden Şen,  '15-16 yıllık bir eğitimden sonra sokaklara salınan diplomalı işsizlerin nasıl bir sosyal hoşnutsuzluğa maruz kalacağını hesap edebilir miyiz?Edemeyiz... Öyleyse buna kafa ve gönül yormalıyız!' dedi.

İşte Prof. Dr. Seyit Mehmet Şen'in 'Karşılıksız para gibi karşılıksız diplomalar' başlıklı yazısının tamamı:


'Başlık bu olunca, sorulacak ilk soru şu olmalıdır:

Karşılıksız para mı daha zararlı veya daha tehlikelidir?

Yoksa...

Karşılıksız diplomalar mı daha zararlı veya daha tehlikelidir?

Karşılıksız paranın zararı bellidir:

Para ucuzlar...

Enflasyon azar...

Faizler yükselir...

Hayat pahalılığı artar...

Devlet ihalelerinde ödemeler yapılamaz...

Ekonomik çarkların dönmesi zorlaşır...

Çarkları döndürmekte zorlanan işverenler çalışanlarını çıkarmaya başlarlar...

Bunun sonucu olarak işsizlik artar...

Ülkede hoşnutsuzluk başlar...

Homurtular yükselir...

Kamu oyu memnuniyetsizliği kendini göstermeye başlar...

Yönetimler memnuniyetsizliği biraz olsun azaltabilmek için, kendi çalışanlarının kağıt üzerindeki maaşlarını artırırlar...

Emekliye kesenin ağzını açarlar...

Bu ödemeler bütçede olmadığı için, tekrar karşılıksız paralar basılır...

Ekonomide kısır döngü başlar...

Karşılıksız paralar basılınca birbirine bağlı olarak, elbet daha bazı şeyler yazılabilir...

Fakat karşılıksız paralar basılınca olacaklar konusunda sayı ne kadar artarsa artsın, ülkeye vereceği zarar, asla karşılıksız diplomaların vereceği zarar kadar olmaz.

Diğer taraftan...

İstenirse iyi bir düzenlemeyle, karşılıksız paranın vereceği zarar, kısa zamanda telafi edilebilir.

Bunun için Amerikalara kadar gidip McKinsey Danışmanlık şirketinden akıl almaya bile gerek kalmaz...

Gün görmüş bir Anadolu insanına gidilmiş olsa, vereceği öğüt McKinsey?in danışmanlarına bile şapka çıkartır.

Çünkü bizim insanımız, kadınıyla erkeğiyle Osmanlı Cihan Devletinin kültürel mirasına sahiptir.

Ve hem yakın tarihte hem de Osmanlı Cihan Devletinin yıkılış döneminde ekonomik çıkmazların nedenlerini okumuş ve öğrenmiştir.

Bu bakımdan başları sıkıştığında yönlerini batıya ve batılı uzamanlara çeviren yöneticilerimize kulak küpesi olacak öğütlerini sıralar:

_Kişi için ancak elinin emeği vardır. (Necm/39)

_Yiyiniz içiniz; fakat israf etmeyiniz! (Arâf/31)

_ İsraf ederek saçıp-savurma. (İsra/26)

_ Çünkü saçıp-savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır. (İsra/27)

_ Onlar, harcadıkları zaman, ne israf ederler, ne kısarlar; (harcamaları) ikisi arasında orta bir yoldur. (Furkan/67 )

_ İktisat eden, fakir olmaz. (Hadis)

_ İktisat az malı çoğaltır, israf ise çok malı azaltır. Hz. Ali (ra)

_Kanaat gibi devlet olmaz

_Ayağını yorganına göre uzat!

_İşten değil, dişten artar!

_Damlaya damlaya göl olur!

_Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz!

_Borç iyi güne kalmaz!

_Taşıma su ile değirmen dönmez!

_Yananla yenene dağlar taşlar dayanmaz!

_Hazıra dağ dayanmaz!

Eğer yöneticilerimize bu kadar öğüt yetmezse, Anadolu insanı şöyle der:

?Sen öğüdünü başka yerden almışsın, sana dua edeceğim!?

Böyle bir durumda Anadolu insanı dua edeceğim demişse, iş oldukça vahim demektir.

Fakat, bir ülke dar boğaza girmiş ve karşılıksız para basmaya başlamışsa bile oluşacak zarar hiçbir şekilde karşılıksız diplomanın vereceği zarar kadar olamaz...

Karşılıksız parayı anladık da, karşılıksız diploma da ne oluyor mu diyorsunuz?

Karşılıksız diploma, hayatta hiç karşılığı olmayan diplomadır.

Karşılıksız diploma, hayatta hiç iş üretmeyen diplomadır.

Karşılıksız diploma, hayatta hiç getirisi olmayan diplomadır.

Karşılıksız diploma, hayatta farkındalığı olmayan diplomadır.

Karşılıksız diploma, hayatta hiç aranmayan diplomadır.

Karşılıksız diploma, hayatta hiç ihtiyaç gidermeyen diplomadır.

Karşılıksız diploma, hayatta hiç ihtiyaç duyulmayan diplomadır.

Karşılıksız diploma, hayatta hiç değeri olmayan diplomadır.

Karşılıksız diploma, hayatta sadece işsizliği artıran diplomadır.

Karşılıksız diploma, sadece devlet memuru olmaya yarayan diplomadır.

Karşılıksız diploma, eğer devlet iş vermezse özel sektörde hiç işe yaramayacak diplomadır.

Bu saydıklarımız ve daha fazlası karşılıksız diplomaların zararının karşılıksız paradan daha çok olduğunu göstermektedir.

Çünkü karşılıksız diplomalar bir ülkenin geleceğe uzanan eli olan gençliğinin geleceğini çalmakta, dolayısıyla geleceğini karartmaktadır.

Geleceği kararan gençliğin mutlu olması ve ülke meselelerine kafa ve gönül yorması mümkün değildir.

Bilindiği gibi diploma hayatta belli bir iş sahibi olmak, belli bir konum edinmek, bunlara dayalı olarak aş ve eş sahibi olmak için 15-16 yıl peşinde koşulan belgelerdir.

Eğer 15-16 yıl peşinde koşulduktan sonra, alınan diplomalar bir işe yaramayacak olursa, o diplomalara sahip olan gençlerin kayıpları nasıl telafi edilecektir, bilen var mı?

Sanmıyorum...

Bu konuda düşünen var mı?

Sanmıyorum...

15-16 yıllık bir eğitimden sonra sokaklara salınan diplomalı işsizlerin nasıl bir sosyal hoşnutsuzluğa maruz kalacağını hesap edebilir miyiz?

Edemeyiz...

Öyleyse buna kafa ve gönül yormalıyız!

Gençlerimizi karşılıksız diplomalara sahip olmak için 15-16 yıl diploma peşinde koşturmamalıyız.

Onları 15-16 yıl sonra alınacak hayatta hiçbir karşılığı olmayan diplomalar peşinde koşturmaktansa, daha kısa süreli teorik ve uygulamalı eğitimlerle hayata hazırlamalı, onların hayatta karşılığı olan mesleklerin belgelerine sahip olmalarını sağlamalıyız.

Ve onların hayatta karşılığı olmayan diplomaların peşinde koşup yorulmalarını, nefes nefese kalmalarını, yıpranmalarını önlemeliyiz.

Hayatta karşılığı olmayan diplomalara sahip olan gençlerimizi avara kasnak ya da boşa akan su olmaktan kurtarmalıyız.

Gençlerimize hayatın gerçeklerini anlatmalıyız.

Hayatın pembe dizilere benzemediğini onlara göstermeliyiz.

Gençlerimiz hayatın acımasızlığını mutlaka bilmeliler.

Ve devlet kesinlikle telafisi olayacak yılların boşa harcanmasına, ümitlerin bir başka bahara taşınarak problemin ötelenmesine seyirci kalmamalıdır.

Aydınlar ve bilim insanları hayatta karşılığı olmayan diplomaların peşinde koşan gençlerin 15-16 yıl oyalanmasına ve aldatılmasına göz yummamalıdır.

Aydın ve bilim insanı olmanın gereğini mutlaka yapmalıdırlar.

Aksi halde ne ülkeyi yönetenler, ne de aydınlar ve bilim insanları gençlerimizi karşılığı olmayan diplomaların peşinde koşturma vebalinden kurtulamazlar...

Vebal altında kalmak zor iştir...

Hele de Mizan gerçeğinin farkında olanlar için zordur Mizan!'




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —